Savaş..Baran Kara;
O günün ardından Neredeyse 2 hafta geçmişti. Ve Özüm özüne dönmüştü. Duygularını belli etmeyen insanlardandı.
Ama şimdi özüne dönmesi de benim zararıma olmuştu doğrusu. Hâlâ çekilmiyordu.
Heleki benim gibi adamın sabrını zorluyordu.
Ama o inatsa bende inattım kovmayacaktım ben değil o kaybedecekti.
Başımı kaldırıp sandalyemin başlığına yaslayıp gözlerimi kapadım. Keşke bir masaj yapanım olsaydı.
Aklıma Özüm geldiğinde kaşlarım çatıldı. Saçmalama Baran seni ilk fırsatta boğmak isteyen kızdan masaj yapmasını bekleyemezsin!!
En iyisi kendi işimi kendim yapmam lazımdı. Kimseden hayır yoktu sonuçta.
Elimle başıma masaj yaparken biraz daha İyi gelmişti. Kendi işimi kendim yapıyordum ne kadar güzel ama!!
Ne yapıyordu acaba?? Sabahtan beri görmemiştim onu.
Kesin şeytani şeyler düşünüyordur.
Sanane Baran sanane!! Ne yapıyorsa yapsın!! Sanane!! Başını ağrıtıp duruyor zaten!! Sanane yani ne yaptığıyla ilgili!!
İç sesim bana öfkeyle söylenirken başımı onaylarcasına salladım. Bananeydi ne yaptığı.
Daha fazla düşünürsem başım çatlayacaktı. Bir şeyler içsem daha güzel olurdu.
Telefonu elime alıp Selim'i aradım. Kısa süre sonra açmıştı.
"Buyrun Baran bey"
"Selim bana bir türk kahvesi getir en sertinden olsun"
"Hemen"
Telefonu kapatıp önümdeki dosyalara baktım. Nasıl birikiyordu bu kadar iş?? Hâlâ anlamış değildim.
Bir kaç dakika sonra kapım çaldığında.
"Gel!!"
İçeri elinde kahveyle beraber Selim girdiğinde masama koyup geri çekildi.
"Afiyet olsun"
Başımı onaylarcasına salladığımda odadan çıktı. Kahve içsem daha iyi gelirdi.
Kahveyi elime alıp bir yudum içtiğimde yüzümü buruşturmam bir oldu. Bu nasıl bir kahveydi böyle??
Kahvenin içine tuzu basmıştı resmen. İki dakika keyifte yaptırmıyordu insana!!
Kahveyi iğrenerek masaya koyduğumda telefonum çalmaya başladı.
Kimin aradığına bakmadan açtım.
"Ne var!!"
"Birileri çok sinirli galiba. Hem insan sevgilisinin telefonunu böylemi açar?? Efendim hayatım, yada ne oldu aşkım.
Yada benimi çok özledin?? Gibi güzel şeyler diyebilirdin demi aşkım??"
Son cümlesini bastırarak söylemişti. Kafa buluyordu resmen benimle.
"Sen mi yaptın bu kahveyi Özüm?? Kahve kahve değil ki!!"
"Evet kendi ellerimle yaptım. Böyle bol köpüklü olsunda keyifle içesin diye!! Beğendin mi hayatım kahvemi??"
Dalga geçiyordu birde utanmadan!! Hayır Baran inadına yapıyordu!! Sakın tuzağına düşme!! Sakın!!
"Zehirlemyi filan mı düşünüyorsun??"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)
Ficção GeralÖzüm Sancak; Geçmişinden gelen izler ve bu izlerin hatırlattığı acılar yüzünden bir türlü yüzü gülmeyen bir kız. 24 yaşına gelmiş ama hayattan beklentisi kalmayan, umudu tükenmiş bir kız. Hiçbirşeyin yolunda gitmeyeceğine tamamen inandığı bir zamand...