Katil•GANGSTA✦ℙ𝕁𝕄✦ +18

×25×

Sarı kafayla bay kibirli Jaebum ortalarda yoktu. Acaba yine nereye kaybolmuştu bu ikisi?

Jb-Burdayız.

Kollarını bir birlerinin omzuna atmış şekilde havalı bir giriş yapmışlardı salona.

"Evet güzel. Havalı podyum yürüyüşünüz bittiyse sizi de arkadaşlarınızın yanına alalım"

Jm-Size ne oldu böyle? Üstünüzün başınızın hali ne

Hepsi somurtarak sessizce oturmaya devam etmişti. Anlaşılan kimse bu durumu anlatmak istemiyordu. Gerçi hoş bir durum değildi ama onlarda kalksaydı bunu yapmak zorunda kalmayacaktım.

Th-Victoria yaptı.

"Güzel. Şimdi bir de neden yaptığımı söyleyin"

Jm-Tamam gerek yok. Bu gün ne yapacaksak yapalım. Erkendrn uyandık ama herkes uyuyordu.

Uykucu olan kendi arkadaşları birde bana söylüyordu. Sanki ben uyuyordum.

"Tamam başlayalım. Üzerinizi değiştirin"

Jb-Şaka mı bu? Bizi buraya tıktın ve gitmemize izin vermiyorsun. Senin kıyafetlerinden mi giyineceğiz?

Gerçekten böyle bir şeye ihtimal veriyor muydu acaba? Boş konuşmak en büyük hobileriydi sanırım Jaebum'un. Zaten önceden okulda olan şeylerdem dolayı kızgındım. Sanki bilerek böyle konuşuyordu.

"Herhalde size üzerinizi değiştirin derken kendi kiyafetlerimi kast edecek kadar aptal değilim Jaebum shii...

Uyuduğunuz odada dolapta kıyafetler var. Sizi buraya getirdiğime göre herşeyi önceden ayarladım. Bu arada bu gün gidip eşyalarınız ve ihtiyacınız olan şeyleri alabilirsiniz. Tabi eğer kiyafetleriniz dışında değerli bir şey bulursanız"

Jm-Bu ne demek şimdi?

"Bu şu demek geçenki adamlar sizin nerde yaşadığınızı biliyorlardı. Ve doğruca evlerinize doğru gittiler. Yani sizi buraya getirmemiş olsaydım muhtemelen işiniz çoktan bitmiş olacaktı.

Evi talan edip işinize yarayacak herşeyi almışlardır. Hatta şuanda orda olabilirler o yüzden sadece bir kaç kişi gidecek ve bende sizinle geleceğim"

Sonunda benimde geleceğimi duyan Jimin yüzünü ekşiterek kendini koltuğa atmıştı.

Jm-Yalnız halledebiliriz.

"Hayır edemezsiniz. Çünkü o adamları tanımıyorsunuz. Ama ben tanıyorum"

Bir şey sormaya çekiniyorlarmıydı yoksa artık hiçbir şey merak etmiyorlar mıydı?

Bir şey sormadan üzerlerini değiştirmek içün odaya gitmişlerdi.

Arkama döndüğümde Jimin hala koltukta oturmuş bana bakıyordu.

"Neden gidip üstünü değiştirmiyorsun?"

Jm-Kendi kiyafetlerimle mutluyum.

"Birazdan terlediğin için kokmaya başladığında bunu hatırlatacağım"

İmayla gülerek cebinden çıkardığı tabancayı parmağında döndürmeye başlamıştı.

"Neden gülüyorsun?"

Jm-Bu kokuya meftun olanlar var. Sen az önce kokumu küçümsedin.

Ahhh cidden bu muydu yani?
Yanına giderek tam yanındakı koltuğa oturdum.

"Jimin ama bak o meftun olanları görmüyorum. Acaba nerdeler?"

Jm-Öylemi? Görmemekte haklısın. Kendini nasıl görebilirsin ki?

Anlaşılan benim taktiğimle ilerlemeye başlamıştı. Can yakarak değil iğneleyici ve imalı konuşmalarla rakibi yenilgiye uğratmak.

"Rüyanda bile göremeyeceğin şeyler söylüyorsun. Şakayı bırak ve gidip üstünü değiştir"

Jk-Boşuna nefesini tüketme Victoria. O bizimle bir arada asla üstünü değiştirmez.

İçeriden tişörtünü kafasına geçirmeye çalışarak çıkan Jungkook'tan duyduğum şeyle Jimine dönmüştüm.Bana bakmadan direk önüne odaklanmıştı.

Bunlar neden hiçbiri tamamen giyinik halde çıkmıyordu şu lanet odadan. İlla tişörtlerini yanımda giymeleri mi gerekiyordu?

Yuh yani Jakson pantalonunu bile salonda giyiniyordu. Bakışkarımı zemine odaklayarak hiçbirine bakmamaya çalıştım.

Yg-Size odada giyinin demedim mi? Ne bu? Kızın önünde giyiniyorsunuz.

Js-Hyung artık o da bizim arkadaşımız sayılır. Hem Victoria diğer kızlar gibi değilki.

Buda ne demekti şimdi? Güçlü olmam ya da onlar gibi dövüşebilmem benim kız olmadığım anlamına gelmiyordu. Aptallar...
Elinde olsa benide erkek sayacak.

"Ben sizi dışarıda bekliyorum. Bu arada vücut şova gerçekten gerek yok. Sizden daha kaslı insanlar gördüm"

Jaebum gülerek tişörtünü üzerini geçirmişti.

Jb-Öyle mi? Nerde gördün.

"Toprağın altında"

Jb-Şaka mı yapıyorsun?

"Hayır. Öldürdüğüm insanları gömüyordum. Yani sizin gibi bir sürü vücut şovu yapanlar şimdi kemiklerine kadar çürümüştür"

Victoria attı ve gollllll😋