Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)
Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.
İnstagram : hilaleasar
Bölüm Şarkısı/-ları :
Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥
Keyifli Okumalar...
Beni sevdiğini söylüyordu.Savaş Soysal beni en başından beri sevdiğini söylüyordu.
"Savaş..." dudaklarım daha fazla konuşmak istemiyor gibiydi sanki. Nefesim tıkanmıştı ve nefes alamıyordum. Göz kapakları yavaşça aralanırken bakışlarını bana çevirdi.
"Bana çarptıktan hemen sonra dışarı çıktın." dedi. Ben hala o gün çarptığım kişinin Savaş olmasını hazmedememişken o sanki bu dünyanın en sıradan olayını anlatıyormuş gibi rahat ve dikkatliydi. "Oğlun seni görüntülü aramıştı. Yüzündeki gözyaşı daha kurumamışken o an ona öyle bir güldün ki..." yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluştu. Bakışları daha da anlamlı bir hale gelmişti.
"Öyle bir güldün ki Umay... Ben o gün taktığın tüm o maskelerin altındaki kıza çarpıldım."
O an bir şey oldu. Dünya bana çok büyük gelmeye başlamıştı. Hatta öyle bir büyüklükteydi ki içinde daha ne kadar nefes alabilir, daha ne kadar mücadele edebilirdim bilmiyordum. İçimde yanan bir şeyler var. Kafamı vurduğum duvarlar ellerimde kum gibi dağılıyor. Oysa kafam paramparça olmuştu. Tırnaklarımın içi mezarımı eşelemekten toprak dolmuş. Kulaklarım duyduklarımın güzelliği altında sağır, dilim lal olmuştu.
Geçmiyordu. Ağlayınca geçmeyen acılara gebeydim belki de. O yüzden karnımdaki kelebekler uçmuyor, acı dolu çığlıklara çarpıp ölüyordu.
"Savaş sen..." Ne diyecektim? Hızla çarpan kalbimi dindirebilecek ne söyleyebilirdim? Hangi söz beni içinde bulunduğum karmaşadan çıkarabilirdi? İnanmak istiyor fakat bunun da bir yalan olabileceği gerçeğini düşününce inanmak istemiş olmam bile ağır geliyordu bana.
"Sana kötü davrandığım zamanların nedenini düşündün mü hiç? Umay, benim bu dünyada düşman olmadığım tek kişi bile yok. Kendime bile dost olmadım hiç. Değer verdiğim kim varsa tehlikede. Sen... Başkasın. İnsanlar seni benim yanıma gönderdi çünkü benden alabilecekleri çok şey var. Seni yanımda tutabilmem için onların senden nefret ettiğimi düşünmeleri lazımdı." Haldun bu nefrete inanmıştı. Avcı da buna inanmıştı ve kim bilir daha kimlere bunu inandırmıştı. Ona olamayacağımızı bir kez daha söylemek istedim. Yeni bir oyunun içine sürüklenmek istemeyecek kadar yorgundum ve biliyordum. İnanırsam kapılırdım. Kapılırsam yok olurdum. İmkansızdık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ
Aksiyon***MİNİ GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ KESİNLİKLE OKUYUNUZ. Ben içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim belki ama o... O, şeytanın cennetten kovulmamış ilk hali gibiydi. Öylesine zarif, öylesine güzel, ve de öylesine yalan... Dudakları açıkta kalan boynuma küçük...