Katil•GANGSTA✦ℙ𝕁𝕄✦ +18

×8×

Yj-Gerçekten buraya geliyor. Ama siz neden bu kadar gerginsiniz ki? İsterseniz kalkalım.

Yoongi kızın elinde ceketinin olduğunı fatkettiğinde biranda beyninde ziller çalmıştı. Muhtemelen sadece ceketini geri vermek istiyordu. Hemen ayağa kalkarak arkadaşlarına dönmüştü.

Yg-Ben birazdan geleceğim.

Jm-Nereye gidiyorsun?

Yg-Geleceğim.

Başka bir şey söylemeden hemen onlara doğru gelen kızdan daha hızlı yürüyerek hemen yanına varmıştı.

Yg-Merhaba

-Merhaba...

Yoonginin soğuk sesine rağmen kız çok nazik bir şekilde konuşmuştu.

-Ben bunu sana geri vermek istemiştim. Teşekkür ederim.

Ceketi uzatarak nazikçe gülümsemişti.

Yg-Bir şey değil.

Yoonginin ceketini almasıyla çantasının askılarını kavrayarak bir kaç adım gerilemişti.

Yoongiye el sallamasıyla bankta onları  izleyen arkadaşları garip bir şekilde onları izliyorlardı.

-Gitmeliyim. Hoşçakal

Yg-Hoşçakal

Ve kızın arkasını dönüp gitmesiyle diğerleri aynı anda ayağa kalkmıştı. Yoongi arkasına döndüğünde sırayla  ayakta dikilen arkadaşlarını görünce kaşlarını kaldırarak önce sorgularcasına bakmıştı. Sonra müzipçe gülerek irelilemişti.

Nj-Sormayayım, merak etmeyeyim diyorum ama çatlayacağım.

Th-Aynen hyung bende. Bu kız ve Jaebum peki Yoongi ne alaka?

Jk-Ayrıca ona el salladı.

Yg-Abartmıyor musunuz?
Yoongi elini ceplerine koyarak sakince  tekrar yerine oturmuştu.

Arkadaşlarıysa ona doğru dönerek  tepesinde dikilmeye devam etmişlerdi.

Yg-Ne var?

Jk-Acaba senin ceketinin o kızda ne işi var ? Yani yanlış anlama hyung sana hesap sormuyoruz. Sadece nerak ettik. Jaebum'a o şekilde davranan kız sana  karşı çok nazikti.

Jb-Aranızda bir şey mi vardı yoksa?

Jaebum'un sorusuyla Yoongi sinirle ayağa kalkmıştı. Diğerleri kötü bir şey olmaması için hemen araya girerek konuyu değiştirmeye çalışmıştı.

Js-Evet hem kim kimle isterse arasında birşeyler olabilir değil mi? Şimdi konuyu büyütmeden susalım.

Yg-Belanızı sikmeden susun bence de? Bir de bana onunla aranda bir şey var mı diye soruyorsun? Gerçekten bazen birlikte çalıştığım insanları tanıyamıyorum.

Yoongi tüm sinirle ceketini alarak arkadaşlarının arasından geçerek gitmişti.

Jb-Neden cevap vermedin o zaman soruma?

Sadece sakinliyini korumak için gitmeyi tercih etmişti ama anlaşılan gerginlik olması gerekiyordu.

Geri dönerek arkadaşının önüne geçip yakasını iki eliyle kavrayarak tam arkasındaki ağaca sertçe ittirdi.

Yg-Dün o kız üzerine yapışan o ıslak atletle içerisinde çoğunun sapık olduğunu bildiğimiz o basket takımının önünden o şekilde geçmesin diye ceketimi ona verdim. Ne bekliyordun.

Kızın başından aşağıya herkesin içinde suyu döktükten sonra birde centilmenlik yaparak uzattığın ceketi alacağını mı? Bir daha bana sikik sikik sorular sorup sinirimi bozma.

Yoongi son sözlerini de sinirle söyleyerek arkadaşının yakasını serbest bırakmış ve arkasına bakmadan çantasını alarak ordan uzaklaşmıştı. Bazen o bile arkadaşlarını anlayamıyordu. Belkide sadece kendi ekibimizle olsaydık daha iyi olurdu diye düşünmekten alıkoyamıyordu kendini.

Hepsi farklı bir nedenden dolayı bir araya gelmişlerdi ama hepsinin istediği tek şey. Cezasını çekmesi gerekirken rahatlıkla elini kolunu sallayarak gezen o insanları bulup günlerini göstermek ve başlarındaki aşağılık çeteyi bulmak.

O aşağılık herifler masum insanlara zarar veriyorlardı ve o ekibi ve başlarında duran kişiyi bulmadıkları sürece zarar vermeyede devam edeceklerdi.

Eğer birileri güzellikle bu sorunu halledemiyorsa tek yolları vardı onları ortadan kaldırarak sorunu çözmek. Şuanda tam olarak bunu yapıyorlardı.

Bazen gerçekten herşey yorucu oluyordu. Artık omuzlarındaki yükler ağır geliyordu. İşte o zaman pes etmek mümkün olmuyordu. Çünkü tek bir kişinin hatası hepsinin hayatını bitirebilirdi...

Jimin arkadaşını yalnız bırakmak  istememişti. Hemen Yoonginin peşinden koşarak onu aramaya başlamıştı ama anlaşılan o çoktan uzaklaşmıştı.

⚘⚘⚘