68.

13.4K 453 46
                                    

"Merhaba, hoşgeldiniz!"

"Hoşbulduk, Serdar Bey."

"Lütfen geçin oturun."

Tekli koltuğa oturduğumda karşıma da Çağlar oturmuştu. Doktor derin bir nefes alıp verdi ve bana döndü. Tedirgindim çünkü kötü bir şey söylemesini istemiyordum.

"Nasılsınız İzel hanım?"

"İyiyim sağolun."

"Bu gibi zor durumlarda annenin psikolojisi çok bozuk olabiliyor genelde. Eğer derdinizi paylaşmak isterseniz sizi çok iyi bir psikoloğa yönlendirebilirim."

"Hayır, ben iyiyim. Sadece bir sorum var. Tekrar böyle bir durumla karşılaşabilir miyiz?"

"Bu ihtimaller içerisinde olabilir ama yeniden hamilelik döneminizde sık sık kontrollere gelirseniz sıkıntı olmaz."

"Peki, teşekkürler."

Yerimde kıpırdanıp, gözlerimi Çağlardan kaçırdım. Ama o doktora bir soru yöneltmişti.

"Peki, cinselliğe yatkınlık olursa? Dün bahsetmiştiniz."

"Evet, bazen kadınlarımızda düşük yaptıktan sonra yeniden zevk alabilme, yeniden hamile kalabilme düşüncesi içerisine girerler. Bundan sonra hiç çocuğum olamayacak gibi hissedebilirler ama böyle bir şey söz konusu bile değildir. Travmadan oluşan etkilenmeden olan bir duygu durumudur."

"Anladım. Ne zaman bir daha deneyim yaşayabiliriz?"

"Deneyim?" Kaşlarımı çattım.

"Haha, aslında birkaç gün böyle bir deneyiminiz olmazsa iyi olur Çağlar bey."

"Çok sağolun Serdar bey."

"Bir sorun olursa mutlaka arayın."

"Tamamdır teşekkürler."

Odadan çıktığımızda derin bir nefes aldım.  Daha iyi hissediyordum. Çağlar şakağıma bir öpücük kondurup, belimdeki elini sıkılaştırdı ve kendisine çekti.

"Eve bakmaya mı gidelim yoksa başka bir şey yapmak ister misin?"

"Eve bakalım."

Kafasını salladığında arabaya doğru ilerlemiştik. Ellerimi beline sarıp ona yaslandım. Hastaneden çıktığımız an, yüzüme soğuk bir rüzgar esmişti. Ve o an kar üzerimize yağmaya başladı. Gülümseyip avucumu açarak havaya tuttum.

"Çok güzel!"

"Senin kadar değil!"

Elini yanağıma atıp dudaklarıma ufak bir öpücük bıraktı. Gözlerimi kapatıp ona daha çok yaslandım.

"Seni çok seviyorum."

"Bende seni çok seviyorum. Hadi gidelim. Yol çok uzun mu?"

"Sayılır."

Kafamı sallayıp arabaya bindik. Yol boyunca onu izleyip durmuştum. Çok güzel bir baba olabilirdi ve biz bu şansı kaybetmiştik. Bana bunu yapan kişileri asla affetmeyecektim. Asla.

"Birkaç gün sabredebilirsin değil mi?"

"Ne için?"

Yüksek bir kahkaha attı ve elini bacağımın üzerine koydu. Kalın eşofmanımdan tenimi çok hissedemese de hoşuna gidiyordu. Gülümseyip bende elimi onun bacağına attım.

"Elini çekmezsen kaza yapabilirim."

"Cık, yapmazsın."

Elimi bacağında gezdirip erkekliğinin üzerine getirdim. Büyük olduğunu bilmesem, şu anda küçük diye dalga geçebilirdim. Pantolonundan hiçbir şey belli olmuyordu.

KORUMA MI? O DA NE? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin