Bölüm 16 : YIKIM

3.9K 568 741
                                    


Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)

Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.

İnstagram : hilaleasar

Bölüm Şarkısı/-ları :

Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥

Keyifli Okumalar...

Bir hayalim vardı benim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Bir hayalim vardı benim. Düşmeyecektim... Ne olursa olsun aciz biri gibi birinin bana el uzatmasını beklemeyecek ve düşmeyecektim.

Bir hayalim vardı benim. Sevmeyecektim... Ne olursa olsun günün birinde beni sırtımdan vursun diye kimseye bağlanmayacaktım.

Bir hayalim vardı benim. Yaşayacaktım... Bir gün her şey bittiğinde gerçekten yaşayacaktım.

Olmadı.

Düştüm... Çünkü ilk defa çaresiz hissediyordum kendimi.

Sevdim... Öldürme mecburiyetim olsa öldürebileceğimi düşündüğüm adamın şu anda ölümle savaşması canımı acıtıyordu.

Yaşamak mı? Kendi düşünceme güldüm. Unuttuğum bir kavramı bir daha asla hatırlayamayacağım gerçeğine acıyla güldüm.

"Evran'lardan hala ses seda yok." Karakoldaydık. Hastaneden çıktığım gibi başka bir hastaneye kaldırılan Egemen'in yanına gitmek istemiştim fakat Gökhan, şu anda sorgu odasında duran Savaş'ı hatırlatarak beni engellemişti.

"Olmaz tabi. Savaş'ın neden kirli işlerle ilgilendiği buradan belli. Adam ölse umurlarında olmaz bağları belli olmasın diye." Fuat müdür, bir iki adım atarak masaya yaklaştı ve elindeki dosyayı sert bir şekilde masaya attı. İki elini de yumruk yapıp masaya dayarken benim gözüm toplantı salonundaki dev televizyon ekranındaydı.

Kadir Alkaç'ın olayı ülkede büyük ses getirmişti ve Cihangir Arca her zamanki yıkılmaz güç gösterisinde bulunarak arkasında bir tabur polisle basın açıklaması yapıyordu. Hemen yanında İç İşleri Bakanı Aydın Ülgen de konuşuyor ve Emniyet müdürlüğünün ne kadar iyi iş çıkardıklarından övgüyle bahsediyordu. Onlar bu görkemli gösterinin gururunu göğüslerini kabartarak izlerken bu iş için neredeyse ölmek üzere olan Egemen'i düşünüyor kahroluyordum. Kadir Alkaç'ın tüm kariyeri bitmişti ve emniyet bunun için benimle de gurur duyuyordu. Ben olmasaymışım böyle bir şeyi başaramazlarmış.

"Umay... Kötü görünüyorsun kızım. Hava almak ister misin?" Gerçekten ilgili bir şekilde bana bakan Fuat müdüre baktım. Eğer onlara Kadir'i vermiş olmasaydım ne Cihangir ne de Fuat müdürün ilgi odağı olamazdım. Üstelik onlara Kadir'i veren ben bile değildim.

PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin