Bölüm 31 : PLAN

3.2K 483 646
                                    

Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)

Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.

İnstagram : hilaleasar

Bölüm Şarkısı/-ları :

Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥

Keyifli Okumalar...

GEÇEN BÖLÜM ÇOK GÜZEL YORUMLAR GELDİ. 🌸
Bu hikayenin bir parçası olduğunuzu görmek ve hissetmek çok güzel. O yüzdeeen size bir sürpriz yapmak istedim. Umarım beğenirsiniz. Sizi seviyoruuuuum. ♥️

"Uyudu mu?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



"Uyudu mu?"

Sorduğum soruyla birlikte salondan içeriye doğru giren Yasemin, kararan göz altlarına rağmen diri tutmaya çalıştığı gözlerini bana çevirerek gülümsedi.

"Zor oldu ama uyudu." O da benim yanıma geçerken az önce yaptığım kahveyi ona doğru uzattım. Saatlerdir konuştuklarımızın etkisinden çıkamamıştık. Hatta Kuzey Feride'in kendi kızı olduğuna inanmazsa diye ta o zamanlarda işini sağlama alıp DNA testi bile yaptırmış ve bana göstermişti. Egemen testi araştırttı ve evet. Test doğruydu. Feride Kuzey'in çocuğuydu.

Savaş'tan bir itiraf almıştım. Yasemin bana Feride'yi getirmişti. Az kalsın emniyet babam gibi biri olduğuma inanıp rüşvetçi olduğumu düşünüyordu. Haldun'un kalbini ellerimle yakmıştım ve yine Haldun yüzünden bedenimdeki yaralar ruhuma yenilerini eklemişti.

Yasemin'in gözlerine baktıkça Haldun Yılmazer'e olan öfkem de kinim de artıyordu. Çünkü Haldun olmasaydı Feride babasız yaşamak zorunda olmayacaktı. Yasemin'le çok daha önceden tanışmış olacak belki de bir kız kardeşim olacaktı.

Şimdi ne vardı ellerimde?

Yarım kalmış bir hayatın, yarım bıraktığı hayatlardan başka şimdi ne vardı ellerimde?

"Teşekkür ederim." Yavaşça başımı sallarken pencerelerden içeriye giren gün ışığı sabah saatlerine hangi ara girdiğimizi sorgulattı bana.

"Egemen bey gitti mi?" Bakışlarım tekrar onun suratına kayarken gülümsemeye çalıştım. "Yeni gitti. Bu arada Egemen demen yeterli. Resmiyetten pek hoşlanmaz. Panik yapıyor hemen." dediğimde aklıma Cihangir müdürün karakola geldiği gün gelmişti. Resmi olan her şey onun için ölümcül derecede korkutucuydu. Söylediğim şeye Yasemin de tebessüm ederken yavaşça başını salladı.

"Polis misin hala? Yüzündeki morluklar..." Yüzümdeki tebessüm yavaşça silinip giderken onun yüzüne bir süre kadar baktım. Savaş ve Egemen'in yapmış olabileceği şüphesi vardı içinde. Bunu gözlerinde görmüştüm.

PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin