88. Bölüm

188 9 221
                                    

SINIR ""10"" ""200"" YORUMMM!! (SINIR DOLMADIKÇA BÖLÜM YOK!!!)

Yaralanmış Bir Sevdanın Ruhu...

Baran Kara;

Eskiyip bitmeyen maziler var, kalbimizde çürüyüp gitmeyen, avuçlarımızın arasında sahip çıkıp şefkatle sevdiğimiz, sevipte vazgeçemediğimiz, vazgeçemeyip düşlediğimiz, düşleyipte sevdiğimiz....Bunların hepsi sensin sevdiğim...

O maziler bizdik, benim sevdiğimdi ömür geçerdi ama onun sevgisi ilk gün ki gibi yeniydi, her şey değişip, eriyip çürüye bilirdi ama biz çürüyemezdik. Bizi özel kılan çok başka bir şey vardı, hiç kimsenin görüpte bilemeyeceği özel bir şeydi. O olmasa olmaz, dünya güzelleşmez, hayat mutsuzlaşır küserdi, benim yerime onlar da gönül koyarlardılar. Özüm dünyanın bir rengiydi bir tek onunla aydınlanıyordu güneş, bir tek onunla can buluyordu geceler. Onunla nefes alıyordu yıldızlar, onunla nefes alıyordu bu adam. Özel olanda oydu, hayatımı güzelleştiren tek kadındı, beni üzen bunu daha önceden fark edememiş olmamdı, aptal adamdım bir gün gelip hayatına girip hayatını aydınlatan kadını nasıl görmezsin? Nasıl onun ışığıyla can bulmazsın? Onu kaybederek görmüştüm onu, onunla geçiremediğim onca güzelliklerin pişmanlığını yaşıyordum...

Kaç kez duvarlara vurdum başımı, kaç kez ona ettiğim hakaretlerin altında ezilip kendime oturup cezalandırdım, kaç kez kırdığım kalbiyle kendi kalbimi her gece kırdım.

Ona 'Burası sadece benim evim, senin değil!' Dediğim günlerin acısını kendimden çıkardım. Evimin, evine nasıl burası senin evin değil diyebilmiştim ben? Yazık değil miydi benim sevdiğime? Ona onca yaptıklarıma rağmen beni affedip gülümsüyor olması beni çileden çıkarıyordu! Çünkü ben kendimi hâlâ affedememiştim, o nasıl affediyordu? En büyük kötülüğü ona yapmışken, acımadan gelinlik yerine kefen giydirmek için zorlamış bir adamı nasıl affedebiliyor? Yüzünde büyük darbe bırakmış adama nasıl gülebiliyor? Hakaretleriyle yaralıyan adama nasıl 'Seni seviyorum Baran'ım' diyebiliyor? Hayatını ellerinden almış adamın nasıl oluyorda ellerini sıkıca tutup bırakmıyor?

Nasıl bakmıyordu o gözleri kırgınca? Hayatını cehenneme çeviren bu adama? Nasıl cennetim, mucizem diyebiliyordu? Kendine mahkum eden adama nasıl sarılabiliyordu? Kalbini yerle bir edip parçalara ayıran o adamı nasıl o kalbinde saklayabiliyordu? Neler bulunduruyordu orada? Özüm bumuydu? Böyle bir kadın değilken. Nasıl böyle bir kadına dönüşebildi? Delilikti bu, delilik.

'Aptal mısın Baran? Kadın seni çok seviyor ondan olabilir mi acaba? Kalkmış hâlâ nasıl diye soruyorsun? Seni sevmese şu an Özüm hayatın da olmazdı! Susayım, susayım diyorum ama delirtiyorsun beni? Karından şüphe değil emin ol! Emin!'

İç sesim bana hiddetlenirken iç çekmiştim, bu karar o kadar kolay değildi sandığı kadar basit değildi.

'Çok aptalsın o zaman! Sana başka bir şey demiyorum!'

Beni terk edip giden iç sesimle kendime gelmiştim, haksızda sayılmazdı. Benim karım çok koca yürekli bir kadındı. Ne o eski çirkeflikleri kalmıştı, nede dik başlılığı. Affetmeyi, bağışlamayı bilen kadın olmuştu...

BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin