51.

19.6K 543 27
                                    

"Güzelim, uyan artık."

Vücudumda hissettiğim ağrı ile gözlerimi açarken, kaşlarımı çattım. Çağlar'ın eli kasıklarımdaydı ve yavaşça okşuyordu. Bu haline gülümseyip, ona yaklaştım. Burnunu burnuma sürtüp dudaklarımı dudaklarına değdirdim.

"Çok uykum var!"

"Dün çok yordum seni dimi?"

"Evet, ama yorulmama değdi."

Elini daha nazik bir şekilde kadınlığıma getirdi. Dudağımı ısırarak kendimi ona bastırdım.

"Peki sen, iyi hissettin mi? Sevişirken?"

Sırıtmasını sergileyip, üst dudağımı dişledi ve elini kalçamda gezdirmeye başladı.

"Hemde çok! O kadar iyi hissettim ki, bir an önce birlikte olalım istedim. Ayrıca bu pek sevişme sayılmıyor gibi."

Gözlerimi kapatıp, elimi yeni çıkan sakallarında gezdirdim. Derin bir nefes aldım sakince. Birlikte olmayı bende istiyordum. Hemde çok! Ama korkuyordum, neyden korktuğumu bilmeden korkuyordum.

"Korkma, sandığın kadar canın yanmayacak. Sadece bir defalığına. Ardından zevk alacaksın, canını yakmayacağım."

"Biliyorum, sadece bir defa."

"Sadece bir defa..."

Gülümseyip üstüne uzandım ve gözlerimi yeniden kapattım. Elini yavaşça vücudumda gezdiriyor ve sanki her ayrıntımı eliyle gözlemliyordu. Bacaklarımı iki yana açıp, sürtünmeye başladım. Elini, kıyafetimin içine soktu ve parmağını arka deliğimde gezdirmeye başladı. Islaklığımı anında hissetmiş ve elimi onun sırtına atıp çizmeye başlamıştım.

"Yavaşça sürtün güzelim, daha çok zevk alıcaksın!"

Dediğini yapıp yavaşladım. Haklı da çıktı, her sürtünmemde daha fazla inliyordum. Parmağını arka deliğimin ortasına getirip bastırdı ve içeri itmeye çalıştı. Anında gerilerken, sakinleştirmek için elini yanağıma koymuştu.

"Bir şey yok. Sadece sakin ol ve kasma."

Sakin olmaya çalıştım ama o, parmağını daha sert içeriye sokmaya çalışıyordu. Bir zaman sonra birazını içeriye soktuğunda, sokup çıkarmaya başlamıştı. İlk başta zevk alamasam da yaptığı her dokunuş beni deli ediyordu.

"Çok darsın güzelim."

"Bu kötü bir şey mi?"

"Bu senin için kötü, benim için iyi bir şey."

"Neden?"

"Çünkü senin canın yanacakken ben zevk alacağım."

Söylediğini takmayıp, sürtünmeye devam ettim. Çok geçmeden orgazm olmuştum. O da bunu fırsat bilip, elini kadınlığıma attı ve okşamaya başladı.

"Çağlar!"

"Söyle güzelim?"

"Ah!"

Beni kucağında döndürdü ve sırtımı ona yaslamamı sağladı. Elini daha rahat kadınlığıma atmıştı. Okşamaya devam ettiğinde, diğer ellerimizi kavuşturdu.

"Konuşmazsan seni yarım bırakırım."

"Ah, lütfen daha çok dokun."

"Başka şeyler söyle güzelim. Arsızlaş."

"Seni istiyorum. İçimde."

"Biraz daha arsızlaş."

Başımı onun omuzuna attım ve kalçamı altımda duran erkekliğine bastırdım. Eli her defasında içime doğru kayıp gidiyordu. Orta parmağını soktuğunda, bacaklarımı daha çok ayırdım. Ama o öylece durmuştu. Şaşkınlıkla yüzüne baktım.

"Konuşmazsan duracağımı söylemiştim."

"Tamam devam et, arsızlaşacağım."

"Tek kelime etmeden devam etmem."

Derin bir nefes alıp, kulağına yaklaştım ve kenetlemiş olduğumuz ellerimizi, tişörtümden içeriye soktum.

"Erkekliğini içimde istiyorum. Derinliğimde, lütfen devam et aşkım."

Parmağını yeniden hareket ettirdiğinde, gözlerim kapanmıştı. Kenetli olan elimizi göğsüme atıp sıkmaya başladı ve bu yüzden daha fazla haz alıyordum.

"Seni içimde istememi sağlıyorsun. Tek bir parmağınla bile. Hızlan artık!"

Hızlanmıştı, gülümseyip çenesine öpücük kondurdum. Ve boşta kalan elimi, yanağına attım.

"Bu kadar dar olmak zorunda mısın sevgilim?"

"Zevk alacaksan neden umurunda sevgilim? Sadece yap."

Daha çok hızlandığında, kendimi kontrol edemez bir şekilde inliyordum. Sanki bu sefer ki akıntım diğerlerine göre daha fazla gelmişti. Sona geldiğimde derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım. Boynuma öpücükler bırakmaya başlamıştı. Ama eli hala kadınlığımdaydı.

"Hazırsın, şimdi ne zaman istersen yapabiliriz."

Gülümseyip burnumu boynuna sürttüm.

"O günün ne zaman olacağını biliyorum. Ama o zamana kadar sabredebilecek misin?"

"Bu uzun bir süre demek mi oluyor?"

"Maalesef."

Derin bir nefes alıp, başını geriye attı. Elini kadınlığımdan çektiğinde kurulaması için peçete verecekken, ağzına alıp yalamıştı. Durgun bakışına dudak büzüp, çenesini öptüm.

"Sen ilk çocuğumuzun erkek olmasını mı isterdin?"

"Hayır, annesi kadar güzel bir kız çocuğu isterdim. Daha sonradan belki erkek olabilir."

"Babası kadar yakışıklı bir oğlan."

Sırıttığında çenesini hafifçe dişlerimle ısırdım. Bu halime gülüp, elini boğazıma attı ve geriye çekti. Güzel bakışları ardından, gülümsedim ve gözlerimi kapattım.

"Daha çok arsızlaşacak mısın artık?"

"Ne söylemem gerektiğini bilmiyorum sevgilim. Üzgünüm."

"Şş, sakın bunun için üzülme. Elbet bir gün arsız halinle de sevişeceğiz, işte o zaman."

Yakın olan yüzüme daha çok yaklaştı ve dudaklarımı öptü.

"İşte o zaman sıradaki çocuğa hazır olabilirsin."

"Kötü kelimeler kullanmamalıyız nişanlım."

"Yatakta ayrıcalık vardır, nişanlım!"

Gülüp, üstünden kalktım. İşe gitmeliydik. Hemde hemen.

vote:65
yorum:20

KORUMA MI? O DA NE? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin