Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)
Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.
İnstagram : hilaleasar
Bölüm Şarkısı/-ları :
Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥
Keyifli Okumalar...
Yıllar önce içinde cayır cayır yandığım o cehennemde bir mağarada şeytanın inini keşfetmiştim.
O şeytan, bana nefsimin önemli olduğunu öğretti... Çünkü bu hayatta, yaşamaktan nefret edenlerin hepsi aslında gerçekten o hayatı yaşayamamış olan insanlardı.
Bana intikamı öğretti... Çünkü adalet öyle bir şeydi ki sadece güçlüysen tecelli edebiliyordu.
Bana oyunu adil oynamamayı öğretti... Çünkü hayat bana adil davranmıyorsa kendi adaletimi yaratmalıydım. İyi insanlar da zaten hep adil oynadığı için kaybetmez miydi?
Ben, yaptıklarımın beni neye dönüştürdüğünün farkındaydım. Ben artık günahkar değildim. Şeytanın öğrencisi de değildim.
Ben artık, içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim.
Canımı yakanı, hiç düşünmeden o ateşte cayır cayır yakacak olandım.
"Kamer sonunda uyudu. Eve yabancı birilerinin gelmesinden pek hoşlanmıyor da." Egemen'in rahatsız olmuş sesi kulağıma dolarken gözlerimin üzerindeki ağırlığı kaldırmak istemiştim. Fakat öyle halsizdim ki göz kapaklarımı dahi oynatamıyordum.
"Meraklı değiliz biz de burada olmaya."
Cemre de mi buradaydı?
"Savaş! Bizim çocuklar telefonu incelemiş. Gördüklerine inanamayacaksın." Çağan'ın hevesli sesi de kulağımı tırmalarken Cesur'un kısık havlamaları arka planda bize eşlik ediyordu. Ah... Eve yabancı girdiği anda hiç durmadan havlamaya başlardı ve muhtemelen Egemen onu benim odama kilitlemek zorunda kalmıştı.
"O telefonda neler olduğunu ben zaten biliyorum Çağan. Siz gidin. Cemre bir süre sende kalsın. Ortalık çok hareketlendi." Ben Savaş'ın o telefonda neler olduğunu bilmesine şaşırırken Cemre'nin sinirli bağırışı bacağımdaki sızıyı hatırlatmış gibi yüzümün buruşmasına neden oldu.
"Ben niye Çağan'da kalıyormuşum? Ayrıca biri şu köpeği susturabilir mi yoksa ben kafayı yiyeceğim burada!" Egemen kısık bir sesle küfür savururken hızla yanımdan geçti. Bunu yanımdan geçerken yüzüme çarpan rüzgar sayesinde anlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ
Action***MİNİ GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ KESİNLİKLE OKUYUNUZ. Ben içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim belki ama o... O, şeytanın cennetten kovulmamış ilk hali gibiydi. Öylesine zarif, öylesine güzel, ve de öylesine yalan... Dudakları açıkta kalan boynuma küçük...