Jimin
Yine her zamanki gibi yerimde dönüp duruyordum. Bu eve geldiğimden beri doğru dürüst uyuyamıyordum.
Sanki bir şeyler uyumama engel oluyordu. İki saat geçmiş herkes uyumuştu ama ben yine uyanıktım. Merdivenlerin başında bir gölge sezdiğimde hemen doğrularak dikkatle bakmıştım. Bay Woo... neden tek başına inmeye çalışıyorduki?
Hemen kalkarak merdivenleri hızlı hızlı çıkıp yanına yetişmiştim.
Jm-Bay Woo neden yalnız iniyorsunuz?
Kolundan tutarak inmesine yardım etmiştim. Tamam inebiliyordu muhtemelen ama ayağı kayabilirdi.
-Victoria'yı uyandırmak istemedim.
Jm-Tamam birlikte gidelim. Nereye gidiyorunuz?
-Susamıştım...
Hemen mutfağa götürerek dikkatle masaya oturmasına yardım ettim. Hiç bir yere dökmemeye özen gösterek bir bardak su alarak nazikçe önüne bırakıp yanına oturdum.
-Sen Jiminsin değil mi?
"Evet efendim"
-Gözlerim görmesede kulaklarım beni yanıltmıyor.
Böyle acı bir şeyi gülerek söylemişti. Acaba insanlar bir süre sonra gerçekten zorluklarını kabullenip onlarla barışıyor muydu?
Bir kaç yudum içerek bardağını masaya bırakmıştı. Gözüm elindeki yara izlerine takılmıştı.
-Yara izlerine bakıyorsun değil mi?
Gerçekten bunu nasıl anlayabilirdi ki? Ona doğru dönmemiştim bile.
Gömleğinin kolunu yavaşça üste sıyırarak kolunu tamamen ortaya çıkarmıştı. Kolunun tamamında bir sürü yara izleri vardı.
-Görüyorsun değil mi? Bunların hepsini Victoria iyileştirdi. Ama izlerin kalmasını önleyemezdi...
Asla bir çocuğum olmadı. Sadece sevdiğim biri vardı. Onu çok seviyordum ama onu benden aldılar. O hayatını kaybetti bense gözlerimi...
Yaşamak istemiyordum bile. Keşke ölseydim diyordum. Biileri beni bulup hastaneye götürmüştü.
Uyandığımda hiçbir şey görmüyordum. Her şeyle iletişimim kesilmiş gibiydi. Sonra beni artık hastanede tutamayacaklarını söylemişlerdi.
İşte kötü günler ondan sonra başlamıştı. Yalnız başınaydım sevdiğim kadın yoktu, gözlerim görmüyordu yardım edecek kimse yoktu.
Sokaklarda yalnız başınayken aklıma bile gelemeyecek şeyler yaşamıştım. Kolumdaki bu izlerde o zamanlardan hatıra. O zamana kadar İnsan oğlunun bu kadar acımasız olacağını tahmin etmiyordum...
Sonra nasıl oldu bilmiyorum ama ayaklarım beni buraya getirmişti. Yanılmıyorsam o zamanlar burda sadece küçük bir ev vardı ve boş bir araziydi.
Kimsenin olmadığını düşünüyordum. Sonunda sessizce ölüp gideceğim için seviniyordum. Ama Victoria beni bulmuştu. Çok korkmuştum. Sakince ölemeyeceğim ve yine birileri tarafından dövüleceğimi sanmıştım ama öyledeğildi.
Beni evine götürmüştü tüm yaralarıma pansuman yapmıştı. İyi olmam için elinden gelen herşeyi yapmıştı. Çok fazla konuşmazdı. Konuştuğunda öyle olgun konuşuyorduki yaşının gerçekten büyük olduğunu düşünmüştüm. Ama çok genç duran sesi de beni şaşırtıyordu.
Bir gün başına gelen herşeyi bana anlatmıştı. Ve o gün sadece on beş yaşının olduğunu öğrenmiştim. On beş yaşında bu kadar küçükken bunca şey yaşamıştı ve hala bir şeyler için çalışıyordu.
Çok sakin biriydi gerçekten çok sakindi. Bazen dayanamaz ve sinir krizleri geçirirdi ama asla kendine zarar verecek bir şey yapmazdı. Kızdığı her an dışarı çıkıp daha çok çalışmaya başlardı.
Burası onun gizli mekanı ve burdaki herşeyi o yaptı. Herşey için gerçekten uğraştı ama bir gerçek vardı ellerinin dokunduğu herşey güzelleşiyordu.
Yaralarım şuan sadece bir izden ibaret ama o iyileştirmeseydi belkide o halde ölüp gidecektim. Onun sehirli ellerinin dokunduğu herşey güzelleşiyordu.
Bazen oturup dakikalarca bana herşeyi anlatıyordu. Göremediğim herşeyi.
Elimi tutup yönlendirerek herşeyin yerini anlatırdı. Burda ağaçlarım, burda havuzum burdaysa villam olacak...
Söylediği herşeyi yaptı. Gerçekten yaptı. Keşke onun gibi bir kızım olsaydı. Keşke gerçekten benim kızım olsaydı diye düşünürdüm hep. Ona sahip olduğum için çok şanslıyım.
Şimdi bunları neden anlattığımı merak ediyorsun belkide. Victoria her zaman herşeyi yalnız yaptı. Hayatında ilk defa birilerine güvenmek istedi. Umarım onun güvenini kırmazsınız. Çünkü biliyorum o birilerine söz verirse ölene kadar sözünü tutar ve sizi canı pahasına koruyacaktır. Bu yolda kendi ölse bile..."
Elimdeki bıçak izine bakmıştım. Ona inanmadığım için birde kanıyla söz vermesini istemiştim. Demek gerçekten istediğin olacak ve ben öleceğim derken ciddiydi?
Jm-Bay Woo merak etmeyin. Ona bir şey olmasına izin vermeyiz
Gülümseyerek suyundan bir kaç yudum daha almıştı.
-İzin vermeyiz mi? Yoksa izin vermem mi diyecektin?
Ne söylediğini çok açık anlamıştım ama neden böyle bir şey dediğini anlamamıştım ve o ayağa kalkarak bastonunu almıştı.
-Şimdi gitsem iyi olacak.
Arkadaşlar bu arada bay Woo kızımızın hikayenin başlarında telefonda görüşüp hep konuştuğu kişi. Onu da söyleyeyim dedim😇
Btsblogs sayfasını çoğunuz biliyorsunuzdur. Baya meşhur bir Bts insta sayfasıydı. Bts için çok iyi şeyler yapıyordu ve çok güzel gönderileri vardı. Ama diğer kıskanç bir kaç fandomun şikâyeti yüzünden sayfası kapanmıştı. Şuan tekrar sayfa açtı mı bilmiyorum. Bilginiz varsa söylerseniz sevinirim😊
Minnoş sarı kafa🐔
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil•GANGSTA✦ℙ𝕁𝕄✦ +18
Fanfic+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin. -Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm... ✦ +Anlam...