Selam arkadaşlar, nasılsınız? Keyfiniz ve sağlığınız umarım yerindedir.
Beğeni ve yorumlarınız benim için değerli. Fikir belirtin lütfen. Beklerim. <3
Bölümde geçen emniyetle ve polislerimizle ilgili düşünceler anlık gelip giden, olaydan kurtulmak için başvurulan serzenişlerdir unutmayın 😉 😊
Keyifli Okumalar :')
KISA HİKAYELER ADLI KİTABIMDA YENİ BİR HİKAYE VAR, MERAK EDENLER BAKABİLİR. OKUL KRALİÇESİ'NİN AŞKI ADLI. <3 <3
Şekersiz-Canıma Okudun
Yakalanmayacağımızı bilsem Gölge'ye, polislerden kaçalım derdim. Sonra da kanun kaçağı bir çift olur hayatımıza mutlu(!) mesut devam ederdik.
Hayatımızda aksiyon eksikmiş de bunun arayışına girmişiz gibi biz kaçalım ve polisler bizi kovalasın. O da büyük ihtimalle kabul ederdi, illegal işlerin adamıydı ya.
Ama sonra ayağımda ağrı yapan topuklu ayakkabılarım, beni durduran büyük etkenlerden biri olarak kendini hatırlatırdı. İşte gerçek dünya!
Arkamızda etten duvar örmüş gibi duran çok meraklı insanları yarmak ve ne yöne gideceğimizi bilmemek de beni durduran etkenlerden bir diğeri olurdu ama bir başka gerçek vardı ki; ömrümün çeyreğini onları tanıyarak geçirdiğim polisler ve çocukluğumu bile içinde geçirdiğim polis arabalarının bir benzeri, şu yaşımda beni hiç olmadığı kadar çok korkutmuştu. Ve bu korku kendim için de değildi.
Birkaç kadının, hassas duygularla yerde kan içinde yatan adama bakıp, yüz buruşturmasını ve acır gibi sesler çıkarmasını normalde olsa belki ben de haklı bulurdum. Hatta amacım hayat kurtarmak diye o kalabalığı yarıp kahraman da olurdum. Ama bu gece... Her mazlum gözükenin aslında işi başlatan bir pislik olduğunu gördükten sonra birilerine yardım ederken iki kez düşünen insanları çok iyi anlıyordum.
Göz ucuyla akşamımızı zehir eden sapığa baktım, göğsü hızlı hızlı inip kalkıyordu, başını yan çevirmişlerdi ve bu sayede kırıldığını tahmin ettiğim burnundan akan kanlar yüzünden kendi kanında da boğulmayacaktı. Dünyada bir şerefsiz daha yaşayacaktı! Birkaç kişinin bir bezle tampon yaptığını görüp gözlerimi ondan çektim.
Belki bu anın kahramanı olmasaydık ve bir gece evimize dönerken bu olayı gören şahitlerden biri biz olsaydık; ben de nedenlerini bilmeden o kadınlardan biri olurdum ve adamı kötü görmeden haline acırdım. Ama yaşadığımız bu kötü gecede, bize atılan yersiz lafların, yanımızdaki erkeğe edilen mantıksız hakaretin içinde olmak, içimdeki tüm iyi niyeti sömürürcesine alıp götürmüştü. Yerde yatan bedene bakıp da acımadan, tiksinerek yüz buruşturmam da bu yüzdendi.
Sirenleri susan polis arabasından, olay hâlâ devam ediyor sanıldığından polisler büyük bir hız ve güçle inip, hızla yanımıza yaklaştılar. Onları birinin aradığını görmemiştim gözümle ama aramış olabilirlerdi çünkü birkaç dakika bile olsa Gölge'nin kararmış gözünün ve normal bir insandan çok daha ağır hasarlar bırakan darbelerinin etkisi çevreyi epey korkutmuştu. Dahası polis arabalarının gece devriye gezdiği saatlerden birinde de olabilirdik çünkü geceden uzak sabaha yakın, bizim zaman kavramını kaybettiğimiz saatlerden birindeydik. Merakıma yenik düşüp, kolumdaki düğün hediyelerimden biri olan süslü, altın saatime baktım. Bundan dakikalar önce bir takıya bakarken bu denli tereddütte kalacağım, ölsem aklıma gelmezdi. En fazla yeni gelin modasına ayak uydurmuş kadınlardan biri gibi görünürdüm. Ama polisler tam ortada kaldığımız için bizi süzerken nefesi bile dikkatli alıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZÂ
General FictionTolstoy: Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir, der. İki noktada da haklıdır. Ben de tamamen duygularımın esareti altında, yeni bir yolculuğa çıkmış, yolculuk boyunca sızlayan vicd...