♧2♧ AYRINTILAR

3.2K 114 20
                                    

Selam. 2. bölümle karşınızdayım. Olaylar biraz yavaş gelişecek ama fırsat buldukça bölüm de yazacağım. Okuyanlar umarım beğeniyordur. 

Can Kazaz- Bunca yıl

Keyifli Okumalar :)

 Ertesi sabah, zaten uyuyamadığım için fırsatı değerlendirmek istedim ve hastaneye gitmek için evden erken çıktım. Gördüğüm rüyanın etkisiyle durağa kadar yürüdüm. Gözümü her kapatışımda anne kızı görmek beni geriyordu. Bu korku filminden korkmak gibi bir şey değildi. Sanki onları cevapsız bırakırsam, vicdanımın bende oluşturacağı yükü kaldıramamaktan korkuyordum. Yaklaşık yirmi dakikalık yolcuğun ardından, hastanenin önündeki durakta indim. Planlarımın arasında kadının ölü bedenini görmek ve morga girmek vardı. Bunu neden yapacağımı bilmiyordum ama bunun sonucunda belki otopsi isteyebilirdim. Bu işin peşini bırakmayacaksam her detay önemliydi.

    Hastanedeki odaya girip, kıyafetlerimi giydim. Önlüğüm dün kirlenmişti. Yedek önlüğümü üzerime geçirdikten sonra odadan çıktım. Asansöre binip alt kata bastım. Avuçlarım gerginlikten terliyordu. Asansörün durma sesi gelince inip, sağ tarafıma yöneldim. Bu yere gelmeyi hiç düşünmeyen biri şimdi burada bir bedeni görmek için görevliyle konuşacaktı. Peki ya buraya düşmeyi hiç istememiş insanlar, ölüp bu soğuk yerde nasıl yatacaklardı? Belki de onların da tek istediği huzurlu ve kısa bir ölümdü. Evde, sevdiklerinin yanında, yaşlanınca bir ölümdü. 

    Beni katta gören morg görevlisi, neden burada olduğumu anlamadığını belirten bir bakış attı. Yavaşça yanına yaklaştım. O her gün burada duruyordu. Bu onu soğukkanlı, korkusuz, hissiz yapmış mıydı acaba? İnsanların meslekleri bir süre sonra karakterleri de olurdu bence. Adam orta yaşlıydı yıllardır bu meslekte çalışıyorsa, tecrübeli olduğunu söyleyebilirdim.

"Günaydın. Dün ölen hamile kadının bedenini görmek istiyordum."

"Neden doktor hanım?"

   Sorgulamadan bunu yapmasını zaten beklemezdim. Çalıştığım hastane, semtte tanınan özel ve kaliteli bir hastaneydi. İsteyenin istediğini yapabileceği kadar disiplinsiz olmasını da beklemezdim.

"Bu mümkün mü acaba? Sadece bir dakika."

"Polisler biliyor mu?"

"Hayır neden bilsinler? Kadın, otopsiye gönderilecek mi?"

"Bilmiyorum. Kadının bir yakını da çıkmamış. Cinayetten öldüğü de belli. Otopsi raporunda bundan başka ne yazabilir ki? Önemli olan onun kimi vurduğunu bulmak."

   Adam ne kadar mantıklı konuşuyordu. Dün olayın ardından asla mantıklı düşünemeyen beynim onun konuşmasına hayran kalmıştı. Bu soğuk yerde ne kadar saçma dursa da yüzüme yumuşak bir ifade katıp, soğukkanlı durmaya karar verdim. 

"Beyefendi kadınla dün ben ilgilendim zaten. Sadece bakmak istiyorum. Dolduracağım evrak için gerekli. Hem ben doktorum."

   Son cümlemi söylerken, yaka kartımı gösterdim. Bunu bilmiyor muyum sanki, der gibi bir bakış yedim. Biraz saçmalamış olduğumu kabul ettim. Adam morgun kapısını açtı. Dolapların önünde adlar yazıyordu. Kadının kimliği belirsiz olduğu için hamile kadın sıfatıyla adlandırılmıştı, onun dolabının kapısını açıp, mekanizmayı kendine doğru çekti. Beyaz örtüyle örtülen kadının yüzünü ellerim titrerken açtım. Adam da beni izliyordu. Ona bir bakış atınca yakınımdan biraz uzaklaştı. 

   Sarışın kadının beyaz teni artık mora çalmaya başlamıştı. Teni, benim sıcak kanımı donduracak kadar soğuktu. Örtüyü biraz daha aşağı indirdim. Göğsünün ortasında, kalbe daha yakın bir noktada kurşun yarasının izi vardı. Dikkatimi çeken diğer şey ise, sol tarafında bir dövmesinin bulunmasıydı. Sarmaşık dallarıyla örülmüş bir kalp simgesinin içinde görebildiğim kadarıyla bir 'Y' harfi vardı. Bu ne demekti? Ayrıntılar büyük resim için çok önemliydi. Ben de hiçbirini kaçırmamalıydım. Kadının başka dövmesi var mı diye vücudunun tamamını kontrol etmek için örtüyü yavaşça sıyırdım. Karnında dikişler vardı. Bebeğini vücudundan çıkarmışlardı.  İkisi de öldüyse bu gerekli miydi? Anne ve bebeği ebediyete uğurlarken de ayırmak gerekir miydi? Görevli buraya bakmazken teknolojik aletlerin pratikliği sağ olsun, kaşla göz arasında kadının dövmesinin fotoğrafını birkaç defa çektim. Bu elimde bulunsa iyi olabilirdi.

LEZÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin