SINIR ""20"" OYY!!! ""300"" YORUMMM!! (SINIR DOLMADIKÇA BÖLÜM YOK!!)Kanadı Kırık Kuş...
Kapattım kendimi karanlık dehlizlere.Sessiz sessiz düşledimde bulamadım.İçimden kayıp giden ihtiraslı duyguya yenildim.Yüreğimi yakan bu zalimliğe küstüm.Dermansız kalmış gönlüme dinletemedim.Kimseye acımı ifade edemedim...Ah felek korktum.Bil bil acım dinmedi.Zamanımı çalanlara dargın,kırgınımda görmediler.Ömrümün baharında okkalı tokadı yüreğime yedimde akıllanamadım...Şimdi bana benliğimi sorgulatma kahpe felek...Sorgulatma!..Bilmez misin ciğerim yanar?...
Şuan ne yaşadığımı dahi bilmiyordum, neler hissediyordum?? Onu hiç bilmiyordum mesela. Çünkü tam anlamıyla hissisleşmiştim. Ne ağlaya biliyordum, nede gülüp, sinirlene biliyordum.
Ama hissettiğim tek bir duygu varsa o da sadece öfkeydi. Onun dışında bütün duygularım yok olup gitmişti...Evet, evet tam olarak öfkeyi hissediyordum...Çünkü şuan yaşananlar hiç normal değildi. Bütün bedenim öfkeyle harmalanmıştı.
Beni tutan Baran'dan kurtulup onlara bir adım atıp yüzlerine baktım. Ali denen adamın gözlerinin derinliklerinde pişmanlık vardı. Birazda hüzün tabi. Yanındaki kadına baktım. Onunda adamın bakışlarından bir farkı yoktu aslında.
Yanındaki erkek çocuğuna baktım. Onların aksine onda şefkat, özlem, sevgi parıltıları vardı...
Tekrar onlara döndüğümde yutkundum bunlar benim ailemmiydi??? Doğrumu duymuştum?? Bana kızım diyecek kişi benim....
Hayır hayır benim annem olamazdı!! Yıllar önce o da babamda ölmüştü. Bunun olması imkansızdı.
"Kızım..."
Ali denen adamın sesiyle gözlerim ardına kadar açılmıştı...Birde gelmişler bana 'Kızım' diyordular!! Öylemi?? Hangi cüretle!!
"Ne dedin sen??? Bir daha tekrarla bakim!!"
Bağırmıyordum sesim sadece tıslarcasına çıkmıştı. Başka biri olsa korkar kaçardı.
"Ben..."
"Evet sen!!"
"Kızım biz buraya.."
Konuşamıyordu ve beni delirtiyordu. Baran'a gerçekten şuan hak veriyordum.
"Ne siz ya!! Siz ne?? Bana kem küm yapmaya mı geldiniz buraya!!"
Artık çıldırtmıştılar beni!! Karşıma çıkmasını biliyorlar ama konuşmasını bilmiyordular.
Koluma dokunan adama baktım. Onun sadece gözlerin de korku, endişe, ve hüzün vardı...
"Özüm. Sakin ol güzelim"
"Ne demek sakin ol Baran!! Buraya kadar geliyorlar ama konuşmuyorlar!! Haklısın benimde kem küm yapan insanlara tahammülüm yok!!"
Kolumu ondan kurtarıp onlara döndüm öfkeyle...Bugün o kadar mutluyken mutluluğumun katili kendilerini aile sananlar bozmuştu.
"Konuşacakmısınız??? Yoksa benim mi sizi buradan göndermemi istersiniz??"
"Biz seni görmek için geldik kızım"
Devamlı kızım diyordular ve benim öfkemin dahada körüklenmesine neden oluyordular.
"Neden??"
"Senden özür dilemek için..."
Kocaman bir kahkaha atmaya başladım. Özür dilemek için gelmiştiler, beni görmek için buradalardı. Saçmaydı!! Hepsi saçmaydı.
Kahkahalarımın arasından Baran'a dönüp parmağımla ikiliyi gösterdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)
Ficción GeneralÖzüm Sancak; Geçmişinden gelen izler ve bu izlerin hatırlattığı acılar yüzünden bir türlü yüzü gülmeyen bir kız. 24 yaşına gelmiş ama hayattan beklentisi kalmayan, umudu tükenmiş bir kız. Hiçbirşeyin yolunda gitmeyeceğine tamamen inandığı bir zamand...