Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)
Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.
İnstagram : hilaleasar
Bölüm Şarkısı/-ları :
Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥
Keyifli Okumalar...
Gerçekten ama gerçekten hiçbir detayı atlamıyordu. Derin bir nefes alarak onun yüzüne yaklaştığımda aramızdaki mesafe azaldı. Bundan rahatsız olmuş gibi başını geriye attı. Beni her seferinde köşeye sıkıştırdığını düşünüyor olabilirdi ama ben bu kadar kolay bir insan değildim."Sana eski bir polis olmamın avantajlarından bahsetmemiş miydim?" Ona daha önceden de para için başka insanlarla çalıştığımı söylemiştim. Ve o adamların normal adamlar olmadığının da farkındaydı.
"Sen Çağan'ın veya Cemre'nin bu olayı başkasına anlatmayacağına emin olabilirsin. Peki Yener'in neden sadece Haldun'a çalıştığını düşünebiliyorsun?"
Şüphe!
Birini bir şeye inandıramıyorsam inandığı şeyden şüphelendirmeye başlamalıydım.
İşte! Öyle de oldu.
Aklına soktuğum şüpheyle birlikte kaşları daha da çatılmıştı. Bunu hiç beklemediği yüz ifadesinden bile belliydi. Hızla kendisini benden uzaklaştırıp ayağa kalkarken üstündeki tişörtün yakasını çekiştirip derin nefesler almaya çalıştı. Fakat beceremeyince benim gibi kendi kendine sakinleşmek yerine sinirle masasına büyük bir tekme geçirdi. Belki de onun sakinleşme tarzı böyleydi... İçimden keyifle gülerken suratımda bir ifade olmamasına dikkat ediyordum. Sanırım garip bir şekilde manipüle yeteneğimi keşfetmiştim.
"Kamer'i her nereye yolladıysan geri getir." Kaşlarım hızla çatılırken nefesim kesildi. O neredeyse bir gündür burada bile değildi ki... Nereden biliyordu Kamer'in olmadığını?
"Bakma öyle. Öldürmek isteseydim sana her şeyi söylediğimde odasına çıkar, hallederdim Umay." dediğinde daha fazla gerildim. O biraz zordu bence. "Hiçbir çocuk annesinden ayrılmamalı." dedi.
"Kamer'in ne alakası var bu işle?" Sesim her ne kadar öyle istemesem de aksi çıkmıştı.
"Madem Haldun'a gerçekten çalışmıyorsun. Madem esas hedefin Haldun Yılmazer, o zaman..." gözlerini kapatıp birkaç saniye nefes alırken iki elini de masaya yerleştirmişti. Bu hareketiyle dağınık saçları hareket ederek önüne düşmüş geniş omuzlarındaki damarlar gerilmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ
Aksiyon***MİNİ GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ KESİNLİKLE OKUYUNUZ. Ben içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim belki ama o... O, şeytanın cennetten kovulmamış ilk hali gibiydi. Öylesine zarif, öylesine güzel, ve de öylesine yalan... Dudakları açıkta kalan boynuma küçük...