Sabah kalktığımda, yanımda hala uyuyan Çağlar'ı görmem gülümsememi sağlamıştı. Dudaklarına bir öpücük kondurup, elimi çarşafın altına soktum ve çıplak erkekliğini okşamaya başladım. Diğer elimle vücudunu gezdiğim için, gözlerini yarım yamalak açmıştı. Elim erkekliğinde hızlandığı gibi, elini belime attı.
"O siki ağzına almazsan, zorla ağzına alırsın güzelim."
Çarşafı çekip, erkekliğini boylu boyunca yaladım. Ağzıma alıp sakso çekmeye başladığım gibi saçlarımdan tutarak dibine kadar soktu. Bundan zevk alırcasına belimi indirip kalçamı havaya kaldırdım. İşaret parmağını deliğime sokup inlememi sağladı.
"Ahh! Yavaş ol!"
"Bana dön de yalayayım o zaman."
Ona dönüp altmış dokuz olduğumda, bana verdiği zevkten onu zevke ulaştıramıyordum. Elimle kendisini okşadım ve bırakıp kendimi ona bastırdım. Ağzımdan sesli inlemeler çıktığında susturmak için bacaklarımı ayırıyordu. Bir zaman sonra dayanamayıp boşaldığımda, geriye çekildim.
"Seni yemeden gideceğini düşündüren ne?"
Güldüm. Sıvılarımı da emip, karnıma öpücükler kondurdu. Saçlarını okşayıp, dudaklarını öptüm.
"Bir tane daha mı yapsak?"
"Ne? Ciddi misin sen?"
"Ciddiyim tabiki güzelim."
"Çağlar?"
Öylece bana baktığında, şaşkınlığımı kenara atıp kafamı aşağı yukarı salladım. Gülümseyip dudaklarımı öptü. Çocukların sesini duyduğumda, yattığım yerden kalktım ve odaya ilerledim. İkisi de uyanmıştı.
"Anneciğim! Günaydın!"
Ellerini çırpan Arkın'a gülümseyip, ikisini de kucağıma aldım. Ama göğüslerim açık olduğu için odakları onlar olmuştu. İçeriye girdiğimde Çağlar da gülerek bize bakıyordu.
"Göğüslerini tek seven ben değilmişim demek ki!"
Kapıda hissettiğim tıkırtı ile kapının alt tarafına baktım. Dün geceki olaydan sonra aynı şeyleri yaşamak istemiyordum.
"İzel noldu güzelim?"
"Bir şey olmadı."
Arkın'ı ona verip, Tutku'yu giydirdim ve Arkın'ı giydirmesi için de Çağlar'a kıyafet uzattım.
"Sen çocukları kahvaltı ettirir misin, duş alacağım."
"Bekleseydik seni?"
"Yok, sabahları karınları çok aç oluyor. Ağlamasınlar sonra."
"Tamam güzelim."
İkisi de kucağında odadan çıktıklarında, üzerime tişört geçirdim ve etrafı düzenledim. Kuruyan çamaşırları balkondan alırken, bir çakmak sesi duydum. Aceleyle çamaşırları alırken sesini duymuştum.
"Hala ıslaksın. Seni yarım bırakması aptallık."
Yutkundum. Stresliydim. Çağlar'a söylemeliydim. Hemde hemen.
"Bizi mi izliyorsun sen? Derdin ne?"
"Sensin!"
"Bugünden sonra konuşacak bir ağzın olmayacak."
"Hala kocana söylemediğine göre sende bu arsız konuşmayı seviyorsun!"
Derin bir nefes soluyup hızla içeriye girdim. Banyoya girdiğimde uzun bir süre suyun sıcaklığını ayarlamıştım. Suyun altına girdiğim gibi derin nefes aldım. Bu koca herif neyin peşindeydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUMA MI? O DA NE?
ChickLit"Şimdi ben nereye gidersem gideyim, sen benim peşimde mi olacaksın?" "Evet, efendim." "Efendim mi? Farkında mısın bilmiyorum ama sen benden büyüksün. Bu yüzden İzel demen yeterli." "Peki, İzel..." Ve hayatımın böyle süreceğini bilseydim, çok önceden...