SINIR ""10"" OYYY!!! ""100"" YORUMMM!!! (SINIR DOLMADIKÇA BÖLÜM YOK!!)
O kadar zamandır aklımdasın. YaLnIzBahar şimdi nasip oldu...Bu bölümü de sana ithaf ediyorum...♡♡Çalınan Bir Hayat, Ve Kaybolan Bir Aşk...
Baran Kara;
Herkesin içinde bir pişmanlık vardır, ufacık bir vicdan. Bir günde yaşayıp, bir günün içinde değişebiliyor hayatınız. Sadece saniyelerini ve saatlerini alıyor. Neydi ki bunun adı? Herkes yaşadıklarının karşılığını almasımıydı? Neydi bunun adı? Bir cefamıydı? Yoksa bir sınanan defter mi? Ben bilmez, sorugulmaz olmuştum, çok uzun zaman olmuştu sorgulamayı bırakalı. Peki şimdi neyin nesiydi? Galiba hepimizin dersiydi bu acı...
Hayatımda ilk defa üzülmüş, ifadesiz kalmıştım bu kıza karşı. Kötü olabilirdim ama zalim bir herif değildim. Kazandıkça kaybediyordum bir insan bir günde aynı şeyi nasıl yaşayabilirdi ki? İlk defa bu duyguyu bir anda, bir gün içinde yaşıyordum.
Boğazımda biriken kırıntılarla yutkunmaya çalıştım elimdeki sudan içtim, hepimiz kanlarımızı vermiştik Leyla kötüleştiği için Leyla'ya sakinleştiri yapmışlardılar onlar ayrı odalara geçmişken ben kan verdiğim odanın kapısında bekliyordum, neden beklediğimi bile bilmeden.
Yüzümü sıvazlayıp iç çektim fakat gördüğüm doktorla oturduğum yerden kalkıp karşısına geçtim bu Sabah'ın doktoruydu.
"Sabah'ın durumu nasıl? Yaşayacak mı? Yaşama imkanı varmı?"
"Size şimdilik bir şey söyleyemem Baran bey, ameliyat devam ediyor. Hastanın durumu ağır ama dua edelim ki yaşama tutunabilsin"
"Onu kurtarın, bak kızını yeni bulmuş bir anne var, kardeşini kaybetmekten korkan stresli bir hamile karım var, ölmek üzere olan sevdiği adam var. Ardında gözü yaşlı ailesi var. Hepsi sizlerden çıkacak umut dolu sözleri duymayı bekliyor, verdiğimiz kanlar yetmezse ben buraya orduyu toplar yine kan bulurum"
Şefkatle gülen adam omzumu tuttu.
"Her şeyi yapacağız, hemde her şeyi, sevdikleri için çabalayacağız, gerekirse bu kapıdan çıkmayacağız. Güven bana"
"Yaşat gözünü seveyim ben bir daha sevdiklerimden birini kaybetmeye dayanamam"
"Elimizden geleni yapacağız"
Yanımdan ayrılan doktor gözden kaybolduğunda kendime gelebilmek için oturduğum yere tekrar çöktüm.
"Yaşayacaksın Sabah! İnanıyorum ben!"
Kendimi biraz daha iyi hissettiğim zaman ayağa kalkıp karımın yanına gidiyordum onun için ilk önce bir kantine uğrayacaktım.
Aşağa inmiş simit ve sevdiği portakal suyundan aldığım da hızlı adımlarla yukarı çıktım, koridorda koşuyordum çok aç kalmışlardılar.
Bizimkilerin yanına gittiğimde bakışlarım karımı aradı, fakat kalbime çöken ağırlıkla elim ayağım birbirine dolandı. Özüm yoktu, Güneş teyze, Seda yoktu! Benim karım nerdeydi! Erkeklere döndüm.
"Özüm nerde? Nereye gitti? Az önce burdaydı? Seda, Güneş teyze onlar nereye gitti? Bana neler olduğunu söyleyin! Karım nerde!"
Onlara bağırırken gözlerinde hüzün gördüm kesin bir şey olmuştu sevdiğime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)
General FictionÖzüm Sancak; Geçmişinden gelen izler ve bu izlerin hatırlattığı acılar yüzünden bir türlü yüzü gülmeyen bir kız. 24 yaşına gelmiş ama hayattan beklentisi kalmayan, umudu tükenmiş bir kız. Hiçbirşeyin yolunda gitmeyeceğine tamamen inandığı bir zamand...