♧32♧DOLUDİZGİN

1.2K 57 16
                                    

Zeynep Bastık-Her Yerde Sen

Keyifli Okumalar :) <3

O gece başka bir yere gitmeyi düşünemeyecek kadar kendimizi kaybetmiştik ve Gölge'nin arabasında sayamadığım kadar çok öpücükle, bazıları da ateşli bir öpüşmeye dönmüştü, bir süre daha baş başa kalmıştık. Artık onun da bununla yetinmeyip kendine hakim olmakta zorlandığı belli bir noktada, ben de kendimden tam emin değilken mecburen ayrılmak zorunda kalmıştık. Sahilden benim evime gidene kadar geçen uzun sayılabilecek yolculukta, ikimiz de kendi içimize çekilmiştik. Hala düzensiz nefeslere devam ediyorduk ama artık üzerine konuşmuyorduk. Gölge beni evime getirince içeri girmek gibi bir teklifte bulunmadı. Ben de davet etmedim çünkü kendi iradesizliğimden de korkuyordum. 

Hızlı akan bir geceye kendimizi kaptırmıştık, anı hep tekrar ettiğim gibi doludizgin yaşamıştık ama ikimiz de ileriye taşıma konusunda tereddütler yaşadığımızda, bunun bilincinde sonunda artık sağduyulu davranmıştık. Ben davrandım desem daha doğru olurdu tabi. Birbirimize iyi geceler dedikten sonra kendimize hakim olamadan yeni bir öpüşmeye başlamıştık ama evin önünden birileri görür düşüncesi beni yine esiri yapınca, kendini zorlukla geri çeken ben olmuştum. Haberleşiriz diyerek ayrıldık. Hızlı adımlarla apartmana girip evime çıktığımda, yaptığım ilk iş girişteki aynadan kendime bakmak oldu. Ne yapsan da çıkmayacak diye övülen rujdan, geriye esamesi bile kalmamıştı. Kim bilir kaç zaman önce silinip geçmişti. Dudaklarım normal renginden çok daha kırmızıydı ve şişmişti. Her dokunuşumda ve gözlerimi kapatışımda hâlâ Gölge'nin tadını alıp, dudaklarımdaki baskısını hissedebiliyordum sanki.

Gece üzerimdeki izinin, kokusunun hiç silinmemesini istesem de yüzümdeki bir sürü makyajı ve saçımdaki ağırlığı atmak için mecburen bir duş aldım. Giyinip, kurulandıktan sonra yüzümde engel olamadığım bir sırıtmayla yatağıma uzandım. Bakışlarımı tavana dikip boş tavanda yaşadıklarımızı yaşayacaklarımızı yüzümde hafif bir kırmızılıkla düşledim. Bir daha ne gün buluşacağımızı bilmesem de o anın gelmesini şimdiden iple çekiyordum.

Çantamdan telefonumu çıkarıp ne var ne yok diye bana gelenlere baktım. Bizimkilerden iyi misin mesajları gelmişti, annem birkaç defa da aramıştı ama sessize aldığım için duymamıştım. Leyla, Damla ve benim bulunduğum grupta bir sürü mesaj vardı. Gruba tıklayıp mesajları okumaya başladım. Damla, bizim hayatımızda değişen şeyler olduğu haberini Leyla'ya çıtlatmış ama ser verip sır vermemişti. Leyla da birçok mesajında onu hainlikle suçlamış ve meraktan çatlamıştı ama sonunda yarın anlatırız diye, bizim ikimizin de tatil olmasıyla sabahtan güzel bir kahvaltıya gitmeyi, ardından da alışveriş yapmayı kararlaştırmışlardı. Benim mesajları okuyunca onay işareti vermemi yazmışlardı. Okey emojisi atıp gruptan çıktım. Leyla'nın benim iyi olduğuma şaşırdığı da kesindi, özelden de ne yapıyorsun sen diyerek beni sıkıştırmaya çalışmıştı ama hiçbirinin aklıma gelmediği bir dünyada olduğum için mesajları ancak yeni görüyordum. Saat çoktan iki olmuştu. Şimdiye onların uyuduklarını bildiğimden sabaha olanları anlatacağım için telefonu komodinin üzerine bıraktım. 

Acaba Gölge neler hissediyordu? Bu akşam onun için de keyifli geçmişti bu yüzünden belliydi ama devamı hakkında neler olabileceğini düşünmüş müydü acaba? Bana resmen, bugün beklemesem de normalden farklı şeyler hissettiğini itiraf etmişti, belki onun için bunun sevgi veya aşk olması şimdilik erkendi ama ben içimden taşmak için anını bekleyen aşkımla yaşıyordum. Rüyada gibiydim. Ayaklarım yere değmiyor, bir bulutun üzerinde geziniyordu sanki. Hakkında her detayı unutmamak adına hafızama kaydediyor, mimiklerini, ciddi olup olmadığında ifadesini ezberliyordum.

Damla, bana annemlerin evinde kalırken dediklerinde sanki haklıydı. Bunlara alışmam, ama alışkanlık olarak kalmayacağından da emin olarak üzerine yeni heyecanlar ekleyerek ilerletmem gerekiyordu. Gölge'nin yanında o kadar şehvetli birine dönüşüyordum ki benim de kendimi tutmam sanki zorlaşıyordu. Bugün hislerimle de birleşen öpüşmelerin devamını ben de istemiştim ama en azından, karşılıklı bir aşk itirafı alana kadar beklemeye karar vermiştim. Bu çok uzun bir zaman alırsa duruma göre gözlerindeki ifadeye ayak uydurabilirdim ama ilk gün için erken bir hareket olduğunun da bilincindeydim. Ailemin vereceği herhangi bir tepki de bunu öteye itmemde bir etkendi. Sabah Leyla'yla konuşup onların tavrını ölçersem, belki daha da rahatlardım. Ona şimdi de güveniyordum, bana kendimi güzel ve değerli de hissettiriyordu ama ikimizin de sadece duygularıyla sevişeceği düşüncesi de kanımı çok daha kaynatıyordu. Zaten öpüşmeler, hafif dokunuşlar benim de karşı koyamadığım şeylerdi ama bana saygı duyacağını bildiğim için üzerimde garip bir rahatlık da vardı. 

LEZÂHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin