Eve geldiğimizde yorgun olduğum için direk yatmıştım. Ama bir türlü uyuyamıyordum. Yatakta dönüp durmuştum ve gözlerim acımasına rağmen uykuya dalamamıştım. Odanın kapısı açıldığında, kucağımdaki yastığa daha çok sarıldım ve gözlerimi açtım. Çağlar, üzerimden attığım yorganı güzelce örtmüş ve önüme çömelmişti. Yavaşça saçlarımı okşarken derin bir nefes aldım.
"Evde dondurma bitmiş, gidip almamı ister misin?" Kafamı onaylar biçimde salladım. Ve koluma koyduğu elini alıp parmaklarımı parmaklarına geçirdim.
"Çabuk gel olur mu? Seninle uyumak istiyorum." Kaşlarını çattı.
"Bunun için mi uyumadın? Bende rahat uyursun diye yanına gelmemiştim."
"Düşünceli bir sevgili, bu hayatta daha ne isteyebilirim ki?" Alnıma bir öpücük kondurdu.
"Sağlıklı bir çocuk? İstemez misin?"
Gülümsedim ve yattığım yerde doğruldum.
"İsterim tabiki de. Ama dondurmayı almazsan pek sanmıyorum!"
Yaptığım imadan sonra hafifçe ayağa kalktı ve elini yatağa dayadı. Bende sırıtarak elimi boynuna doladım. Sırtımı yatağa yatırdığımda o da üstüme çıkmıştı. Elini boğazıma götürdü ve yüzünü yaklaştırıp boynuma nefesini verdi. Kafamı geriye attığımda kendisini bana yaslamıştı.
"Sanki her an senin etrafında kaybolacakmışım gibi hissediyorum."
"Eğer bana sarılırsan birlikte kaybolabiliriz meleğim."
Boynuma öpücükler bıraktıktan sonra yüzüme baktı. Dudaklarına sert bir öpücük bahşettim. Geri çekildiğinde ikimizde gülümsüyorduk. Gardırobuna ilerlediğinde, üstümdeki bluzu hızla çıkarttım. Sütyenimle kaldığımda Çağlar kaşlarını çatmıştı. Gardırobundan bir kıyafet alıp bana uzattı ve eline aldığı ceketi giyindi. Sevgilinin kıyafetlerini giymek mi? Onda on hareket👌🏻
"Bence beni kışkırtmamalısın!"
Gülümsedim ve elime verdiği tişörtü giyindim. Altımda zaten mavi kot pantolon vardı. Onu da uyucağım zaman çıkartırdım. Elini ensesine atıp kaşıdı ve dudaklarını ıslatıp kapıya ilerledi.
"Çabuk gelebileceğimden emin olabilirsin!"
Dediğine gülümsediğimde, evden çıkmış olduğunu kapı sesinden anlamıştım. O gittikten sonra biraz yatakta oyalandım, daha sonradan sıkılıp mutfağa ilerledim. Dolabı karıştırdığımda iki adet kırmızı şarap olduğunu gördüm. Bunları ne zaman almıştı? Kapının çalmasıyla, oraya ilerledim. Bu kadar erken gelmesinin imkanı yoktu.
Hızla kapıyı açtığımda, aslında gelenin o olmadığını fark ettim. Gelen kişi Burcuydu. Sevgilimi, seven kişi. Kapıya yaslanıp ona baktım.
"Bana sevgili olduğunuzu söyleyebilirdin! Resmen yalancının tekisin! Duygularımla oynadın!"
"Ben senin duygularınla oynamadım Burcu. Bana sevgili misiniz diye sordun, bende hayır dedim çünkü biz sevgili değiliz."
"Hala yalan söylüyorsun!"
"Biz nişanlıyız! Bence artık çocukluğundan kalma duygularını yok etsen iyi olur. İyi akşamlar."
Kapıyı kapattığımda boş koridorda bir çığlık sesi kopmuştu. Sırıtıp, balkona ilerledim. Ve köşede duran sigara paketinden bir dal alıp yaktım. Dudaklarımın arasına götürüp, derin bir nefes aldım. Kapının açılma sesini duyduğumda, Çağlar elindekileri masaya bırakıp kaşlarını çatarak yanıma geldi ve dudaklarımın arasında olan sigara dalını aldı.
"Artık içme şunu!"
"Arada bir içiyorum zaten."
"Bir daha içmek yok."
"Ama neden? Beni rahatlatıyor."
Sırıttı. elindeki sigarayı küllüğü bastırıp söndürmüştü. Dudaklarımı büzdüm.
"İstersen seni bende rahatlatabilirim güzelim."
Gülümseyip kafamı salladım. Boynuna kollarımı doladığımda, kalçalarımdan tutarak beni kucağına almıştı. İçeriye geçip, poşetin içinden küçük magnum dondurmayı alarak bana uzattı. Odaya ilerlediğimizde kulağıma fısıldadığı şeyle kaşlarımı çattım.
"Ama evlenince."
"Çok kötüsün!"
"Çok sabırsızsın güzelim. Sevgilin bu durumu çok sevdi."
Gülümseyip dondurma olmuş dudaklarımla dudaklarını öptüm. Yatağa yattığımızda, sıkıca boynuna sarıldım.
"Kendimi bana iyi hissettiriyorsun."
"Sende bana kendimi iyi hissettiriyorsun sevgilim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUMA MI? O DA NE?
ChickLit"Şimdi ben nereye gidersem gideyim, sen benim peşimde mi olacaksın?" "Evet, efendim." "Efendim mi? Farkında mısın bilmiyorum ama sen benden büyüksün. Bu yüzden İzel demen yeterli." "Peki, İzel..." Ve hayatımın böyle süreceğini bilseydim, çok önceden...