Eğer bu gecede uyku yoksa sanırım ne yapacağımı biliyorum. İçki şişelerinden bir kaçını alarak sessizce dışarı çıktım. Yalnız kalmak daha iyiydi.
Victoria
Odama geldiğim andan itibaren yatağımda dönüp duruyordum. Uyuyamıyordum... hiçbir şey düşünemiyordum. Görev planlar hiçbirine odaklanamıyordum.Durmadan akluma Jimin'in arabadan inerek söylediği o şeyler geliyordu. Hiçbir şey söylemeden sarılması. Gerçekten neden böyle hissediyordum?
Yıllardır yaşadığım duygular gibi değildi. Çok farklıydı... bu yüzden uyuyamıyordum bile...
Ayağa kalkarak hemen üzerimi değiştirdim. Bu kadar yeter bir şeyler konuşmamız gerekiyordu.
Odadan sessiz adımlarla çıkarak hemen salona inmiştim ama Jimin ortalarda yoktu. Mutfağın işıkları kapalıydı. Acaba dışarı mı çıkmıştı.
Etrafı kontrol ederek hemen dışarı çıktım. Nerde bu adam?
Duyduğum sesle hemen havuza doğru ilerlemiştim. İşte seni buldum Jimin. Fakat neden gece gece ve yalız yüzüyordu.
Havuzun başında dikilerek bu yöne gelerek sudan çıkmasını bekledim. Başını suyun altına sokmuş yüzüyordu.
Sudan biranda çıktığında o şaşkınca bana bende ona bakıyordum.
Biranda hızla boğazına kadar suyun içine girmişti. Sorun neydi şimdi. Diğerleri bu şekilde önümde dolaşırken o çekiniyor muydu?
Jm-Neden burdasın?
Oturarak ayaklarımı havuzun içerisine sokmuştum. Ahhh su buz gibiymiş..
"Seninle konuşmak istiyordum. Sen de salonda olmayınca bende dışarı çıkım"
Jm-İki dakika benimle tartışmadan duramıyorsun değil mi?
"Evet öylede diyebiliriz"
Jm-Sonra konuşuruz şimdi hemen git.
Bu neydi şimdi sadece konuşmak istemiştim. Neden beni hemen gönderme isteğindeydi.
"Konuşmadan hiçbir yere gitmiyorum. Sen sudan çıkmazsan ben suya girerim"
Jm-Sakın sakın...
Eliyle durmam için işaret ederek tehditkar bir şekilde uyarmıştı.
"Sorun ne? Benden korkuyor musun yoksa?"
Sinirle ıslak saçlarını geri iterek havuzun en sonuna doğru sudan çıkmadan yüzmüştü
"Bak sana bakmaya meraklı değilim endişelenme. Sadece konuşmak istemiştim"
Jm-Endişelenen kim?
"O zaman demekki sorun yok. Sen çıkmazsan ben gelirim demiştim"
Havuzun içine girerek yavaşça ona doğru yüzdüğümde beline kadar suyun içinden çıkmasıyla ilerlemeden yerimde durmuştum.
Jm-Evet biliyorum. Şimdi diyeceksin ki şov yapmaya gerek yok ben kaç tane kaslı vücutu toprağa gömdüm.
Aslında öyle bir şey söylemeyecektim. Çünlü istemsizce vücudunu incelemiştim. Oldukça güzel vücudu vardı o zaman arkadaşlarıyla duş almaması ya da onlarla yüzmemesinin başka bir nedeni vardı.
Jm-Ne o konuşacağız demiştin. Dinliyorum seni...
Evet şimdi ne söyleyecektin Victoria? Acaba konuyu değiştirsem mi?
"Neden geçen arkadaşlarınla beraber yüzmedin şimdi yalnız yüzüyorsun"
Jm-Bak bu seni ilgilendiren bir konu değil. O yüzden konuşmamız bitmiştir.
Garipti sanki havuza yapışıp kalmıştı hiçbir yere kıpırdamıyordu.
"Neden oraya yapışmış gibi duruyorsun? Bir şey mi saklıyorsun?"
Jm-Hiçbir şey saklamıyorum. Beni rahat bırak yarın konuşuruz...
İşte böyle söylemesi beni daha da meraklandırmıştı. Suyun içine girerek hemen ona doğru yüzmüştüm. Biranda karşısına çıkarak kolundan tuttuğum gibi çekerek arkasına geçmiştim.
"Aman tanrım... Ben... ben özür dilerim"
Kolumdan tutarak hemen beni öne çekerek benden uzaklaşarak sadece başı gözükecek şekilde suyun içine dalmıştı.
Jm-Artık git...
"Onları kim yaptı?"
Jm-Ne önemi varki? Birileri yaptı işte.
Sırtı tamamen yara izleriyle kaplıydı. Yanılmıyorsam bazıları kırbaç izleriydi. Kesik izleri bile vardı.
"Onlar bilmiyo değil mi? Diğerlerinden saklıyorsun. Bu yüzden onlarla duş almıyorsun birlikte yüzmüyorsun"
Jm-Evet çok doğru bayan akıllı çok doğru.
Biraz yaklaşmak istemiştim ama hemen uzaklaşmıştı.
"Saklanmana gerek yok Jimin.Bu saklanıcak bir şey değil"
Jm-Kimsenin görmesini istemiyorum. Çok kötü gözüküyor. Kendim bile bakamıyorum.
"Ben gördüm ama değil mi? O yüzden sorun yok bakabilirim. Seni en iyi anlayan kişi benim. Bu damga izini her zaman saklamaya çalıştım gerçi sen gördün ama sorun değil"
Yine beline kadar sudan çıkarak arkasını dönmüştü.
Gerçekten ona bunu kim yapmıştı? Neden yapmıştı.
Yavaşça yaklaşarak elimi sırtına koymuştum. Bilmiyorum içimden gelen his böyle yapmamı söylemişti. Şuan mantığım nerdeydi onu bilmiyordum...
Sessizce 'dokunma' diye fısıldamıştı.
"Biliyor musun Jimin annem eskiden derdiki birinin yarasına dokunursan onunla o acıyı paylaşmış olursun"
Hiçbir şey dememişti. Yavaşça bana dığru dönerek elimden tutmuştu.
Jm-Bay Woo söyledi ki senin ellerin sihirliymiş ve dokunduğu herşeyi iyileştiriyormuş.
Elimi kalbinin üzerine koyarak üzgün bir ifadeyle gözlerime bakmıştı. Onu ilk defa bu şekilde görüyordum.
Jm-Peki burayıda iyileştirebilir mi? kalbimdeki yaralarıda sarabilir misin?
O an sanki dünyayla olan iletişimim kopmuştu. Vücudu buz gibi suya rağmen çok sıcaktı. Avcumun altında hızla atan kalbi ve sorduğu şey... Ahh gerçekten neden kafamı karıştırıp duruyordun. Neden başka şeyler düşünmeme sebep olacak cümleler kuruyordun?
Bakışları bahçeye yöneldiğinde bende hemen odaklandığı yöne bakmıştım. Jaebum.... burda ne işi vardı?
Jimin hemen elimi bırakarak benden uzaklaşmıştı.
"Jimin....
Jm-Jaebum senden hoşlanıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil•GANGSTA✦ℙ𝕁𝕄✦ +18
Fanfiction+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin. -Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm... ✦ +Anlam...