"Sen şimdi hamile misin?""Evet."
"Dalga geçmiyorsun?"
Kafamı yavaşça sağa sola salladım. Sevinmemişti. Gözlerim yeniden dolarken, testi komodinin üzerine koydu ve hızlıca beni yataktan çekip kucağına aldı. Dudaklarıma yapıştığında şaşkınlıktan karşılık verememiştim. Geri çekildiğimizde gözlerindeki yaşı ancak fark etmiştim. Beni birkaç kez etrafında döndürdü ve sıkıca sarıldı.
"İnanamıyorum! Hamilesin!"
Beni kucağından indirdi ve üzerini aradı. Kaşlarımı çattım.
"Yemek? Şimdi sen bir şey istersin. Doktor? Doktora gitmemiz lazım. Bir şey olmasın sonra. Aa! Kıyafet, kıyafeti unuttuk! Sikeyim ya napıcaz?"
Kıkırdadım. Hareketleri o kadar komikti ki, üzüntüm bir anlığına yok olmuştu. Şaşkınca yerinde durdu ve kaşlarını çatarak yanıma adımladı.
"İzel?"
"Hı?"
"Ben sanırım baba oluyorum. Fırında tavuk oluyor."
Söyledikleri komiğime giderken kahkahamı basmıştım. Kollarından tutup sabitledim.
"Fırında tavuk derken neyi kastettiğini anlamadım ama evet..."
"Baba oluyorsun!"
Gözlerinden yaşlar akarken, elleriyle yüzünü sakladı. Onun bu sevincine sarılarak karşılık vermiştim.
"Ağlama, bende ağlarım."
Sıkıca sarılıp, sırtımı okşadı. Daha sonra yere diz çöküp tişörtümü yukarı kaldırdı ve karnımı öptü. Her bir noktaya öpücük kondurdu. Ayağa kalkıp dudaklarımı da öpmüştü.
"Seni çok seviyorum. İyi ki varsın."
"Sende iyi ki varsın!"
Sıkı sarılmasının ardından beni kucağına aldı ve yatağa oturdu. Eliyle saçlarımı okşayıp, rahat etmemi sağladı.
"Canın bir şey istiyor mu? Hemen alayım. Ya da üşüdün mü? Biz hastane çantasını hazırlayalım, sonra kıyafet bakalım. Senin şimdi karnın şişer büyük beden almak lazım. Eğitimci falan mı tutsak ne yapsa-"
"Çağlar! Tamam. Sakin ol."
Derin bir nefes aldı. Kollarımı boynunda birleştirdim ve yanağımı omuzuna yasladım.
"Her şeyi halledeceğiz, hemen karnım şişmeyecek. Daha çok zamanımız var. Telaş yapma."
"Çok heyecanlıyım İzel! Yeniden aynı duyguları yaşa istemiyorum. Bu sefer mutlu olalım istiyorum."
"Biliyorum hayatım, emin ol hamile olduğumu kimseye söylemeye niyetim yok."
Kıkırdadı ve elini yanağıma atıp okşadı. Yatağa doğru uzandığında, doğrulmuştum.
"Bu iyi bir pozisyon değil. Bu iyi bir pozisyon değil!"
Kendi kendine kıvranması üzerine gülümsedim ve tişörtümü çıkardım. Yeniden üzerine uzandığımda, derin bir nefes alıp vermişti. Çıplak olan sırtımı okşayıp biraz kaşıdı.
"Şimdi biz sevişemeyecek miyiz?"
Dudak büzüp çenemi göğsüne yasladım.
"Evet, maalesef."
Saçlarımı geriye atıp yüzüme gülümseyerek baktı. Karşımda resmen şu an çocuk gibi duruyor ve sırıtıyordu. Elimi yanağına koyup okşadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KORUMA MI? O DA NE?
ChickLit"Şimdi ben nereye gidersem gideyim, sen benim peşimde mi olacaksın?" "Evet, efendim." "Efendim mi? Farkında mısın bilmiyorum ama sen benden büyüksün. Bu yüzden İzel demen yeterli." "Peki, İzel..." Ve hayatımın böyle süreceğini bilseydim, çok önceden...