15. Bölüm

490 41 16
                                    

Özüm'ün hüznü..

Özüm Sancak;

Görüyordum aslında ne kadar sona yaklaştığımı çok iyi görüyordum. Ama o sonda bir mutluluk yoktu. Daha çok acı vardı.

Artık mezarım açılmış sadece tabuta koyulmayı bekliyordum. Her şeyim hazırdı mezar taşım bile insanlar ağlamıyor gülüyorlardı bile.

Onlar bile halime acımıyorlardı. Üstüme toprak atmalarına da çok az kalmıştı.

Neden bendim bunu defalarca kendime sordum durdum.. Bulmak için kafa patlattım.

Ama cevabı koca bir hiç ken olan ümitlerim yerle bir oluyordu.

2 hafta şu kısacık 2 hafta sonra düğünüm vardı. Kamera şakası filanda değildi.

Baya baya evleniyordum. Baran Kara'nın karısı olacaktım 2 hafta sonra bende bir Kara olacaktım.

Özüm Kara!! O kadar yabancıydı ki ismimin yanına bile yakışmıyordu. Yakıştıramıyordum.

Hiç bir zaman Kara olarak kabul etmeyecektim!! Ben Özüm Sancak'tım her zaman da öyle kalacaktım.

Zaten bir gün bitmeyecekmiydi bu evlilik saçmalığı?? Bitecekti. Neden kabulleneyim ki onun soy ismini?? Sonuçta kağıt üstünde evleniyorduk ve zamanı gelincede boşanıp birbirimizden kurtulacaktık.

Ama onunla yaşama düşüncesi de beni öldürüyordu.

Ecelim olacak adamla evlenmek nedir ya?? Nedir??

Sıkıntıyla derin bir nefes aldığımda parmağımdaki alyansla oynuyordum. Acaba bir gün bu alyans parmağımdan çıkarmıydı??

İşte o da meçhuldü..

Buna bir cevabım yoktu maalesef.

Şimdi soracak olursanız eğer?? Baran'dan hâlâ nefret ediyormusun diye??

Bilmiyorum öfkem vardı ama nefret.. Bunun cevabı çok karışıktı.

Ama şunu söylemek gerekirse eskisi gibi değildik.

Doğrusu ben eskisi gibi değildim. Ama Baran aynı Baran'dı hiç bir değişiklik yoktu onda.

Hâlâ kötüydü ve kötü olarak kalacaktı bir söz vardı bir insan yedisinde neyse yetmişindede odur. Bu söz Baran için söylenmişti.

Baran sadece kötüydü.

Ve bende bu kötü adamla evleniyordum.

Gözümden bir damla gözyaşı düştüğünde içime oturmuştu bu gerçek.

Kapı çalındığında düşüncelerimden ayrılıp gözyaşlarımı sildim.

"Gel"

İçeri Seda girdiğinde beni inceledi kaşlarını çatıp yanıma gelip oturdu.

"Sen giyinmemişsin hâlâ??"

"Seda!! Ben evlenmek istemiyorum!!"

İşte yine akmaya başlamıştılar.

"Geçicek kardeşim inan bana geçicek. Mecbursun Özüm mecbursun"

Parmağımdaki alyansı çıkarıp yere attım.

"Ben mecbur olmak istemiyorum artık Seda!! İstemiyorum!! Kendi kararlarımı kendim vermek istiyorum!! Mecbur bırakılmak istemiyorum artık!! Ben malları değilim onların.

Ben insanım Seda!! Bende insanım!! Benimde bir duygularım var!! Kalbim var"

"Sakin ol lütfen anlıyorum seni ama elimizden başka ne gelir?? Bir çözüm yolu aradık ama bulamadık"

BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin