♧13♧ PARTİ

1.7K 86 5
                                    

  Shawn Mendes, Camila Cabello- Senorita

 Piknikten döndükten sonra akşam, Damla eşyalarını benden alıp, benimkileri de bırakarak ayrılmıştı. Sonrasında halledeceğimizi söylemiştim ama evler yakın diye alıp geçebileceğini söylemişti. Üstelemedim. Sansar'ın evime geldiğini öğrenince sessiz kalmıştı. Üzerine konuşmamıştık. Bu durumdan ürktüğünü, korktuğunu veya benden uzaklaşacağını düşünmeli miydim? Belki de evet ama hiçbir şeyi düşünmek istemiyordum artık.

Hafta sonunu takip eden çalışma günleri hızlı geçti. Tam da tahmin ettiğim gibi, Nihat'la karşılaştığımız noktada hasta hakkında birkaç cümle ancak konuştuk. Salı gecesi nöbetim vardı. Aksi gibi acilin aşırı yoğun olduğu bir geceydi. Çarşambaya pestilim çıktı. Perşembe ancak toparlandım. Annemleri unutmadığımı belli etmek için o akşam onların evine gittim. Abimler yoktu bu sefer sadece üçümüz sade ama keyifli bir akşam yemeği yedik. Cuma haftanın son günü ne ara geldi diye seviniyordum. Çünkü sabahında regl olmuştum ve iki gün sürecek bu ağrıyla çalışmak ölüm gibiydi. Üstelik sıcak havalar daha çok boğuyordu. Akşam eve geçerken Damla aradı. Sesi heyecanlıydı. Bana geleceğini söyledi. Ağrı kesici alıp yatmak istediğim tek şeydi ama onu kırmadım. Hafta boyu hiç konuşmamıştık.

Ben yemek hazırlayasıya kadar zili çaldı. Gidip kapıyı açtım. Elinde bir zarf sallıyordu.

"Bomba haberlerim var."

Boynuma atladı. Halsizdim ama çabuk toparladım.

"Hayırdır para mı getirdin bana?"

"Saçmalama ya. Her yeri çalkalayan bu Spor ve Sağlık organizasyonunu duymadım deme."

Ee tabi duymuştum. Hastanede de konuşuluyordu. Başhekim de katılacaktı hatta.

"Duydum."

"Heh, içeri sadece sayılı insanlar, ünlü doktorlar, anlaşmalı sporcular falan giriyordu ama tahmin et şanstan başka hiçbir şeyi olmayan arkadaşın ne hakkı kazandı?"

"Ne?"

"Tabi ki bedava davetiye."

"Nasıl?"

"Çekilişle tabi ki."

"Bu büyük organizasyon, üşenmeyip sıradan insanlara çekiliş mi yaptı?"

Daha fazla kapı girişinde ayakta duramayacaktım. Onu mutfağa çektim. O heyecanla anlatmasına devam ederken ben de fırına attığım tavuğu çıkarıyordum. Damla da masayı kurmamda yardımcı oluyordu. Bir yandan da tükenmek bilmeyen çenesiyle bana laf anlatıyordu.

"Kızım aptal olma, en nihayetinde biz de doktoruz. Gidip tüm sayfaları, blogları hafta boyu kovaladım. Parası bol zenginler, reklam amaçlı vasıflı insanları katacak çekilişler yapmıyor mu sanıyorsun? Üstelik bu sağlıklı yaşamı halka öneren bir organizasyon. Tabii ki herkesin haberi olacak. Sonucunda da kazanan şanslı kul ben oldum."

"Ee iyi Damlacığım, güle güle git. Ben ne yapayım?"

"Off Mihre, halden anlasan keşke! İki kişilik bilet ya aptal kızım! Seninle gideceğiz tabi ki. Organizasyon yarın gece. Beş yıldızlı bir otelin devasa davet salonunda. Ayy rüya gibi rüya. Sabah postacı bu biletleri getirene kadar ben de kazandığıma inanmıyordum ama birebir gerçek."

"Ciddi misin?"

"Evet, işsiz güçsüzüm. Kendi başımıza bir sürü para verip katılamazdık ya. Hem önüne geleni de o zaman almazlardı, haklısın. Ben de şansımı deneyeyim dedim. Ve oldu."

"Nasıl iş bu ya? Organizasyonun amacı insanları spora teşvik edip, sağlıklı yaşama sırlarını vermek falan değil mi? Çok kişiye açık olmalı o zaman?"

LEZÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin