Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)
Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.
İnstagram : hilaleasar
Bölüm Şarkısı/-ları :
Çok öptüüüm ♥
Keyifli Okumalar...
Sınır : 1000 yorum
"Benim adım neden Kamer anne?""Çünkü hayatımın karanlık zamanında bir ay gibi doğdun beyefendi. Gecemi aydınlattın."
Tek nedeni hiçbir zaman bu olmamıştı. Babam bana güneşim derdi ve doğacak oğlumun da benim hayatıma bir ışık getirebilmesi için anlamı ay olan Kamer ismini koymamı istemişti. Güneş yalnız başına bir hiçti. Onun bir aya ihtiyacı vardı.
"Anne? Avcı dedem bana bir soru sordu bugün. Ayın olmadığı evrende güneşin yeri nedir?"
"Öyle mi? Sen ne dedin peki?" Boynundaki düdüğünü parmaklarının arasında sıkıştırarak gülümsedi. Ve parmaklarını oynatmaya başladı. "Ona esas soruyu sordum." dediğinde kaşlarım çatılmıştı.
"Esas soru mu? Neymiş o?"
"Ayın olmadığı bir evrende güneş zaten olmaz. Esas soru dünya... Dünya ne olacak?" çatık kaşlarım düz bir çizgi halini alırken yüzümde bir tebessüm belirmeye başlamıştı.
"Avcı deden ne dedi peki?"
"Bilmem... Önce düşündü. Hatta fazla düşündü. Sonra gökyüzüne baktı. Gülümsedi."
"Bir şey demedi mi?" dediğimde başını her iki yana salladı. "Demedi."
Kamer hep bilime ilgili bir çocuk olduğu için Avcı'nın ona sorduğu soruya o gün çok takılmamıştım. Zaman zaman astronomi veya matematik hakkında bol bol sohbet ederlerdi. Ama şimdi... Şimdi beni tehdit etmek için bunu kullanabileceğini hiç düşünmezdim.
"Anne! Anne!" Defalarca kez işaret diliyle konuşmuştu fakat dikkatimi ona verememiş olacağım ki boynundaki düdüğü derin bir nefes çekerek üflemeye başladı. Evimin salonundaydık o gün. Hava güzel olmasına rağmen Egemen Kamer ve ben evde vakit geçirmeyi tercih etmiştik.
"Efendim oğlum?"
"Egemen bana Kuzey dayımın gökyüzünde bizi izlediğini söyledi. Doğru mu bu? Beni görebiliyor mu?" dediğinde elimdeki kitabı ne yapacağımı bilemediğim için tereddütlü bir şekilde kapatarak Egemen'e baktım. O da gerilmişti ama yüzünde ufak mutlu bir tebessüm vardı. Kamer'i mutlu edebilmek için her şeyi yapacağını biliyordum ama... Kamer, Kuzey'i hiç kimseye anlatmayacak kadar çok sahiplenmişti. Egemen'le bunu konuşmasına o zamanlar bir hayli şaşırmıştım. Çünkü bu ilk defa yaptığı bir şeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ
Action***MİNİ GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ KESİNLİKLE OKUYUNUZ. Ben içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim belki ama o... O, şeytanın cennetten kovulmamış ilk hali gibiydi. Öylesine zarif, öylesine güzel, ve de öylesine yalan... Dudakları açıkta kalan boynuma küçük...