48. Bölüm

242 24 200
                                    


SINIR ""10"" OYY! ""100" YORUMMM! (SINIR DOLMADIKÇA BÖLÜM YOK!)

Bir Bilinmezlik..

Mert Arslan;

Hayata en çok pozitif bakan bendim çevremdeki insanlar dışında bizimkiler alışmıştı zaten bana o yüzden çok normal karşılıyordu hepsi. Bazen damarlarına bastığım zaman ya kızıyordular yada şamar oğlan durumuna düşüyordum. Zevkte almıyor değildim çünkü hepsi beni sevdiğinden yapıyordular.

Sadece tek şu çapkınlığımdan vazgeçemiyordum. O yüzden Leyla ile çok kavga ediyorduk. Hem benim ne günahım suçum vardı ki? Kızlar beni istiyorsa bende kabahat yoktu. Bütün suç kızlarındı.

Ah Mert sen çok zeki adamsın gerçekten. Kendimi sevmeyi de çok seviyordum, herkes kendini severek yaşamalı şu hayatı.

Ha bizimkileri soracak olursanız onları da söyleyeyim. Baran ne yapıp edip hastaneden çıkmıştı tedavisini evde devam ettiriyordu. Tabi hemşiresi ise başının tacı olan karısıydı ama hastanedeki yaşadıkları rezillik her aklıma geldiğinde gülüyordum. Adam fesat ama rüyasında görecek kadarda arsız olmazsın be!!

"Aşkım daldın gittin yine"

Yanımdaki hatunun sesiyle kendime geldiğimde ona bakıp gülümsedim saçından bir tutam alıp cilvesiyle beraber oynuyordum onunla. Uzanıp dudaklarından öpüp gözlerine baktım.

"Seni düşünüyordum bebeğim. Senin o güzel fantezilerini hayal ediyordum seninle yaşadıklarımı"

Fantezimi? Kusucam şimdi! Birde bu kızla? Bir fantazim olmuş olsaydı bu Leyla ile olabilirdi sadece bu aptal kızla değil.

Hey gidi ben burada hayatımı düşünüyordum o düşünsün dursun kendisini düşündüğümü.

İçimden alayla gülümsedim ulan Mert ne zeki adamsın sen böyle? Keşke herkes senin gibi olsa.

Tek bir kişi hariç tabii. Eğer Leyla beni bu şekilde görse o gün yaşatmaz gebertirdi beni bunu bildiğim için hep tedbirliyimdir.

Ve bir kez daha zeki olduğum ortaya çıkıyordu yakalanmadığım içinse de gurur duyuyordum şu an kendimle.

"Ahh Mert'ciğim her gece bende seni düşünerek yatıyorum biliyor musun aşkım? Bir gün gelde o düşüncelerimiz gerçek olsun"

Arzuyla çıkan sesiyle bir an düşündüm? Ulan Mert! Şöyle kızlardan nefret ediyorsun. Peki ne işin var bu kızın yanında? Leyla'dan başkasına dokunmayacağını da çok iyi bilmene rağmen.

İç sesim de haklıydı her şeyin bir sınırı vardı demi? Bu kızla takılmaktansa güzel sevgilimle takılmak daha kulağa cazip geliyordu.

'O zaman sorarım sana ey camati müslimin Mert!! Bu kızdan nasıl kurtulacaksın peki güzel sevgiline gitmek için?'

İç sesimin beni kınayan sözleriyle kaşlarım çatıldı. Haksız diyemem, haklıydı. Şerefsiz heriftim ama sevgilimi aldatacak kadar değildim!

Olmamalıydım, olamazdım da! Ben bir tek Leyla'mı seviyordum.

İç sesimin daha fazla konuşmasına izin vermeyip yanımda yarım saattir bana cilve yapan hatuna döndüm.

"Şeyda benim artık kalkmam lazım sonra görüşürüz olur mu?"

Bu kızın yakamdan düşmesi için daha fazla ne yapabilirdim bilmiyordum.

Dudakları büzülürken içimden kaşlarımı çatmıştım. Aptal gibi üzülüyormuş gibi yapıyordu birde böyle kızlardan hep nefret etmişimdir.

BENİ ÇOK SEV (Cefâpîşe Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin