52. Bölüm

222 21 314
                                    

SINIR ""10"" OYY!! ""200"" YORUMM! (SINIR DOLMADIKÇA BÖLÜM YOK!!)

Karanlığın Tohumları...

Özüm Kara;

Ah bir bebek vardı uzaklardan gelen! Bir bebek vardı melek olup uçup giden, bir melek vardı bir yıldız gibi kayıp giden. Bir bebek vardı bize hayat veren. Bir mucize vardı bizi bırakıp giden. Kolumuzu, kanadımızı kıran. Bize bir umut olup yüreğimize birer şimşek gibi düşen.

O bebek, o melek, mucize benim bebeğimdi işte! Benim tek varlığımdı! Kocamdan geriye kalan tek parçamdı! İkinci Baran'ım dı benim. Hayatıma davetsizce girip habersizce de melek olan kızımdı benim...

Onu da suçlayamazdım! Ne kocamı, nede günahsız kızımı! Ben sahip çıkamamıştım ona! Benim yüzümden kocam kabuslar görür olmuştu, kısacası iyi değildi, bir çocuk gibi içine kapanmış duvarlarını örüyordu bana gün geçtikçe.

Onu tamamen kaybediyordum. Eski kocamı artık mum gibi arar olmuştum! Benim Baran'ım yıkılmazdı ki, ama yıkılmıştı, yıkılıp yok oluyordu. Ellerimin arasından kayıp gidiyordu ne yapsam toparlayamıyordum onu.

Allah bizden bir can almıştı, ama yerine yeni bir mucize daha vermişti! Bize bir şans daha vermişti! Bebeğimiz için ayakta kalmalıydık! Hayat devam ediyor, ömür geçiyordu ona haksızlık yapamazdık.

Kızımızın eksikliğini, acısını kalbimize gömerek orada yaşayıp önümüze bakacaktık. Başka yolu yoktu bu hayatın! Acımıyordu sana! Çek cezanı öyle yaşa diyip alayla gülüp geçiyordu işte.

Ama sen yine yaşamak zorunda kalıyorsun! Mecburdun, mecburduk! Kızımızın acısı hiç bir zaman geçmeyecek, yüreğimizde bir iz olarak kalacaktı ama alışacaktık. Kaybettiğim onca kanlarım, çığlıklarım, feryatlarım, ellerimin arasından kayan bebeğim! En acısı da onu kendi ellerimle toprağa vermem! Yaşadıklarım bir bir gözlerimin önünden geçtiğinde bir anlığına içim geçmiş titremiştim. Başımdan aşağı kaynar sular dökülüyormuş gibi gözlerimi kapayıp, başımı salladım olumsuzca. Kuruyan boğazımla yutkundum ama yutkunamamıştım.

Kendine gel Özüm! Ayakta durmalısın! Kocanı iyileştirmelisin! Şimdi düşmenin zamanı değil! Toparlan! Gözlerimi araladığımda kucağımda yatan yaralı kocama baktım. Uyuyordu sevdiğim kabuslarıyla cebelleşerek.

Alnına yapışmış saçlarını geriye atıp saçlarını severken diğer elimle uzamış sakallarıyla yüzünü seviyordum.

"Bu da geçicek Baran'ım! İyileşeceksin, ben iyileştireceğim seni! Kalbinde ne kadar yara varsa merhem olacağım merak etme bir tanem! Ben hep seni sevicem, seni hiç bir zaman yalnız bırakmayacağım!"

Gülerek alnından öptüğümde karnımda fıldır, fıldır dönen bebeğimle elimi koydum.

"Bebeğimiz de seni bırakmayacakmış benim gibi babasını o da çok seviyor!"

BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin