Selamlar. Keyifler nasıl? Bölümü ben çok sevdim, çünkü onların bu haline bayılıyorum 🥰
Mervenur Taşova-Bu Kalp (Aforizmadam Cover)
Bölüm yetişkin sahne barındırıyor diyebilirim 🤭
Beğeni ve yorumlarını eksik etmeyin. Keyifli Okumalar :)
Plan kurmak basitti belki, teoride herkesin aklına bin fikir gelirdi ama uygulanması zordu. Gerçeğe dökmek, çok fazla emek gerektiriyordu.
Deniz'le gizli çalışmak da, insanı daha beter yapıyordu. Kötü anlamda değildi ama işleri gizlediğiniz adam, sizi tek bir hareketinizle çözecek biriyse, çok yoruluyordunuz. Evet, sürpriz bir doğum günü organize ediyorduk.
Gölge, eve gel artık diye çok diretmişti, evi temizleyecek birkaç görevli bile tutmuştu, etrafı toplatmış, eksikleri gidermişti ama ben bunun yerine; annemler yanlış anlamasın diye şimdilik, kendi küçük apartman dairemi bir gün boyunca baştan aşağı, canım çıkarcasına temizlemiş ve geceleri orada yatmaya başlamıştım.
Sabahları, annemler artık evde diye, onların yanına da uğruyordum ve bana verdikleri, imtiyazı abartıya kaçarak batırmamak istiyordum ama Gölge'yle iyiye giden halimizden sonra, ayrı kalmak da gerçekten zordu.
Kutlama, Sunlight'da olacaktı. Herhangi bir kafeyi kapatmakla uğraşmak, bence bizim için saçmaydı. Eve bir düzen oluştursak diye de düşünmüştüm ama Gölge'ye eve gelmiyorum dediğimden, her gün orada konaklamam da mantıksızdı.
Ben orada burada vaktimi harcamakla yoğunken ve Gölge de, Mahzen'i, yeni düzen için adam etmekle uğraşırken pek sık buluşamamıştık. Yeraltı'nda, mekan için konuşmaya gittiğim bir saatlik arada gördüğüme göre, yine değişen bir sürü barmen ve görevli vardı. Korumalar artırılıp, tüm kapılar için bekletilmeye başlanmıştı. Titizlikle uğraştığı belliydi işlerinde. Bu yüzden ne olursa olsun, çat kapı yanıma da gelmesi zorlaşmıştı.
Bir gece, annemler ansızın, evimi uzun zamandır görmediklerinden, bir şeye ihtiyaç var mı diye bakıp, bende kalmaya karar vermişlerdi, fazladan bir yatak bile yoktu evde ama onların da gizli amaçlarını hepimiz biliyor dillendirmiyorduk işte, mecburen Gölge'ye gelme demiştim. Demek zorunda kalmıştım.
Diğer bir gece yine, ben onların evinden, çok geç saatte çıkmak zorunda kaldığımdan, beni babam bırakmıştı. Kendilerince bir önlem aldıkları kesindi ama doğum gününe kadar, fazla yakınlık barındıracak işlere girmeyerek, ben de oyunlarını bozmuyordum. Sonuçta direnene kimsenin gücü yetmezdi. Sadece, onları alıştırma evresinde gibi hissediyordum kendimi.
Ama Gölge'ye arada kalmış gibi davranmak ve doğum günü sürprizini ona tamamen yaşatmak istemememin de bunda payı büyüktü. Gel dedikçe gitmemek, bir süre sonra nazdan çıktığında onun da kafası karışıyordu. Barışsak bile kafasında soru işaretleri oluştuğuna emindim. Bu sayede, mekana odaklanamayacak ve yapılan değişiklikleri görüp, kontrol edemeyecekti. Dikkat dağınıklığı bu bakımdan bana yarayacaktı.
Bizim ekibe ek, Gölge'nin bu işlerden birkaç dost dediği insanları da davet etmiştim partiye. Ortam gereksiz süslenmeyecekti tabi. Sadece geceye özel, sipariş ettiğim pasta gelecekti. Burada daha önce de doğum günü kutlandığından ekip de, şaşalı gece hayatından sonra bu tatlı kutlamalara da alışmış gibi organizelerdi.
Gölge'yi zorla, ben gelmesem de eve sokmuştum artık. Orada burada rahatsız gece geçirmesini istemiyordum. Bensiz, o evde yatıp uyumamakta diretiyordu ama saçmaydı. Bu gibi ilkelere takılı kalmak her seferinde insana haz vermiyordu, onun adına üzülüyordum sadece.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZÂ
General FictionTolstoy: Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir, der. İki noktada da haklıdır. Ben de tamamen duygularımın esareti altında, yeni bir yolculuğa çıkmış, yolculuk boyunca sızlayan vicd...