Pinhani, Kalben-İyi Değilim Ben
Keyifli Okumalar :)
Gölge, Mihre'ye yaptığı hareketin sonuçlarının ne olacağını bir an bile düşünmemişti belki düşünse, onu ne kadar üzüp yıkacağını bilse, yapmaktan da vazgeçerdi ama bunu yapması gerektiğine olan inancı, o yatakta bile her şeyden daha güçlüydü. Ne kadar kırıcı davrandığının farkındaydı. Mihre'nin gerçekten de iyilik meleği misali, etrafında hiç karşılıksız dönmesinin ağırlığı altında eziliyordu. Duyduğuna göre ailesi de ona yardım için beklemişlerdi ve babası da çoktan polislerle olan işlere, üst olduğu için işlemleri hızlandırarak dahil olmuştu. Kardeşi, hepsinin o ameliyattayken burada sırf Mihre'yi yalnız bırakmamak için etrafında pervane olduklarını söylemişti. Bunları söylerken onların aile sıcaklığına imrenen gözleriyle de kendini ele vermiş, öyle bir hayata olan özlemini belli etmekten kaçamamıştı.
Gölge'de, kardeşinin yüzüne bakarken onu üzdüğü ve bunları yaşattığı için duyduğu bir utanç vardı ama Mihre odaya girdiğinde hissettiğinin yanında yaşadığından sonra, o utanç belki solda sıfır kalırdı. Mihre, onun itiraz etmesine izin vermeden ona dokunurken, sanki bir anne şefkatiyle, sakinleşsin diye saçlarını okşarken yeniden küçüklüğüne dönmüş gibi hissetmişti. Annesini uzun yıllar sonra belki de ilk defa o kadar çok özlemişti. Şimdi yanında olsa sığınmak için gidebileceği bir sevgilisi yerine, annesine giderdi. Ondan akıl kalır, onun dizlerinde daha çabuk toparlanırdı. Ne yazık ki şimdi hayatında ikisi de yoktu. Gelebileceğini söyleyip, ona kucak açan kadına da kendisinin gidecek cesareti yoktu.
Mihre'nin geleceğe dair umutla bakan gözlerini de sırf bu yüzden görmeye neredeyse katlanamamıştı. Ona karşı hissettiği çekimi, ilk gördüğü gün gibi hatırlıyordu. Kız neredeyse karşı konulamazdı. Çok güzeldi, düşünceliydi, anlayışlıydı. Zekiydi, her yardımına da koşmuştu. İnatçıydı ve damarına basıldığında gözlerinde beliren o parlaklığı görmek için insanın onu sinir edesi gelirdi. Onu öptüğü anları da sık sık hatırlamaktan kaçamıyordu, bunun neden olduğunu bile bilmiyordu üstelik.
Doktorla sert bir dille konuşurken ve çıkışını onaylamasını isterken Mihre'ye haber vermediği için kalbi ağırlaşmıştı. Suratı da asıktı. Şu an geleceğe dair net bir şey söylemiyorsa sırf Mihre'yi boş yere üzmemek içindi. Ona yeniden gelmesi için ne kadar zamana ihtiyacı olduğunu bilmiyordu ama ikinci bir kişiden önce kendiyle baş başa kalmalıydı. Kapanan hesabının geride bıraktıklarını toplamalıydı. En önce de bu yataktan bir an evvel kalkmalıydı. Kardeşine konuyu açtığında, Deniz bunun doğru olmadığını sert bir dille söylemişti ama abisini dinlemekten başka bir şeyi, o hasta yatarken yapamazdı. Çaresiz, içine sinmese de kabullenmişti. Doktor da bunun doğru olmadığını söylese de onların tedaviye başka bir hastanede devam edeceklerini söyleyip, ikisi birlik olup baskı yapınca mecbur onay vermişti. Hem Gölge o an için bile ayağa dikildiği için onun kısa sürede toparlanacağının da bilincinde karşı gelememişti. Oranın özel bir hastane olmasının etkisi de vardı.
Geceden onayı aldıklarında, yaptıkları planı gerçekleştirmek adına Deniz evlerine gitmişti. Abisi ve kendisi için küçük birer valiz hazırlamıştı. Abisinin söylediği eşyaları da yanına almıştı. Dönüşte abisinin bir süre kullanması gerektiğini bildiği için omzunu sabit tutacak ve kolunun ağırlığını engelleyecek bir askı almıştı. Birkaç saat içinde yeniden hastaneye dönerken, ne kadar mutsuz olduğunu belirten bir sesle sevgilisini arayıp, onunla da konuşmuştu. İkiye bölünmeyi o an çok istese de bu zor zamanlarda abisinin yanından başka bir yerde olması da düşünülemezdi. Oğuz habere şaşırıp, ayrı kalacakları için üzüntü ve kızgınlık duymaya bile çoktan başlamıştı ama Deniz'in yumuşak ve bir o kadar da üzgün sesine kıyamamış ve ikisinin de yaşadıklarının kolay olmadığının bilincinde bir adam olarak, daha fazla karşı koyamamıştı. Deniz gelişmelerden onu haberdar edeceğini ve en yakın zamanda döneceğini söyleyerek şimdilik ona veda etmiş, yeniden Gölge'nin odasına girmişti. Abisine kalsa şimdi yola çıkardı ama doktorun da ancak sabah çıkmalarının biraz daha iyi olacağını söylemesi ve Gölge'nin ilaçlar olmadan ağrıya dayanmasının da zor olacağını bilmesiyle biraz daha sakinleşmiş, mecburen kabullenmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LEZÂ
General FictionTolstoy: Tüm muhteşem hikayeler iki şekilde başlar: Ya bir insan bir yolculuğa çıkar, ya da şehre bir yabancı gelir, der. İki noktada da haklıdır. Ben de tamamen duygularımın esareti altında, yeni bir yolculuğa çıkmış, yolculuk boyunca sızlayan vicd...