Bölüm 36 : AİLE

3.6K 469 752
                                    

Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)

Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.

İnstagram : hilaleasar

Bölüm Şarkısı/-ları :

Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥

Keyifli Okumalar...

"Tabii bakanım, Evet

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Tabii bakanım, Evet. Operasyon hala devam ediyor. Sahadaki polis memurlarımız görevlerini icra ediyorlar zaten. Anlamadım? Buraya mı geleceksiniz?" Avcı oldukça şaşkın bir şekilde koyu kahve gözleriyle bana bakarken telefonun diğer ucunda olan İç İşleri Bakanı Aydın Ülgen'in sözleriyle derin bir iç çekti.

"Tabi Efendim, her zaman bekleriz. Size bizzat rapor vereceğiz. Hoşçakalın." diyerek yüzündeki sıkıntılı ifadeyi bozmadan telefonu kapattı. Yüzü anlayamadığı bir şekilde buruşmuştu.

"Aydın Ülgen bu operasyonla nedense bir hayli fazla ilgileniyor." dedi kendi kendine sorgularcasına. "Karakola bizzat gelip gidişatı öğrenmek istiyor. Her adımımızı bilmek istiyormuş." dediğinde bende kaşlarımı çatmıştım. Bir Bakan, Emniyetin gizli soruşturmasını merak ettiği için Ankaradan İstanbul'a sırf bu yüzden gelir miydi?

"Ona neden her şeyin yolunda gittiğini söyledin? Bugün büroya geldim farkındaysan."

"Bir daha gelmeyeceksin." Avcı'nın otoriter ama bir yandan şefkatli sesi kulağıma ulaştığında başımdaki şapkayı düzelterek gökyüzüne baktım. Bürodan çıktığımız gibi çok dikkat çekmeden çiftliğe gelmiştik. Burası çok daha büyük ve korumalı bir alan olduğu için daha güvenilir bir mekandı.

"İstifa etmek istediğimde ciddiydim." dediğimde yüzünü dikkatle bana çevirdi. Üzerinde avcılık yaparken giydiği kamuflaj takımı vardı bu kez. Stresli olduğu anlarda hemen üzerini değiştirip kendini doğaya atar mutlaka birkaç şey avlardı. Küçükken Kuzey'le bana da yaptırırdı bunu ama her ikimiz de çok sevmemiştik bu işi.

"Yol boyunca bunları konuştuk, kızım." Yüzü yumuşak bir hal alırken ayağındaki siyah çizmelerin yapraklara bastıkça çıkardığı sesi dinliyordum. Omuzuna taktığı tüfeğin aynısından bende de vardı ve yılın bu zamanlarında tavşanlar yuvalarından çıkmadığı için keklik aranıyorduk.

"Hayır, sen konuştun ben dinledim." Yorgun bir nefes verirken adımlamayı bıraktı ve birkaç metre ilerimizdeki korumalarına ters bir şekilde bakarak elini belime koydu. Onlardan biraz daha uzaklaştığımızda karşıma geçerek dikkatle gözlerime baktı.

PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin