67.

13.3K 443 28
                                    

Dudaklarımda hissettiğim baskıyla, yüzümde direk gülümseme oluşmuştu. Gözlerimi yavaşça açıp, yeniden dudaklarımı öptüğü gibi sertçe üst dudağını ısırdım. Dillerimizi ortaya koyduğumuzda, ellerimi ensesine koyup kendime daha çok bastırdım. Ama o geri çekilmişti.

"Sakin ol bebeğim!"

Tahrik edici sesi ile yutkundum. Dudaklarımı, çenemi ardından da bütün gerdanımı yumuşak dudaklarıyla gezmişti. Bunu yapması bedenimi o kadar iyi hissettirmişti ki, başımı hafiften geriye atıp vücudumu yukarı kaldırdım.

Üzerime tam çıktığında, ellerini tişörtümden içeriye sokup tenimde gezdirdi. İçimdeki kıpırtı bedenimi rahatsız ederken, gözlerimi açarak gülümsedim.

"Sonunda!"

Fısıltılı sesim ona da gitmişti ve kaşlarını hafiften çatmıştı.

"Duş almak ister misin bebeğim?"

Kafamı evet anlamında salladığımda, yataktan yavaş biçimde kalktık ve banyoya ilerledik. İlk önce suyu açtı ardından benim üzerimdekileri çıkarmamda yardımcı oldu. Kendisi de kıyafetlerini çıkardığında gülümsemiştim. Küvetin içine girdiğimizde vücuduma değen sıcak su ile ağzımdan küçük bir çığlık kaçmıştı.

"Şş, bir şey yok."

"Çok sıcak!"

"Tamam biraz sabret. Mayışman içindi sadece."

Ona sarılmamı sağladığında, bir elini saçlarıma diğer elini de belime atmıştı. Ve ikimizin üzerine de su sıçrıyordu.

"Seni çok sevdiğimi sakın unutma tamam mı? Sensiz yaşayamayacağımı, sensiz mutlu olamayacağımı. Güzel kokunu asla bilerek bırakıp gitmeyeceğimi unutma. Dudaklarındaki tatlı tadını ve bedenini her şekilde ezberlediğimi unutma. Bu dünyada senden başka ve ileride olan çocuklarımızdan başka kimse daha önemli değil benim için."

Başımı kaldırıp ona baktım. Ardından geri çekilip elini tuttum ve sırtımı duvara yasladım. O da biraz daha yaklaşıp suyun ona akmamasını sağladı.

"Biliyorum sevgilim. Bunları söylemene gerek yok. Gözlerinden her şeyi okuyabiliyorum. Ve dudaklarını öptüğümde hepsi teker teker bana konuşuyor. Elimi tuttuğunda her şey daha çok güzelleşiyor."

Yanağımda duran elini alıp göğsümü ellemesini sağladım. O da itiraz etmeyip, beni kucağına almış ve göğüslerimi okşamaya başlamıştı.

"Doktorla konuşacağız bugün. Eğer bir sorun olacağını söylemezse seni rahatlatabilirim tamam mı?"

Başımı sakince salladım.

"Güzel."

Soğuk suyu açtığına dair yerinde hareket ettiğinde gülümseyerek suyun bedenimde akmasını sağladım. Çok fazla geçmeden banyodan çıktığımızda, üzerimizi sıkıca giyinmiştik. Hatta banyoda birbirimizin saçını kurutmuştuk.

"Bugün dışarıda yapalım mı kahvaltıyı? Sonra hastaneye gideriz."

"Tamam."

Sözlerinden sonra biraz olsun sakinleşmiştim ve mutlu olmuştu. Onu kıracak bir şey yapmak istemiyordum. Evden çıktığımızda kısa bir on beş dakikanın ardından kahvaltı yapacağımız yere gelmiştik.

"Çok açım!"

"Hadi in bakalım ufaklık."

Arabadan inip hızla yanına ilerlemiş ve elini tutarak mekana girmiştik. Fazla boş gibi gelse de takmamıştım. Güzel bir yere oturup kahvaltıyı sipariş etmiştik.

KORUMA MI? O DA NE? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin