Selam herkese. Yine geciktik evet ama güzel bir günde geldik. Bugün Cağnım Gölge'min doğum günü. Gerçekte, 18 Kasım olarak yani. Müthiş biri bence ve iyi ki doğdu. Doğurdum koca adamı hahahajsadhjedkjakls. Biz oraları geçsek bile tabi ki :D Ve hikayede de bir başka tatlılık doğuyor. Her şey süper, YORGUN GÜNLERİME İNAT...
Gökhan Türkmen-Öyle Güzel Ki
Kendi karakterlerine de yükselmezsin be, deyip kaçıyorum. Lütfen oy verin yorum yapın gidişat ile ilgili. Keyifli Okumalar :)
Dağınık çarşaflar, yatakta başka yerlere kaymış yastıklar, dört yana saçılan kıyafetlerimiz, yırtılmış iç çamaşırlarım...
Tablo pek de görülecek gibi değildi, en azından üçüncü bir kişi tarafından ve gözümü açtığımda gördüğüm ilk şeyin bu olmasını da hoş karşılayıp, karşılamadığımın farkında değildim.
Her ne kadar bir an evvel odamıza gidelim dediysek de; dışarıdaki curcunanın içine girip, minik bir kutlama pastası yiyip, birkaç kadeh daha içki içtikten sonra yılbaşını ve teklifimizi kutlamıştık. Sabaha karşı geldiğimi odamızda, öğlene hatta ikindi vaktine kadar bile miskince yatmayı planlayan bedenlerimizin, derin uykusunu nereye fırlattığımı bilmediğim çantamın içinde zırlayan telefonum bölmüştü. Aksi gibi benimkinin sessizde olduğunu falan sanıp, muhtemelen aynı kişilerden biri Gölge'yi de arayıp duruyordu.
Buna dahil edebileceğim kişilerden aklıma Deniz ya da Damla geliyordu, zaten bizimle konuşmadan duramayacak meraklı grup da onlardı ama olanlardan habersizken bu ısrar nedendi, anlamamıştım. Yine de gözümü açtığımda düşündüğüm ilk isimlerin onlar olmasını haksızlık bulmuştum. Makyajımı çıkarmamanın pişmanlığıyla birbirine yapışan kirpiklerimi zorla ayırıp, ellerime boya bulaşmasını umursamadan gözlerimi ovaladım. Gölge'nin sıcak ve çıplak göğsünde yatıyordum. Neredeyse üst bedenimin tamamı onun üzerine çıkmıştı, göğüslerim ikimiz arasında eziliyordu ve onun açısından bakıldığında bunun kışkırtıcı durduğunu daha önce Gölge'nin ağzından bizzat duymuştum. Benim de bir şikayetim yoktu. Boynunda en güzel noktalardan birine de kafamı sıkıştırmıştım, oh mis, değmeyin keyfime.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZÂ
General FictionTolstoy: Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir, der. İki noktada da haklıdır. Ben de tamamen duygularımın esareti altında, yeni bir yolculuğa çıkmış, yolculuk boyunca sızlayan vicd...