KORUMA MI? O DA NE?

37.

Yeni bölüm geldiiii

"Vursana olum!"

"Sus lan keriz!"

Turgayla Uğur'un birbirlerine girmesine kıkırdamıştım. Geldiklerinden beri oyun oynuyorlardı ve bizde kızlarla yanlarında muhabbet ediyorduk. Bu Cerenle hep çocukluğumuzdan beri yapmak istediğimiz bir andı ve şimdi gerçek olmuştu.

"Hala yüzüğün yok!"

"Berna susar mısın?"

Benim sinirli tavrıma o sadece omuz silkmişti. Tamam yüzüğü görmek onlardan daha fazla istiyordum ama bunu da çok meraklıymışım gibi göstermek istemiyordum. Yanımda duran Çağlar'ın duyup duymadığını anlamak için ona bakmıştım. Dikkatinin arkadaşlarında olduğunu görünce derin bir nefes alıp kızlara döndüm.

"Kızlar, ben-"

"Aşkım bana bir kola koyar mısın?"

"Kendi ayağın yok mu Turgay! Git kendin koy!"

"Hay ananı!"

Berna öfkeyle gözlerini açarken, Ceren ile gülmemek için birbirimizin kolunu sıkmıştık. Turgay anında ayağa kalktı ve şirince gülümsemeye başladı.

"Seni doğuran anneni çok seviyorum!"

En sonunda dayanamayıp gülmeye başlamıştım. Çünkü ortam o kadar komikti ki, gülmemek elde değildi. Berna gözlerini devirip somurtkanca bize döndü.

"Ağzından tek güzel bir kelime çıkmıyor! İyi ki bir öğretmen, bir güzel söz ya! Aşkımdan başka bir şey demiyor!"

Destek verircesine kolunu tuttum.

"Sıkma kuzum canını. Elbette güzel söz söyler belki de alışkın değildir? Bazen insanlar böyledir, gösteremez sevgisini."

Ceren'in söylediğine hızla kafamı salladım. Öyleydi.

"Ben bir tuvalete gideyim."

Üzgünce Ceren'le birbirimize baktık. O da Uğur'un yanına geçmişti. O sırada Çağlar kendisini belli edip, arkadan ellerini karnımda birleştirdi ve burun ucunu enseme sürttü. 

"Berna'yı duydu, gönlünü alır şimdi. Sen canını sıkma."

Yavaşça kafamı salladım. Ve başımı omuzuna koydum. Kıkırdadığını duyduğum için kaşlarım çatılmıştı.

"Ne oldu?"

"Buradan göğüslerin güzel duruyormuş!"

"Rahat dur!"

"Bence evlenecek birisine söylenmeyecek bir söz güzelim."

"Öyle mi? Nikahı bile olmayan birisi mi evlenecek, çünkü sadece teklif varda?"

Yaptığım imaya karşı dişlerini boynuma geçirmesiyle, çığlık atacakken eliyle kapattı. Geriye çekildiğimde hızla ona baktım.

"Bari onların yanında yapma, utanıyorum zaten!"

Kahkahası ile Cerenlerin bize bakmasını sağlarken yüzümü Çağlar'ın göğsünde saklamıştım. O sırada acı inleyişini duymamla anında geriye çekildim. Siktir ya yarası!

"İyi misin? Dur, yarana bakayım."

Tişörtünü sıyıracakken, ayağa kalktı ve elimden tuttu.

"Kardeşim iyi misin?"

"İyiyim iyi!"

Dudağımı ısırdığımda, önden gidip odanın kapısını açtım ve Çağlar'ın gelmesinde yardımcı oldum. Anında tişörtünü çıkartmasıyla yarasının eşofmanından beri kanadığını görmüştüm. Çenesini sıktığını görmemle, çekmecede duran malzemeleri alıp hemen ayak ucuna çöktüm ve eşofmanını sıyırdım.