SINIR ""12"" OYYY!! ""300"" YORUMMM!! (SINIR DOLMADIKÇA BÖLÜM YOK!!!)
Sevgili Ezgi19051453 ithaf ediyorum
Aşk Acısı...
Kerem Aslan;
Burukça gülümsemiş sükunet içinde bütün havayı ciğerlerime hapsedebilirmişim gibi içime çekerken bunun bana sadece zarar verdiğini anlamıştım. Ciğerlerimin yaşamasına değil, kalbimin yaşamasına ihtiyacı vardı. Onu gerçekten nasıl yaşatacağım bilmiyordum elimde, avucumda bir cevap yoktu. Sinirlerimi bozan bu durumda sinir ayarlarım tamamen bozulmaya başladı. Galiba yavaş yavaş anlıyor öğreniyordum. Aşk acısının ne demek olduğunu kavrıyordum.
Özüm'ün Baran Kara'nın nasıl aşk acısı çektiğini yeni anlıyordum sonuçta insan yaşamadan bilemezdi, bende yaşamış anlamıştım.
Ellerimi montumun cebine koyup iç çektim tekrar. Özüm'le kocası gittiğinden beri ben sadece sahil boyu oturmuş nefesler almaya çalışmıştım. Özüm Güneş teyzelere gidecekti Sabah'la konuşmasını istemiyordum gerek yoktu ama merak da ediyordum onları.
'Gitme Kerem'
Mantığım beni durdurmaya çalışıyordu peki ben onu dinleyebilecekmiydim? Aklıma Özüm'ün söyledikleri geldiğin de tamamen yönümü kalbime çeviriyordum ama o da acı veriyordu.
Mantığıma cevap vermeyip ayağa kalkmış nereye gittiğimi bilmeden yürüyordum sadece adımlarım beni yönlendiriyordu. Nereye gidiyordum acaba? Ya kaybolacaktım, ya da hedefime ayak basacaktım. Bir kez daha iç çektiğim de yere bakıyordum etrafımdaki insanları görmek istemiyordum.
Geçen onca yol boyunca ayaklarım durduğunda başımı kaldırıp geldiğim yere baktığım da yutkundum. Beni buraya ayaklarım değil kalbim getirmişti. Vazgeçip dönecekken Özüm'ün bir adamla tartıştığını görünce kaşlarım çatıldı. Bu da kimdi şimdi? Bir de benim yengemle tartışıp kızdırıyordu! İyi ki şu an Baran Kara yoktu.
Yönümü değiştirip onlara doğru giderken sesleri duyuluyordu.
"Tamam dedim ya ödeyeceğim diye! Kaçıp gitmiyoruz!"
"Ben bilmem Özüm! Bugün verdiniz, verdiniz! Vermediniz sonunuzu siz düşünün!"
Gözü dönen Özüm'ün elini kaldırmasıyla koşarak engel oldum. Elini kavrayıp arkama aldım onu. Orta yaşlı adama baktım öfkeyle.
"Hayırdır kardeşim? Sen kimsin? Ne istiyorsun?"
"Asıl sen kimsin? Özüm'le benim aramda ki bir mesele bu! Sen karışma!"
Kolumu sıkan Özüm yanıma geldi.
"Kerem ben hallederim"
"Olmaz! Derdi neyse bana söylesin!"
Adama yüksekten bakarken o da kaşlarını çatmıştı.
"Biz Özüm'le konuşuyorduk sadece"
"Siz mi? Siz ne lan! Sen kimsin de bağırıyorsun bu kadına? Söyle ne istiyorsun?"
"İyi! Bu hanımefendilerin kira borcu arttı! Ama hiç biri de bana adam akıllı bir ödeme yapmıyor! Oyalayıp duruyorlar! Babalarının tapulu malları değil burası!"
"Sen ne laftan anlamaz adam oldun be! Ödeyeceğiz dedik ya!"
Özüm'ün bağırışıyla kaşlarım daha çok çatıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)
Ficción GeneralÖzüm Sancak; Geçmişinden gelen izler ve bu izlerin hatırlattığı acılar yüzünden bir türlü yüzü gülmeyen bir kız. 24 yaşına gelmiş ama hayattan beklentisi kalmayan, umudu tükenmiş bir kız. Hiçbirşeyin yolunda gitmeyeceğine tamamen inandığı bir zamand...