+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin.
-Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm...
✦
+Anlam...
"Onu farklı kılan şey ne bilmiyorum ama sırf böyle söylediğin için en çok onunla uğraşacağım ama onun iyiliği için"
Namjoondan başka bir şey dinlemek istemiyordum. Zaten bir şeyde söylememişti. Dışarı çıkarak onu aramaya başlamıştım. Adım gibi emindim burdan çıkıp gidemezdi. Şuan sadece bir yerlerde ya saklanıyordu ya da nasıl çıkacağının yollarını arıyordu.
Ahhh işte buldum seni. Taşların üzerinde oturmuş yeşillik alanı izliyordu.
Sessizce yürümeye dikkat ederek bir şey söylemeden yanına oturmuştum.
Jm-Her yerde beni takip etmek zorunda mısın?
"Ne diyebilirim ki Jimin shii cazibene karşı koyamıyorum"
Söylediğim şeyin ardından gülmeye başladığımda garip bakışlar atmaya başlamıştı.
Jm-Ciddi halin bu alaycı halinden daha az mide bulandırıcı.
Yine iğneleyici konuşmaları başlamıştı. Halbuki kötü bir şey söylememiştim.
Jm-Ne oldu bir şey söylemedin. Yoksa kalbin mi kırıldı?
"Benim kalbimi kimse kıramaz"
Yüzüne bir gülümseme yerleşmiş ve dalga geçer gibi başını sallamıştı.
Jm-Ciddi Victoria oldun demek haa. Daha iyi Ria...
Duyduğum şeyle vücudumdan elektrik dalgası geçmiş gibi hissetmiştim.
"Ria mı? Neden? Neden bana öyle seslendin?"
Tekrar gülmeye başlamıştı. Jm-Sen kızdın mı? Ahh seni kızdırdığım için mutlu oldum şimdi. Riaaaa
"Bana Ria demeyi kes. Benim ismim Ria değil. Neden böyle sesleniyorsun? Nerden biliyorsun?"
Jm-Neyi nerden biliyorum? Sen delirdin mi? İsminin sonu Ria diye bitiyor. Yoksa gerçekten bir anlamı mı var?
Gerçekten bilmiyor muydu? Öylesine mi söylemişti? Neden o zaman böyle seslenmeyi bırakmıyordu.
Jm-Neden bu kadar kızdın, seni ilk defa bu kadar endişeli görüyorum. Demek ki bu ismin altında bir şey var.
"Hiçbir şey yok sadece kapa çeneni ve bir daha bana öyle seslenme"
Sinirle ayağa kalkmıştım. Onu düşünüp yanına geldiğim için yanlış yapan bendim. Bıraksana ne halt ederse etsin.
Arkamı dönüp gideceğim zaman tekrar seslenmişti.
Jm-Ria shiii nereye gidiyorsun? Daha yeni gelmiştin.
"O sikik çeneni kapat. Yoksa ben kapatırım"
Jm-Uuuu çok korktum. Tanrım lütfen beni onun gazabından koru.
Alay ederek kahlaha atmaya başlamıştı. Sakin olmalıydım. Sakin olmalıydım. Asla tuzağına düşmemeliydim.
Jm-Ne o dün bu kadar kızgın değildin. Bacaklarını belime sarıp nefesini dudaklarıma üflerken çok mu eğlenmiştin?
Kesin içinden gülüyordun. Şimdide sen kızgınsın ve ben seni kızgın gördüğüm için çok mutluyum.
"Seni uyardım. Bana bir daha öyle seslenme"
Jimin
Neden bu isim onu bu kadar kızdırmıştı? Ama dünkü olanların hesabını ödemeliydi.
Jm-Tamam sana şey demeyeceğim. Ria demeyeceğim öyle mi. Ahh bak unuttum ve tekrar söyledim. Üzgünüm Ria. Ahh tekrar unuttum.
Biranda dişlerini sıkarak üzerime yürüdüğünde bu halinden gerçekten ürkmüştüm.
Kolumdan sıkıca tutarak beni peşinden bir yerlere sürüklemeye başlamıştı.
Jm-Ne o beni kesmeye mi götürüyorsun?
Hiçbir şey söylemeden peşinden sürüklemeye devam etmişti. Gerçekten düşündüğümden ve göründüğünden daha güçlüydü. Durduğunda beni az önceden beri çekiştirerek getirdiği yere baktım. Garaj mı?...
Kolumu bırakarak açık olan garaja girerek tavandan asılı eski lambayı yakmıştı. Sanırım burayı hiç kullanmıyordu çünkü duvarda bir sürü eski eşyalar vardı. Hatta üzerlerinde örümcek ağları olduğuna bile emindim. Lambaysa yüzümüzü zor aydınlatıyordu.
Jm-Hadi ama Ria neden bizi buraya getirdin?
Onu kızgın görmek hoşuma gitmişti o yüzden buna devam ediyordum. Oysa arkası bana dönük bir şekilde öylece dikiliyordu.
Biranda sinirle bana dönerek tam önüme gelmişti. Gözlerimin içine öyle bir bakmıştıki gerçekten onu iki gündür tanımasam kırılmış olacağını düşünebilirdim.
Bakışları sinirli bir hal aldığında bir anda tişörtünün eteklerinden tutarak üzerinden çıkarıp gözlerimin içine bakmaya devam etmişti.
Bakışlarımı gözlerinden ayırmamıştım. Hesap sorar gibi bakan gözleri karşısında asla bakışlarımı başka bir yöne çevirmemiştim.
Jm-Giy üstünü.
"Lanet çeneni kapa Bakışlarını gözlerimden ayır ve bak"
Sinirle bağırmasıyla vücuduna baktığımda bir anlık boğazımın düğümlendiğini sanmıştım.
"Hadi yine söylemeye devam et. Ria, Ria, Ria söylesene.....
Boynunun çok aşağısında göğsünde büyük harflerle Ria yazıyordu. Ama bu dövme ve ya öylesine bir yazı değildi. Sıcak bir şeyle muhtemelen sıcak bir demirle ismi göğsüne damga edilmişti.
"Çok güzel gözükmüyor. Bende biliyorum? Ama keşke sadece güzel gözükmemesi sorun olsaydı"
Tişörtünü tekrar hemen hızla üzerine giyinerek yavaş adımlarla duvarın yanına gidip eski lambayı kapatmıştı. Etrafı tekrar karanlık sardığında sessizliğinden hareket etmedğini anlmıştım. Olduğu yerde dikiliyordu.
"Yalnız kalmak istiyorum. Beni yalnız bırak"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
