LEZÂ

♧75♧ DÜĞÜN

Selam arkadaşlar, nasılsınız? Aralar beklediğimden uzun oluyor ama elimde değil 🥺

Beğeni ve yorumlarınız benim için değerli. ❤ 💞

Keyifli Okumalar dilerim :') 

!!!FOTOĞRAFLAR BİRE BİR AYNI OLMAMAKLA BERABER TEMSİLİDİR!!!😅

Leonard Cohen-Dance Me To The End Of Love

10 Temmuz

Hayatımın açık ara en mutlu günüydü.

Gölge'yle yaşadığım her günde, acısıyla tatlısıyla bu cümleyi kurmaktan gocunmazdım. Bana kattıkları, beni yücelttiği birçok günümüz, gecemiz de olmuştu ama bu gün... Hepsine fark atar diye düşünüyordum.

Bugün bizim düğünümüz vardı.

Yarın uyandığımda aynı cümleyi kurmam gerekecekti muhtemelen, yine en mutlu günlerimden birini yaşayacaktım ama hiçbir zaman bir üstü daha olmazmış gibi, anın tadını çıkarmaya çalışıyordum. Birazdan aile evimden bir gelin olarak çıkacaktım.

Şimdiyse eski odamdaydım. Kuaförleri eve çağırmıştık, genç kızlık çağlarımda bana eşlik eden odanın içinde, işinin ehli iki kuaför kadın işlerimi halletmek için gün boyu dört dönerken, bizim kızların ve kuzenlerimin de odaya girip çıkması burayı bir cümbüş alanına çevirmişti. Gelin makyajı deyip geçmemekte haklılardı. Resmen saatleri almıştı. Ama gram şikayetçi değildim. Her şey bugüne özeldi ve bugün güzel anı olarak kalacaktı kafamda.

Dolabımın önündeki aynadan kendime bakıyordum. Ben bir peri masalından fırlamış gibiydim, hayalimdeki gelinliğe, Fransa'da kavuşmuştum ve masallardaki gibi bir prenses ya da peri kızı olmaktan da çok memnundum. Burada, bunları söylerken narsist bir tavrım kesinlikle yoktu, aynada gördüğüm gerçeklerdi dayanağım. Her şey yerli yerindeydi yüzümde, makyajımda, saçımda, gelinliğimde, giyeceğim ayakkabılarda bile. Ve kendimi en güzel bulduğum günlerden birindeydim. Birazdan resmi olarak kocam olacak kişi, sevdiğim adam da hayatımda görüp görebileceğim en yakışıklı erkek sıfatıyla, tüm beyaz atlı prenslerden bile daha karizma biçimde yanımda duracak, bana eşlik edecekti. Bunu daha onu görmeden biliyordum.

Tüm kalbimle hem de.

Gölge'yi takım elbise içinde görmek farklıydı, beni her zaman hayran bıraktırmıştı ama onu benim için giydiği damatlığı içinde görmek ayrı bir heyecan yaratacaktı. Oysa beraber almaya gittiğimiz damatlığını, tıpkı benim gelinliğimi onun karşısında giydiğim gibi denemiş, bana göstermişti ve benim içime sinen takımlardan birini almıştık. Yine benim ricamla papyon bile takacaktı kravattan ziyade. Yine de tüm hazırlıklardan sonra, kalbimiz yerinden çıkacakmış gibi atarken, kendi adıma saçımdan makyajımdan sonra birazdan ona görünecek olmak kafayı yiyecekmiş gibi hissettiriyordu.

Bekârlığa veda gecemizi olaysız kapattıktan sonra, bir gün ara vermek hepimize iyi gelmişti. Özellikle Leyla ve abim başta olmak üzere, içkinin en çok çarptığı kişiler onlardı ve ertesi gün yarı baygın kafalarla düğünüme katılmalarını hiç ama hiç istemezdim. Beni geçtim anne ve babam da samimi olduğu tüm gençleri sarhoş bir deli gibi gezerken görüp, etrafa nam olmak istemezlerdi.

Onlar dinlenmek için kendilerine, bir güncük zaman ayırırlarken biz de günler öncesinden anlaştığımız fotoğraf stüdyosuyla birlikte konsept çekim için İstanbul'un dışına yakın, gizli kalmış bahçelerden birine gitmiştik. Bu işi sona bırakmak, düğün öncesinde kıyafetlerimizi çok fazla giyip çıkarmış olmamak içindi. Orada da gelinliğimi giymiştim ama çok kirlenmemesi için sadece beş on poz için üzerimde durmuştu. Üstelik saçım da Gölge'nin isteğiyle fotoğraflarda salıktı. Yani bugünkünden farklıydı modeli. Sonrasında ben de, Gölge de gelin ve damat olduğumuzu belli eden beyaz ve siyah başka kıyafetler giymiş, daha rahat ama içimize çokça sinen bir çekim gerçekleştirmiştik. Doğrusu verdiğimiz paraya değen bir çekim olmuştu. Fotoğrafçıların gösterdiği her fotoğrafı şimdiden paylaşmak ya da evimizde bazı yerlere asmak için kendimi zor tutuyordum. En azından odamızda birkaç çerçeveye koyabilirdim.