"Hey hey iyi misin?"
Hemen yanına giderek kolundan tutmuştum. Eliylebaşını tuttuğuna göre başı oldukça ağrıyordu.
"Elini çek. Bakmama izin ver"
Elini yavaşça çektiğinde saçlarını elimle dikkatle ayırarak kontrol etmiştim.
"Görünürde kötü bir şey yok. İyi atlattın"
Sinirle dolaba bir tane yumruk atmıştı.
"Tamam sakin ol. Dolabın bir suçu yok"
Sadece düşmüştü neden bu kadar kızmıştı ki?
Jm-O kadar düşeceksin demeseydin olmazdı.
"Delirdin mi? Ben seni uyardım ve sen dinlemedin. Şimdide suçu dolabın ya da benim üzerime mi atıyorsun?"
Yine sinirle dolaba bir tane geçirmişti. Birazdan dolap üzerimize düşmezse iyiydi.
"Şuna vurmayı kes zaten eski bir şey. Şimdi içindekiler düşüp paramparça olacak"
Anlaşıldı bana kızgındı o yüzden inadıma yapıyordu. Aynı anda ard arda sertçe iki tekme atmıştı.
Bir şeyin kırılma sesini duymuştum ama o hala sinirle bana bakmaya devam ediyordu.
Yukarıya baktığımda tabakların üzerimize düşeceğini görmemle. Nasıl olduğunu anlamadan başını hemen kollarımla kapatıp eğilerek yere çökmesini sağlamıştım.
Tabaklar sırtıma serçe çarparak yere düşüp paramparça olmuştu hatta sanırım biri sırtımda parçalanmıştı. Çünkü sırtımda sıcak bir şey hissediyordum.
Gürültünün son bulmasıyla Jimin'in başını korumak için sardığım kollarımı yavaşça çekerek geri çekilmiştim.
Jin-Neler oluyor? Ne bu gürültü?
Diğerleri de duyduğu sesle gelmişlerdi.
Jiminse kenetlenmiş gibi bana bakıyordu."Bir sorun yok çocuklar. Her şey yolunda"
Ayağa kalktığumda sırtımın acımasıyla gerçekten birinin sırtımda parçalandığına emin olmuştum.
Elimi yavaşça acıyan kısma götürmüştüm.
Lanet olsun kanamış. Belli etmeden elimi hemen cebime sokmuştum.
Yoongi bir şeyler anlamış gibi hemen yanıma gelerek arkama geçmişti.
Yg-Herşey yolunda mı? Sırtın kanıyor. Nasıl olduda tabaklar sırtına düştü.
"Sorun değil Yoongi ben iyiyim. Hemen halledip geleceğim"
Hemen yanlarından ayrılarak hızla odama çıkmıştım. Lanet olsun canım çok yanıyordu.
Temiz bir bezle bastırarak kanamasını durdurmaya çalışmıştım ama elim doğru dürüst yetişmiyordu.
Nasıl olduda daha birkaç gün içinde onu koruma içgüdüsüne bürünmüştüm.
Ahh acaba yıkasam daha iyi olur muydu? Bu şekilde halledemezdim. Aynanın karşısına geçerek cam parçası kalıp kalmadığından emin olmalıydım.
İyi tarafı cam parçası yoktu. Hemen bezle bastırarak halletmeye çalışmıştım.
Fazla bir şeyle uğraşacak zaman yoktu. Daha eşyalarını almamız gerekiyordu. O yüzden kanayan yerleri yara bantlarıyla hallederek üzerimi değiştirmiştim. Birazcık dişini sıkman gerekecek Victoria biraz sonra geçecektir.
Jimin
Yg-Ayağa kalk bakalım. Az önce neler oldu?
Yoongi hyungun bir şey söylediğini duyar gibiydim ama ne söylediğini anlamıyordum
Yg-İyi misin Jimin? Siz ikinizi yalnız bırakmaya gelmiyor değil mi? Sen bu haldesin kızın sırtı kan içinde. İkinizinde derdi ne anlayamıyorum?
Konuşamamıştım. Hiçbir şey söyleyememiştim.
Jh-Sorun ne Jimin? İstersen biraz konuşalım.
Jm-Hayır hayır ben iyiyim. Biraz yalnız kalsam iyi olacak. Eve eşyaları almak için ben giderim.
Nj-Sorun yok. Tabi gidebilirsin.
Jb-Ben de geleceğim. Yalnız gitmeyin.
Sadece başımla onaylayarak salona gitmiştim ve onu merdivenlerden inerken görmüştüm. Beni koruyup kendi yaralanmıştı. Tam bir deliydi.
"Eee gitmiyor muyuz? Kimler gidiyor"
Jh-İyi olduğuna emin misin?
Başıyla onaylayarak hemen aşağı inmişti.
"Geç olmadan gidelim. Benim arabakardan birini alırız ama ben kullanmayacağım ona göre"
Gülümseyerek kapıya yönelmişti. Daha kimlerin gideceğini bile sormamıştı.
Jb-Gidelim Jimin.
Jaebumu takip ederek peşlerinden gitmiştim.
Biz dışarı çıktığımızda önümüzde lüks bir araba durmuştu. Victoria arabadan inerek ikimizi gördüğünde gülümsemişti.
Kızımızın araçları
"Vay canına en iyi anlaştığım ikili"
Anahtarları bize fırlattığında Jaebum hemen havada kaparak sürücü koltuğuna geçmişti. Bende tam yanına oturmuştum.
Victoria arka kapıyı açarak arkaya geçmişti. İyi gözüküyordu ama belkide iyi gözükmeye çalışıyordu.
"Burdan çıkabilmeniz için yolu tarif edeceğim. Gerisini siz halledersiniz. Şimdi öne doğru ilerle..."
Jaebum'un gaza basmasıyla harekete geçmiştik. Acaba hala evimizde birilerinin bizi arıyor olma ihtimali var mıydı?
Victoria'nın bizi ilk gün getirdiği bu yerden bir sürü çıkış olduğunu biliyordum ama hiçbirini görmemiştik.
Yine telefonuyla bir şeyler yaptığında önümüzdeki garajın kapıları açılmıştı.
Burda kaç tane garaj vardı?
"Durmadan ilerle Jaebum"
Jb-Garajın içine mi?
"Evet. Orası aslında garaj değil. Şimdi devam et"
Jaebum'un gaza basmasıyla hızla karanlık bir geçitin içinde bulmuştuk kendimizi. Yeraltı bir yoldu. Bunların hepsini nasıl yapabilmişti?
Bunca yıl tüm bunları dikkatle yapmak oldukça sabır gerektiren bir şeydi. Belkide bizden bir adım önde olmasını sağlayan şeylerden biri de buydu. Sabırlı oluşu...
Bilindik bir sokağa çıktığımızda gözlerini kapatarak arkasına yaslanmıştı. Umarım aynadan ona baktığımı farketmemiştir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil•GANGSTA✦ℙ𝕁𝕄✦ +18
Fanfiction+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin. -Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm... ✦ +Anlam...