56. Bölüm

294 18 260
                                    


SINIR ""5"" OYYY!! ""200"" YORUMMM!! (SINIR DOLMADIKÇA BLÜM YOk!!)

Şarkıyla beraber okuyabilirsiniz.

Kapanmayan Karanlık Kapılar...

Baran Kara;

Bir insanın dünyası daha ne kadar başına yıkabilir? Daha ne kadar kahrolabilir? Defalarca, defalarca ne kadar nefessiz kalabilir? Hayatın kanunuydu bu demekki! Bize acı çektirmekten zevk alan bir hayat! Peki nereye kadardı? Hiç sonu yokmuydu? Vardı aslında! Ama bizim için yoktu! Ben artık bir son istiyordum! Sadece bir son...

Neden bu kadının zamanlaması bu kadar iyiydi? Anlamıyorum zaten olur olmadık zamanda öğreniyordu gerçeği!!

'Söyleseydin sende gerçeği Baran!'

İç sesimle kaşlarımı çattım! Acaba nasıl söyleyecektim! Fırsatım bile olmamışken kolay mı bütün öfkelerim yüzünden intihap kaptı kurşun yaralarım ve bir an önce ameliyat olmam gerektiğini! Kadının yüreğine indirmemi istiyorsun herhalde.

"Bak abi sağlıklı düşünemiyorsun! Bir an önce hastaneye gidip ameliyat olman lazım! Neden sen hâlâ olayın ciddiyetinde değilsin acaba? Özüm duysa neler olur sen biliyormusun..!"

Kerem hâlâ bana kızarken ben Kerem'in arkasındaki ağlayan karımın gözlerine bakıyordum! Her şeyi duymuştu ve çaresizdi! Gözlerinde görüyordum o çaresizliğini.

"Abi sana diyorum! Duymuyormusun!"

Duyuyordum ama cevap vermek istemiyordum! Çatık kaşlarıyla benim baktığım yere baktığında o da dona kalmıştı.

"Yen..."

"Sakın yenge deme Kerem! Sakın"

Benim fısıltımı duyan Kerem başını salladığında karıma baktım tekrar! Dudaklarını büzmemek için zorluyordu kendini.

"Özüm..."

Sonunda konuşabildiğimde başını eğdi. Yanına gidip kollarından tuttuğumda başını kaldırmamıştı hâlâ.

"Bana bak Özüm"

"H..Ha...Hayır"

Kerem'in sesiyle ona baktım.

"Ben gideyim abi sonra konuşuruz!"

İmalı bakışları ve sözleriyle kaşlarımı çatarak başımı salladım.

Odadan çıkıp gittiğinde karıma döndüm tekrar.

"Gözlerime bak Özüm!"

Başını kaldırmayacağını bildiğim için çenesinden kavrayıp başını yavaşça kaldırdığımda göz göze geldik! Kızarmış gözlerini daha yakından görüyordum.

"Sen..."

"Duyduklarının hiç biri gerçek değil Özüm!"

Şaşkınlıktan ağzı aralanırken bir adım atıp bende uzaklaştı.

"Ne...Ne...Ne demek gerçek değil?"

"Gerçek değil işte! Daha fazla uzatma!"

Ona şimdi her şeyi anlatamazdım! Dün yaşadıklarımız, evimize bir düşmanımın girip karıma dokunmaya çalışıp korkutması, ve bebeklerimiz ona bunların hepsi ağır gelmişken bu gerçeği öğrenmesi onu strese sokmaktan başka bir şey yapmazdı.

BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin