39.

20.9K 625 26
                                    

1 gün sonra

"Hazır mısın?"

Gerginliğimi bir kenara atıp, kafamı onaylayarak salladım. Elimde duran telefonumu sıkıca tutup, arabadan indim ve otele yürümeye başladım. Girişte karşıma takım elbiseli adamlar çıkmasıyla, yutkunmuştum.

"İzel Hanım, sizi süete kadar biz eşlik edeceğiz. Ama önce sizi aramamız gerekiyor."

"Üzerimde bir şey yok."

"Efendim, üstünüzü aramamız gerekiyor."

"Salak mısın? Paltomun altında hiçbir şey yok, çıplağım."

Tabiki de üstümde kıyafetim vardı. Adamın şaşırmasıyla anında telefonunu çıkarıp birisini aramıştı. O birisinin kim olduğunu gayet iyi biliyordum. Üstümde bir şey olmadığını söylediğinde çevreme bakmıştım. O sırada kulağımdaki kulaklıktan Çağlar'ın sesini duydum.

"İzel, adamların kafasında seni düşünüyor olmasını es geçmek istiyorum."

Adam bana döndüğünde gülümsemiştim. Hızla içeriye girdiğimizde, asansöre de birlikte binmiştik.

"Umarım odada güzel içkiler vardır."

Göz kırptığımda, adam gergince yerinde kıpırdanmıştı. Harika, artık benden başka herkesi gergin hissettirebilirim. Asansörden çıktığımız gibi Aziz ile karşılaşmamla beni baştan aşağı süzdü. Kusmak istemem normal miydi?

"Güzelim?"

Hafiften tebessüm ettim ve yanından geçip odaya girdim. Geniş ve lüks olduğu belli olan odada altın renkli tekli koltuğa oturdum. Yanıma oturmasını istemiyordum. O da anında kapıları kapatıp, karşımdaki koltuğa oturdu.

"Duyduğuma göre çıplakmışsın? Beni bu kadar istediğini bilmiyordum."

"Seni zaten istemiyorum. Sadece rahat bırak beni, bizi."

"Cık cık cık, İzel. Eğer seninle Çağlar yüzünden karşılaşmasaydık, sen yine benim olurdun güzelim. Bu yüzden-"

"İçki içmeyecek miyiz?"

Gergince yutkunup arkama yaslandım. Çağlarların nerede kaldıklarını merak ediyordum. Umarım kısa sürede gelirlerdi yoksa, yoksa korkudan altıma edebilirdim!

Ayağa kalkıp bir şampanya patlattı ve bardaklara koyarak bana uzattı. Gülümseyip elinden aldım. Ama o karşımda dikilmeye devam ediyordu. Elini çeneme koyup tam karşısına bakmamı sağladı. Erkekliğine. Gözlerimi kaçırdım.

"Eğer, bir yanlışın olursa seni pişman ederim. Sadece seksle değil, her şekilde."

"Geliyorum!"

Çağlar'ın sesini duymamla, kocaman gülümseyip dudaklarımı ıslattım ve ayağa kalktım. Yüzüme sırıtarak baktığında kapı açılma sesini duymamla yüzüne şampanyayı fırlatmam bir olmuştu. Çağlar öfkeyle geriye sendelenen Aziz'i yakasından yakalayıp yumruk atmaya başlamıştı.

"Sen misin lan benim karıma, seks teklif eden! Piç herif! Ne sandın lan yavşak herif! Ne sandın! Kolay ama dimi teke tek dövüşmek!"

Kaç kere yumruk attı bilmiyorum ama ilk başlarda cidden dayak yemesinden zevk almıştım. Hırsla yumruk atmasını sonlandırdığında anında yanına koştum ve kalkmasını sağladım. Yarası yeniden kanıyordu. Fazla değildi ama endişelenmiştim.

"Çağlar tamam, hadi gel gidelim."

"Bu piçi öldürmeden gitmiyorum!"

"Çağlar yaran kanıyor, hem daha bulaşmaz."

