Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)
Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.
İnstagram : hilaleasar
Bölüm Şarkısı/-ları :
Çok öptüüüm ♥Keyifli Okumalar...
-Geçiş bölümüdür.
SINIR : 900 yorum
*ÖNEMLİ NOT : İki bölüm birden yükleyeceğim fakat iki bölümün sınırı da geçmeden yeni bölüm gelmeyecektir. Lütfen değerli yorumlarını yapmayı ve oy vermeyi unutmayınız.
"Umay... Hadi artık sevgilim. Uyan. Herkes bizi bekliyor." Yanağımda gezinen parmak uçları yüzümde hafif bir gülümsemeye neden olsa da uykumdan vazgeçmek o an hiç de iyi bir fikirmiş gibi gelmiyordu.
"Biraz daha uyumak istiyorum ama ben." Savaş'ın sesli bir şekilde güldüğünü duydum.
"Tamam bu kadar romantiklik bana yeter. Hemen şimdi kalkıyorsun Umay." Üzerimdeki yorgan çekildiği anda ayak bileğime saplanan güçlü bir el beni çekmeye başladı. Gözlerim korkuyla anında açılırken attığım çığlık bir ses dalgası niteliğinde odaya yayılmıştı.
"Savaş! Ne yapıyorsun!" Bileğimi keyifli bir şekilde sırıtırken bıraktı.
"Seninle evlenirken bu kadar uykucu biri olduğunu bilseydim..." Uyku sersemliğiyle şişen gözlerimi ovalarken kaşlarımı kaldırdım.
"Bilseydin ne? Evlenmez miydin?" Suratımda nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama tek kaşını kaldırarak sırıttı. Yavaşça üzerime doğru eğildi ve ellerini her iki yanımdan yatağa bastırarak yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Nefesi nefesimdeydi. Ve o eşsiz kokusu ciğerlerimi şenlendiriyordu.
Gözlerini gözlerimden ayırmadan dilini damağına şaklattı. "Cık." Bakışları yavaşça dudağıma indi. Ben bu adamla gerçekten evlenmiş miydim şimdi? Bu adam benim miydi?
"Senin bu kadar uykucu biri olduğunu bilseydim de bir şey değişmezdi. Seni rahatça izleyebileceğim daha fazla zamanım oluyor." dedi ve benim kalbimde kelebekler uçmasına izin vermeden dudaklarıma sulu bir öpücük kondurdu. "Hadi Umay. İnsanlar bizi bekliyor." hızlı bir şekilde elimi tutup beni ayağa kaldırırken şaşkınlıkla ona ve bana baktım. Üzerimde çok hoş yeşil bir elbise vardı. Böyle mi uyumuştum yani?
"Kim bizi bekliyor?" dememle beni sürüklediği bir odaya girdik. Çok... Kalabalıktı. Oda bir bahçeye açılıyordu ve bahçede büyük bir yemek masası vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ
Acción***MİNİ GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ KESİNLİKLE OKUYUNUZ. Ben içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim belki ama o... O, şeytanın cennetten kovulmamış ilk hali gibiydi. Öylesine zarif, öylesine güzel, ve de öylesine yalan... Dudakları açıkta kalan boynuma küçük...