26. Bölüm

460 44 247
                                    


Özüm & Baran..

Özüm Kara;

Bir insan her defasında hep mi düşerdi.. Her defasında çakılırmıydı o kızgın ateşe.. Her defasında bu kadar mı çok acıtırdı.

Bu kadar mı acımasız olurdu??? Bu kadar zormuydu hayat?? Yada bu kadar imkansız?? Ümit hiç mi yoktu mesela?? Olmayacakmıydı hiç??

Haksızlık değilmiydi peki?? Bu kadar mı imkansızdı mutlu olmak?? Bunun bir sonu yokmuydu?? Haksızlık değilmiydi mutlu olamamak?? Bu kadarı da fazla değilmiydi???

Neden peki??? Bunu sormaktan çok yorulmuştum. Ama nedendi??? Neden her defasında acı çeken taraf ben oluyordum??

Karşımda beliren şeytan küstahça gülüp boğazıma yapışmış başını onaylamazcasına sallıyordu nefesimi kesen gerçeği söylüyordu.

'Sen imkansızsın Özüm!! İmkansız olan bir kadın nasıl mutluluğu bekleyebilir?? Senin sonunda mutluluk yok!! Hiç bir zaman mutlu olamayacaksın!! Boşa çabalıyorsın. Bak kocan bile istemiyor seni'

Bunlar daha çok nefes almamı engellemişti.

Haklıydı kocam bile beni istemiyordu!! Yanına yakışmadığımı acımasızca yüzüme vurmuştu.

Hak vermişti bana boşanmalıyız demişti.

Son sözleri kalbimi yaralamıştı. Boşanmalıyız dediği an kalbim ritmini kesmiş atmayı bırakmıştı.

O an atması için bastırmıştım elimi kalbime.. Nefesimi kesmişti sözleriyle dünyamı başıma yıkmıştı o anda.

Ben ondan çok şey istemiyordum sadece açıklama yapsın istemiştim ona elbette güveniyordum. Ama beni eve bırakmaması, geç saattlerde eve gelmesi.

İster istemez şüphe bırakmıştı içimde. Ama ona çok zor gelmişti bir açıklama yapmak.

Şurdaydım deseydi içimde rahatlayacaktı dahasını kurculamazdım.

Ama o söyleyeceğini söylemişti boşanmamız gerektiğini söylemişti. Yüzsüz bir kadın değildim istenmeyen yerde duracak değildim.

Kalbim yapma diyordu, ama mantığım yapmalısın istemiyor o seni diyordu.

Kalbimi dinleyecek bir sebebim yoktu. Mantığımla hareket edecektim.

İstemiyordum ondan vazgeçmek ama yine mecburdum.. Bir gün bu iş bitecekti.

Odaya çıkmış acımla her yeri yakmış, yıkmıştım. Kendime zarar vermem bile umrumda değildi. O da yakmış, yıkmış çıkıp gitmişti.

Nefes alamıyordum artık bu eve ait değildim ben.

Telefonumu çıkarıp Güneş teyzeyi aradım.

"Özüm??"

Hıçkıra hıçkıra ağlıyordum sakinleşmek çok zordu kendime gelmeye çalışıyordum.

"Kızım ne oldu?? Neden ağlıyorsun??"

Derin bir nefes alıp gözyaşlarımı sildim.

"Evdemisiniz Güneş teyze??"

"Evdeyiz kızım ne oldu sana??"

"Kızlar evdemi??"

"Hayır onlar dışarı çıktı??"

"Tamam geliyorum"

"Kötü birşey mi oldu??"

"Gelince anlatırım"

"Tamam"

Telefonu kapatıp etrafı umursamayıp üstüme rast gele birşeyler geçirip odadan çıktım.

BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin