+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin.
-Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm...
✦
+Anlam...
Ahh o nasıl rüyaydı öyle? Anlaşıldı Jimin sen kafayı yedin. Kesinlikle delirmişte olabilirsin. Ama çok güzeldi...
Acaba uyursam rüyanın devamını görebilir miydim? Çok merak ediyordum. Sonrasında ne olacaktı? İkimizde yatakta uzanıyorduk bu ne demekti ki? Bir şey yapmışmıydık yoksa daha yapacakmıydık. Ahh çıldıracağım gerçekten.
"Koltukta daha çok mu debeleneceksin"
Başımın üstünde dikilmiş şekilde onu görünce hemen ayağa kalkmıştım. Ben baştan aşağı üzerindekilere bakarken oysa kollarını bir birine geçirmiş anlamsız bir şekilde bana bakıyordu.
Siyah bot, siyah opak çorap, siyah etek siyah kazak... kesinlikle iyiydim. En azından etek mini değildi iyi yanından bakarsak.
Jm-Göreve böyle mi gideceksin? Etekle?
"Etek değil o. Şort etek"
Arkasını dönerek etrafında bir tur dönmüştü.
"Ayrıca dövüşmeyeceğim bu sefer. Daha iyi planlarım var"
Yüzündeki yamuk gülümsemeyle mutfağa gitmişti.
Th-Ooooo havalı kız Taehyungun bağırarak söylediği şeyle i kulak zarım patlamıştı.
Demek çoktan uyanmış mutfakta kahvaltı ediyorlardı. Bir dakika bu gün hepimiz değil sadece bazılarımız Victoria ile gidecektik. Ve ben hala uyuyordum.
Hızla ayağa kalkarak hemen banyoya girmiştim. Hızlı davranmam gerekiyordu. O yüzden banyodan ışık hızıyla çıkarak saçımı kurutmadan üzerimi giyinmiştim.
Hemen hızlı adımlarla koşarak nefes nefese mutfağa girdiğimde hepsi yüzündeki garip ifadeyle bana bakıyordu.
Th-Senin saçların neden ıslak?
Jm-Bilmem öylesine..
Hemen masanın başına geçip oturmuştum. O gidecek kişilerin arasında bende olmalıydım.
Yg-Ee kim kim gidiyoruz.
Yoonginin sorusuyla aniden yerimden kalktığımda sandalyemi düşürmüş ve masadakı suyu üzerime dökmüştüm.
Yg-Tamam anlaşılan o ki Jimin gidiyor diğer dört kişi kim?
Ahh sonunda. Derin bir nefes alarak sandalyemi kaldırarak oturmuştum. Neden hepsi bana bakıp gülümsüyordu. Ne var yani sandalyem düştü altı üstü.
Yg-Tamam o zaman Taehyung Yugyeom Bambam Jungkook ve heyecanlı Jimin gidiyor.
Hepsi belli etmemeye çalışarak gülmeye devam etmişti ama kör değildim. Görüyordum güldüklerini.
"Sarı kafa saçını kurut ve üzerini değiştir. Pamtalonun ıslanmış. Bir saat sonra çıkacağız daha"
Bir şey demeden ayağa kalkarak odalardan birine geçmiştim. Ne yani bir saat sonra gideceklerse neden bana söylemiyorlar ki?
Pantalonumu çıkararak dolapta kendi kıyafetlerimi bulmaya çalışıyordum.
Ahh güzel rahat giyinmeme de izin vermiyorlar kapı açıldığında sinirle arkama dönmüştüm
Jm-Ne var Taehy-.....Victoria!
Beni görür görmez arkasını dönerek elini kapıya yaslamıştı.
"Gerçekten bu kadar zamandır bir panatalonu giyinemedin mi?"
Jm-Şimdi beni odada üzerimi çıkarırken basıyorsun ve suçlu ben miyim?
"Seni baksırla görmekten bende keyif almıyorum herhalde söyleyeceğim bir şey vardı. Giyindiğini düşünmüştüm"
Jm-Tamam hemen hallediyorum.
Hızla bulduğum pantalonu üzerime geçirmiştim. Ayağım pantalona takılmış ve az kalsın düşüyordum. Kendimi toparlayarak hemen seslendim.
Jm-Hazırım dönebilirsin.
Bana doğru dönerek umutsuzca rliyle alnına vurarak bıkkınca nefes vermişti
Jm-Ne? ne oldu?
"Fermuarını kapat aptal"
Ne yani unutmak benim suçum değildi. Odada olduğu için ne yapacağımı şaşırmıştım.
"Adamları yakaladığınızda öldürmeyin çünkü hepsini kendi ellerimle geberteceğim"
Bu hali beni gerçekten ürkütmüştü oldulça korkunç bakıyordu.
~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