Yerde baygınca yatan adama baktığımda yüzümü buruşturmuştum. Çağlar'ı kolundan tuttuğum gibi dışarıya çıkardım. Üstümdeki paltoyu da çıkartıp bir kenara attım. Uğur ve Turgay adamın yanındaydı onlar yaparlardı artık ne yapacaklarsa. Otelden dışarıya çıktığımız da, hızlıca arabaya bindik ve ona baktım. Alnından terler akıyor, çenesini sinirden sıkmaya devam ediyordu. Biraz olsun yumuşatmak için elimi yanağına koyup gülümsedim.

"Sakin ol, bak bir şey olmadı."

"Dokundu mu sana?"

"Hayır."

"İzel bak doğru söyle!"

"Doğru söylüyorum, dokunmadı."

Gözlerimi ondan çekip yarasına çevirdim. Gri eşofmanından belli olan kanı, üzgün olmamı sağlamıştı.

"Geriye yaslan da yarana bakayım."

Gergince oturduğu şoför koltuğunda, rahat ettiği bir pozisyona geçti ve kafasını geriye attı. Elimle biraz tişörtünü yukarı ve eşofmanını aşağıya sıyırmıştım. Sardığım bezi hafiften kaldırıp, yarasına baktım. Açılmamıştı. Bunun için sevinmiştim. Arabada yapacak bir şeyim de yoktu. Bu yüzden elimi geriye çekmek istedim. Ama çekemeden o tutmuştu. Elini yanağıma koyup, baş parmağıyla dudağımın kenarını okşadı.

🔞

"Gözlerini kapat ama korkma."

Hızlı nefesimden dolayı göğüslerim kendini daha çok belli ederken ona güvenip gözlerimi kapattım. Elimi alıp, bir şey değdirdiğinde anında geri çekmeye çalışmıştım ama karşı çıkıp daha çok bastırdı. Kumaş parçasının üzerinden beri dokunduğum şey, erkekliğiydi. Yutkunup, dudaklarımı ıslattım. Dokunduğum şey, ya da hissettiğim o kadar dolgundu ki daha çok heyecanlanmıştım.

"Ne düşünüyorsun?"

Gülümsedim.

"Bizi düşünüyorum."

O sırada bir deli cesaretiyle sadece parmaklarımı değdirmek yerine bütün avucumla onu kavramaya çalışmıştım.

"Ha siktir!"

Geri çekilmeye çalıştığını anladığımda gözlerimi açmıştım. Kafasını yeniden geriye atmıştı. Gözlerim erkekliğine gittiğinde, bunu yaptığıma gerçekten inanamamıştım. Kavrayıp daha çok temas etmesini sağladığımda, ensemin terlemiş olduğunu fark etmiştim.

"Elini çekme yoksa dudağına yapışırım!"

Bu dediğine daha çok gülümseyip, koltukta dikleştiğim gibi dudaklarına yapıştım ama bir yandan da elimle okşamaya devam ediyordum. İştahla beni öpmeye başladığında onun değil, benim ağzımdan inlemeler çıkıyordu.

"Ah!"

Sert öpüşüne karşılık verirken, erkekliğini okşamak hormonlarımı etkilemişti. Sadece baş parmağımla gezdirmeye başladığımda, alt dudağımı ısırmış ve kanatmıştı. Bunu ağzıma gelen kan tadından anlamıştım. Nefes almak için geriye çekildiğimde, elimi hızla kendi eliyle daha çok bastırmasını sağladı ve dişlerini sıkarak gözlerini kapattı. Bu onun serbest haliydi. Serbest kalışıydı. Bu yüzden sırıtıp, alnını alnıma dayadım.

🔞

"Gezip görmem gereken çok yer varmış, bedeninde!"

"Öğrenmem için çok fazla gezip görmem gerekiyormuş, kalbinin hazinesinde!"

ay sonunda dayak yedi be xösğwösğösğsnj

Çağlarcığım biraz sakin mi olsan? Arabada şey etmek pek iyi fikir gibi değil sanki xöşxöğsöxkbsısmğsöd

vote:50
yorum:18

KORUMA MI? O DA NE? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin