"Üşüdüm, üşüdüm!"
Hızlıca üzerime havluyu sardım ve içeriye adımladım. Yalın ayaklarımla odaya ilerledim ve hızlıca banyoya girdim. Bir anda rüzgar esmişti. Garip bir şekilde ve üşümüştüm. Peşimden gelen Çağlar ise bu halime gülüyordu.
"Ne gülüyorsun ya?"
"Çok tatlısın ondan."
Sırıtıp suyu açtım ve üzerimdeki bikiniyi çıkardım. Çağlar kabinin kapısını örttü ve üzerime adımlayıp belimden tutarak kendisine çekti.
"Benim karım hamile! Benim karım hamile!"
"Ya Çağlar!"
Kahkahalarımın arasında, eline şampuanı dökerek saçlarımı yıkamaya başladı. Gözlerimi kapatıp kollarımı beline sardım. Erkekliği karnıma denk gelirken gülümsedim.
"Rahat dursana!"
"Seni çıplak görmek kolay sanıyorsun sanırım?"
Dudak büzdüm. Saçlarımdaki köpük sıcak suda giderken iyice duruladım ve onun saçlarına ben şampuan döktüm. Tabi biraz eğilmesi gerekmişti.
"Niye bu kadar uzunsun ki?"
"Seni daha iyi kucaklayabilmek için."
Kıkırdadım. O da saçlarını duruladığında, vücudumuzu da yıkayıp, banyodan çıkmıştık. Karnımın acıktığını fark ettiğimde, dudak büzmüş ve bornozumla yatağa yatmıştım. Çağlarda beline havluyu bağlamış bir şekilde üzerime yattı. Ama sonra hızla kalkmıştı. Kaşlarımı çattım.
"Neden kalktın?"
"Karnına baskı yapmayayım. Sonuçta içeride bebeklerimiz var."
"Bebeklerimiz demende ayrı bir ironi!"
"Ya bak sen bana inan! İkizimiz olacak."
"Ultrason öyle demiyor ama?"
"Kardeşinin arkasına gizlenmiştir. Dimi prenses?"
Bornozumun düğümünü açtı ve çıplak karnımı ovalayıp öptü. Ardından elini kadınlığıma götürüp sürttü. Dudaklarımı istemsiz ısırırken, elini çekti ve yanağıma koyarak dudaklarımı öptü. Geri çekildiğinde dudaklarımı yalamıştım.
"Hala inanamıyorum biliyor musun? Rüya gibi geliyor."
"Seninle evli olmak bile mucize geliyordu, şimdi bebeğimizin olması. Daha da güzel."
"Güzelim benim."
Karnımın guruldamasıyla gözlerimi kaçırdım. Gülümseyip yeniden karnımı öptü ve ayağa kalkarak giysi dolabına ilerledi.
"Acıktınız mı bakalım siz? Babanız şimdi sizi ve annenizi doyurmak için tavuk yapacak."
"Farkında mısın bilmiyorum ama şu an daha minicikler."
"Biliyorum sevgilim ama bu, beni şu anda da duymayacakları ve büyümeyecekleri anlamını taşımıyor."
Kafamı salladım. Elinden iç çamaşırımı alacakken kendisi eğilerek iç çamaşırımı giydirdi. Bu haline gülümsemekle yetinmiştim. Kıyafetlerimi de giymemde yardımcı olduğunda, alnımı öpmüştü. Dışarı çıkacağım zaman, kolumdan tuttu ve beni aynanın karşısına götürdü. Arkadan beri sarıldı ve elindeki siyah kutuyu bana uzattı.
"Bu ne?"
"Bak ve gör."
Kutuyu elime aldım ve dikkatle açtım. Ama açtığım gibi, ağzım şaşkınlıktan açılmıştı. Aynadan beri Çağlar'a baktım. Gülümsüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUMA MI? O DA NE?
ChickLit"Şimdi ben nereye gidersem gideyim, sen benim peşimde mi olacaksın?" "Evet, efendim." "Efendim mi? Farkında mısın bilmiyorum ama sen benden büyüksün. Bu yüzden İzel demen yeterli." "Peki, İzel..." Ve hayatımın böyle süreceğini bilseydim, çok önceden...