Gece ağrıdan uyuyamamıştım ama aşırı yorgundum. Kendisi yatağa yattıktan birkaç dakika sonra uykuya dalmıştı. Ama ben hala uyuyamamıştım. Vücudumu saran ellerini bedenimde sıkılaştırdığında, ona daha çok sarıldım ve yüzümü göğsüne yasladım.
Elini çıplak sırtımda yavaşça gezdiriyor ve parmaklarıyla hafif dokunuşlarda bulunuyordu. Buna gülümseyip gözlerimi kapattım. Göğsüne dudaklarımı bastırıp öpmeye başladım.
"Günaydın!"
"Günaydın sevgilim!"
Elini saçıma atıp okşamaya başladı. Dün gece banyodan sonra, yeniden bir serüvenimiz olmuştu ve o ilk yaptığımızdan daha çok uzun sürmüştü. Bu sefer onu daha çok tahrik etmiş ve sert davranışlarını görmemi sağlamıştı. Bu hoşuma gitmişti.
"Her yerin ağrıyor dimi?"
Başımı aşağı yukarı salladım. Hemde çok ağrıyordu. Ağrı kesici bakmıştım ama yoktu. Evde hiçbir şey yoktu kısacası.
"Çok yorgunum!"
Gözümden istemsizce bir yaş akmıştı. Parmağıyla yaşımı sildi ve elini çıplak vücudumda gezdirdi. Dudaklarını da alnıma bastırmıştı. Yana doğru yatıp, sırtımı ona döndüm. Ama dönerken ağzımdan acı bir inleme çıkmıştı. Eliyle kasıklarımı okşamaya başladığında, gözlerimi kapatmıştım.
"Gidip ağrı kesici almamı ister misin?"
Başımı iki yana salladım. Burası neresiydi bilmiyordum. Merkezdende biraz uzak gibiydi. Yalnız kalmak istemiyordum koca evde.
"Belki masaj yaparsan iyi gelebilir?"
Elini yumuşakça bedenimde gezdirmeye başladı. Aynı zamanda, eğilip dudaklarımı öpmeye başlamıştı. Öpüşüne karşılık verdim ama kısa sürede geri çekilmişti.
"Bugün ağrıdan bir şey yapamazsın, eve gidelim en iyisi."
Başımı salladım. Yanımdan kalkacağı sırada, durdurdum.
"Her yaptığımızda ağrımayacak değil mi?"
"Hayır güzelim, sadece ilk olduğu için böyle."
Gülümsediğimde, alnıma bir buse kondurdu ve geri çekilerek yataktan kalktı. Üstünü değiştirdiğinde, zorlukla ayağa kalkıp bende üstümü değiştim. Arabada rahat bir pozisyon aldığımda, eve ilerlemeye başlamıştık bile. Sol elimi tutuyor ve sürekli öpüyordu.
"Eğer çok kötüysen hastaneye gidelim?"
"Hayır, iyiyim. Hediyeni beğendin mi?"
"Hemde çok. Daha fazlasını isterim."
"Büyük bir zevkle!"
Gözlerimi kapattığımda kendimi yorgunlukla uykuya teslim etmiştim.
***
Gelen takırtıların arasında, zorlukla gözlerimi açıp yattığım yerde doğruldum. Kasıklarımın ağrısı kendini hafiften hissettirirken, odadan çıkmıştım. Mutfağa doğru ilerlediğimde, kendisi bir şeyler yapmaya çalışıyordu. Sandalyeye oturup, başımı duvara yasladım.
"Ufaklık? İyi misin?"
" Bilmem, sadece acıktım!"
Kahkahasıyla elindeki işi bıraktı ve yanıma gelip saçlarımda elini gezdirdi. Yüzüme bu şekilde bakarken gülümsememem elde değildi.
"Menemen yer misin? Çünkü başka yapacak bir şey bilmiyorum."
"Yerim. Babam evde mi?"
"Yok gitti. Dün anahtarı vermeyi unutmuşuz, dışarıda kalmış. Mecburende eve geri dönmüş."
Şaşkınlığımı belli edercesine güldüm. Elimi yüzüme atıp sakladım. Ama o bileğimden tutup geri çekmişti. Yanağımı öpüp, işinin başına döndü. Yemeği yaparken onu seyretmiştim. Arada bir şarkı mırıldanıyor, beni güldürmeye çalışıyordu. Tavayı önüme koyduğunda, iştahlı bir şekilde yemeye başlamıştım. Dünden beri açtım ve biraz daha bir şeyler yemezsem bayılabilirdim. Son lokmamı ağzıma attığımda ona bir soru yönelttim.
"Şimdi sen birkaç kez şey yaptın ya? Hemen hamile kalmam dimi?"
"Hamile kalmak istemiyor musun?"
Ciddi sorusunun üstüne dudak büzdüm ve elini tuttum.
"Bilmem, yani daha birlikte tatile çıkmadık. Doğru düzgün eğlenemedik bile."
"Haklısın. Hemen hamile kalacağını sanmıyorum ama doğum kontrol hapı kullan istersen."
Bakışlarımı kaçırdığımda, elini çekmişti. Yutkunup, kolamdan bir yudum aldım. Ne yapacağımı bilmiyordum. Çocuk istiyordum evet ama hemen olması beni korkutuyordu. Kendisinin yüz ifadesini gördüğümde, üzülmüştü. Böyle dememeliydim sanırım. Masadan kalktığında, etrafı topladı ve salona geçti. Bende peşinden ilerleyip, ışığı kapattım ve kucağına oturdum. Elini belime atıp sıkıca sardı.
"Böyle kalsam rahatsız olur musun?"
"Hayır güzelim."
Gözlerimi kapatıp, yüzümü göğsüne yasladım. Belimdeki eliyle sırtımı okşuyordu sakince.
"Sadece ilk sevişmemizde hemen çocuğumuz olsun istemedim çünkü yine beklemek durumunda kalacağız. Ayrıca lisede biyolojim berbattı, anlamıyorum bu işlerden."
"Hemen ilkten zaten çocuk olmaz güzelim. Birkaç ay daha sevişmemiz lazım."
Gülümsedim, burnunu saçıma sürttü ve elini saçlarımda gezdirdi. Derin bir nefes alıp, kollarımı boynuna sardım.
"Bir dahaki sefere ışık açıkken yapsak daha iyi."
Kafamı olumlu biçimde salladım.
"Seni aydınlık görmek, cennete eş değerdir muhtemelen."
Gözlerimi açıp ona baktım. Gülümseyerek bakıyordu. Dudaklarına bir öpücük kondurup geri çekildim.
"Ağrı kesici vereyim mi?"
"Hayır, gerek kalmadı. Artık ağrımıyor."
"Olsun sen yine de bir tane iç."
Ayağa kalktığında bacaklarımı ona sardım. Mutfağa ilerleyip ağrı kesici ve su verdi. İçtiğimde, gözlerimi yavaşça kapatıp ona sıkıca sarıldım. Elini vücudumda gezdirdiğinde, saçlarına elimi atmıştım.
"Sen bugün hiç uyumadın, hadi yatağa gidelim."
"Emrinizdeyim ufaklık."
Kıkırdadığımda, kokusunu içime çektim ve adım seslerinin odamıza doğru gitmesini dinledim. Beni yatağa yatırıp üstüme çıktı. Saçlarını okşayıp, yüzünü sevdim.
"Adını ne koysak kızımızın?"
Kafasını kaldırıp sırıtarak bana baktı. Ellerini iki yana koyup, dudaklarımı öptü. Aynı zamanda kendisini bastırmayı da unutmamıştı.
"Kızımızın?"
Kafamı salladığımda yüzünü boyun girintime yerleştirip, öpmeye başladı. Kıkırdayarak ona sarıldım.
"Tutku olsun mu?"
Öpücüklerinin arasından başını kaldırıp, dudaklarını yanağımda sürttü. Sıcak nefesi yüzüme çarparken, gözlerimi kapatmıştım.
"Olsun sevgilim."
Vote:70
Yorum:20

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUMA MI? O DA NE?
Chick-Lit"Şimdi ben nereye gidersem gideyim, sen benim peşimde mi olacaksın?" "Evet, efendim." "Efendim mi? Farkında mısın bilmiyorum ama sen benden büyüksün. Bu yüzden İzel demen yeterli." "Peki, İzel..." Ve hayatımın böyle süreceğini bilseydim, çok önceden...