Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)
Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.
İnstagram : hilaleasar
Bölüm Şarkısı/-ları :
Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥
Keyifli Okumalar...
Oğlum, ilk defa bizden başka birisine sarılmıştı. Bir yabancının kolları arasında ağlayacak kadar garip bir bağ kurmuştu.
Savaş'ın boynuna dolanan küçük kollarla birlikte, şaşkınlıkla açılan gözleri büyürken elleri havada asılı kalmıştı. Cemre sanki dünyanın en güzel filmini izliyor gibi gülümserken Çağan'ın da suratında bir gülümseme oluşmuştu.
Ben mi? Ben hayatımda ilk defa bu kadar kötü hissetmiştim belki de. Çünkü o an bir şey fark ettim. Kamer hiçbir zaman baba boşluğunu dolduramamıştı. Ne Kuzey'i ne Avcı'yı ne de Egemen'i... Sevmişti. Çok sevmişti. Fakat babası... İşte hiçbiri babası olamamıştı. Akın'dan bahsederken hep iyi bir şekilde konuşmuştum. Çünkü eksikliğini zaten ömür boyu yaşayacağı bir adamın bir de nefretini o küçük kalbine yerleştirsin istememiştim. Ama şu an. Onu fark etmiştim. Kamer babasının onu terk ettiği düşüncesiyle yüzleşmek istemiyordu.
Oğlum... Belki de en başından beri bana belli etmemeye çalışıyordu ama o çok yalnız hissediyordu. Dolan gözlerim Savaş'ın havada kalan ellerinin yavaşça Kamer'e sarılışını izlerken olduğum yerde çökerek ellerimi zemine dayadım.
"İyi misin küçük adam?" Savaş'ın sesi onu kendine getirmiş olacak ki göz yaşlarını silerek ondan uzaklaştırdı. Savaş'ın görebileceği bir şekilde parmaklarını oynatmaya başladı.
"Egemen'e zarar vermeyin olur mu?"
Anneme zarar vermeyin demedi.
İkisine zarar vermeyin demedi.
Yalnızca Egemen'in ismini söylerken bugün içimde ki o küçük kız da üzerinde hiçbir şey yeşertemeyeceğim mezara girmişti. Savaş anlamadığı için Egemen'e çeviri yapması için bakarken Egemen benim yıkılışımın gürültüsünü dinliyorcasına büyük bir acıyla bana bakmıştı.
"Umay..." Egemen çekinceli sesi kulaklarımı doldururken gözlerimi sabitlediğim zeminden çekerek Kamer'e baktım. Israrla Savaş'a bakıyor cevabını bekliyordu. Savaş'ın dolan gözlerime bakmasıyla bakışlarımı bu sefer ona çevirip acı bir şekilde gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ
Aksiyon***MİNİ GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ KESİNLİKLE OKUYUNUZ. Ben içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim belki ama o... O, şeytanın cennetten kovulmamış ilk hali gibiydi. Öylesine zarif, öylesine güzel, ve de öylesine yalan... Dudakları açıkta kalan boynuma küçük...