SINIR ""25"" OY!! ""200"" YORUMMM!! (SINIR DOLMADIKÇA BÖLÜM YOK!!)
Bu Son Olsun...Özüm Kara;
Yıldızların üstündeydim sanki, sonsuzluğun zirvesinde gibi hissediyordum. Elimde olsa, kocaman bir kanatlarım olsa o göğün ve gecenin en parlak yıldızlarının üstünden inmek bile istemezdim
Yıldızlar veriyordu huzuru çünkü bunu bana ay'ım söylemişti. Her gece fısıltılarını duyuyordum. O yüzden yıldızlar bana daha bir anlamlı gelmeye huzur vermeye başlamıştı. Tamamen şans meleğimdi benim ay'ım.
Aslında ikisini bir araya toplarsak hiç kimsenin tahmin edemeyeceği bir görüntü, sözcükler çıkıyor.
'Ay benim, Gece senin' 🌙
Beni anlatan tamamen buydu. Çok geç olmuştu bende bulmuştum hem ay'ımı, hemde gecemi.
Yıldızlarımı da onlar süslüyordu.. Gözlerim kamaşıyordu her baktığımda bazense onlarla yaşıyormuş gibi hissediyordum.
Ben göğe bakıyordum, gökte bana bakıyordu. Öyle sandığınız gibi bakmak değil sanki bana bir şey anlatmak istercesine derin bakıyor bana göz kırpıyordu.
Günün gündemiydi benim için Ay, Gece, Yıldızlarım.
Huzuru tanımlamak da kolay değildir. Huzur kolay bulunan bir şey değildi sonuçta.
Huzurlusun ama nasıl??? Öyle çıkan sözle olmuyor. Kapayacaksın gözlerini ilk başta huzur veren sessizlikle, havada uçuşan kuşlarla farkında olmadan yüzüne yayılacak o sıcak tebessüm.
Sonra o muhteşem, nefes kesici kokuyla da derinden bir iç çekip 'huzur' dersin.
Bedenine dolanan sarmaşık kollarla daha bir derinden hissedersin. Oralarda o derinliklerinde beraber kaybolup gitmek kulağa gelen en cazip, seçenek gibiydi.
O ay'dı ben de onun gecesiydim yıldızlarımız ise aşkımızdı. Biz ay ve geceydik.
İç çektim özlemle. Çok özlemiştim onu, kalbini, merhametini, o aptal konuşmalarını bile.
Belki de kocama haksızlık ediyordum. Benim için uyku uyumamıştı bunu şişmiş olan göz altlarından anlıyordum.
Adım adım peşimde. Koruyup kollamıştı.
Elimi yüzüne koyup şişmiş olan göz altlarını sevdim. Çok yorgundu yüzünden, gözlerinden anlıyordum. Hemde bir kaç kilo bile vermişti.
'Hiç kocana bakmıyorsun Özüm!! Adam senin peşinden koşmaktan zayıfladı güçsüz düştü. Hiç sana yakıştıramadım! Dua et yaptıklarına rağmen adam seni terk etmedi'
İç sesimin kızgın sesiyle kaşlarımı çattım. Yarı haklıydı, yarı haksızdı çünkü. Ben kocama çok iyi bakmıştım sağlığı için her şeyi yapmıştım hâlâ da yapacaktım.
Ama doğru zorlu anlarında yanında olamamıştım. Ama bundan sonra her anında yanında olacaktım, o benim her şeyimdi. Ona bir şey olmasına dayanamazdım.
Belimde olan kollarıyla beni daha çok kendine çektiğinden ufak bir tatlı tebessüm belirmişti yüzümde uyumuyordu, uyuyormuş numarasını yapıyordu sadece.
Kolunu çekip gözünün altındaki elimi tutup avcumdan öptü.
"Uyumuyorsun biliyorum. Hadi aç gözlerini"
Gülerek başını boynuma gömüp boynuma öpücüklerini konduruyordu. Sağlıklı düşünmeme engel oluyordu tamamen.
Bir eli aşağılara inip yanlış yerlerde dolanırken alt dudağımı ısırdım. Bu adam beni baştan çıkarmasını çok iyi biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)
General FictionÖzüm Sancak; Geçmişinden gelen izler ve bu izlerin hatırlattığı acılar yüzünden bir türlü yüzü gülmeyen bir kız. 24 yaşına gelmiş ama hayattan beklentisi kalmayan, umudu tükenmiş bir kız. Hiçbirşeyin yolunda gitmeyeceğine tamamen inandığı bir zamand...