+Sen katil değilsin Jimin. Sen hepimiz gibisin.
-Yanılıyorsun ben acımasız bir katilim ve bu benim işim unuttun mu? Hepimizin bir görevi var. Plan yapmak, araştırmak, bulmak, ve benimki öldürmek. Gerekirse hiç acımadan seni de öldürürüm...
✦
+Anlam...
Satırarası bir sürü yorumları için pikhachu__'a yazardan özel teşekkürler🧸
Jm-Evet o gün ben de üstüne atlayarak boynuna bıçağı yaslamıştım haa tabi birde beni kandırmıştın odana geldiğimde. Biliyor musun bir birimizden çok farklı olduğumuzu düşünüyordum ama sonra aslında birbirimize ne kadar çok benzediğimizi farkettim.
"Evet sanırım öyle. İkimizde inatçı, cesur ve birazda huysuzduk. Bu arada gerçekten çok zayıflamışsın"
Jm-Evet öyle oldu ama sorun değil. Tek sorun keskin kaslarımı kaybetmiş olmam
"Yahh sorun o değil ki. Ayrıca böylede çok güzel duruyor"
Jm-Demek öyle.
"Evet öyle. Ben de ilk haftalar çok fazla zayıflamıştım ama sonra hamile olduğumu öğrendikten sonra bebek için mecbur yemek zorundaydım. Minik Park'a iyi bakmam gerekiyordu"
Gözleri parlayayarak beni döndürerek sırtımı göğsüne yaslamış ve ellerini karnımın üzerine koymuştu.
Jn-Şuan pek belli olmuyor. Çok küçük değil mi?
"Evet öyle daha minicik"
Jm-Peki benim dokunduğumu hissedebilir mi?
"Bilmem ne yazıkki ben de bu konularda oldukça bilgisizim. Hamile olduğumu anlamayacak kadar hemde"
Gülerek çenesini başıma vurararak benimle dalga geçmeye başlamıştı.
"Yah nerden bilebilirdim ki. Sadece sanırım en son o gece seviştiğimizde olmuş olmalı"
Jm-Evet bence de öyle. Hadi giyinelim ve diğerlerini arayalım.
"peki"
~
+Alo Taehyung
-Hey nerdesin sen? Sabahtan beri seni arıyoruz. Dur telefonu Jaebum çekiştiriyor ona vereceğim.
+Tamam tamam
-Bana bak bir daha haber vermeden çıkarsan seni gebertirim.
Ahh anlaşılan hiç değişmemişlerdi. Seslerini duymak bile beni o kadar mutlu etmişti ki şuan sevinçle bağırıp çığlık atabilirdim.
+ bay Woo nasıl uyudular mı onlar?
-Evet bir kaç saat önce uyudular. Ama az önce odadan sesler geliyordu sanırım endişeli olduğu için tekrar uyanmış.
+Peki birazdan geleceğim ve bir misafiriniz olacak.
-Nee misafir mi? yoksa kız mı?
Yah şunlara bak resmen Jimin'e kız ayarlamaya çalışıyorlar.
+Evet Jaebum kız.
-Yahh yahhh. Şuan Taehyung'u görmen gerekiyor çok kızgın. Hatta beni yumrukluyor.
Arkadan Taehyung'un sesini duyabiliyordum Jimin'e kızıp duruyordu.
-Yahh Jimin eğer sarhoş olup saçma sapan bir kıza bulaştıysan onu eve almam haberin olsun. Ya da ben giderim.
Taehyung'un dediği şeyle ağzımı kapatarak gülmeye başlamıştım. Taehyung'un bana çok değer verdiğini biliyordum. Bu yüzden Jiminin yanlış bir şey yapıp sevmediği birileriyle beraber olmasını istemediğini anlıyordum.
Konuşmayı bitirir bitirmez çantamı alarak ikimizde evden ayrılmıştık.
Yazar
Taehyung dışında diğer herkes büyük bir heyecanla gelenin kim olacağını bekliyorlardı. Uzun zamandır Jimin'in sesini bu kadar iyi duymuşlardı.
Onu mutlu eden kadını merak etmişlerdi. Taehyıng ise söylemese bile kızgındı. Arkadaşının mutlu olmasını çok istiyordu ama bu kadar kısa sürede başka bir kadınla olmasını kabullenememişti. Salonda koltuklardan birine oturmuş kucağındaki yastıkla oynayarak bekliyordu.
Pencereye yapışmış Jackson'un o geldi demesiyle hepsi koltuklardan kalkıp kapının yanına koşmuştu.
Kapının açıldığında Taehyung yerinden bile kalkmaya tenezzül etmemişti ama merak ettiği için öylece kapıya bakıyordu.
Jimin içeri girdiğinde hepsi merakla dışarıya bakmıştı.
Yg-Misafirin nerde?
Jm-işte burda.
Jiminin elini uzatmasıyla ve içeri giren kişiyle herkes şaşkın bir şekilde yerinde donup kalmıştı.
Victoria bu hallerine biranlık gülümsesede hepsini uzun zaman sonra gördüğü için ağlamaya başlamıştı.
Th-Victoria...
Gözleri aradığı kişini görmemişti ta ki uzaktan ona bağırarak seslenene kadar. Bakışları Taehyung'u bulduğunda ağzını kapatarak ağlamaya başlamıştı.
Taehyung elindeki yastıkla kumandayı yere fırlatarak günlerdir hasretinde olduğu ablası kadar sevdiği kişiye doğru koşmuştu.
Bir birlerine sıkı sıkı sarıldıklarında diğer herkes dolu gözlerle onları izliyordu.
Th-Sen yaşıyorsun. İnanamıyorum sen yaşıyorsun.
Taehyung kollarıyla sıkı sıkı sarmalayarak omzunda ağlamaya başlamıştı.
"Evet sizde öyle. Ben sizi gerçekten çok özledim"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
