Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)
Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.
İnstagram : hilaleasar
Bölüm Şarkısı/-ları :
Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥
Keyifli Okumalar...
Biliyor musunuz? Sanırım biri beni öldürmüştü. Tek bir kurşun... Kafama sıkılan tek bir kurşun bedenimin ağır çekimde yere düşüşünü sağlamıştı. Ruhum bedenimden ayrılmış ayağa kalkmış, katilimin gözlerine bakıyordu. Teşekkür ediyordum ona. Gözyaşlarım mutluluktan süzülüyordu. Çünkü ben Kamer'in konuştuğunu ancak öldüğüm taktirde hayal edebilirdim.Cennette değildim belki, ama Cehennemde bile cezanı çektiğin kadar günahkar oluyordun. Ben bugün, tüm günahlarımın cezasını çekmiş bir şekilde cennete gönderilmiş alnı kara lekeli bir günahkardım. Güldüm... Göz yaşlarımın arasında öyle bir güldüm ki şu zamana kadar çektiğim tüm acılar gözümde güzelleşti. Çünkü Kamer... Bana asla unutamayacağım kadar güzel bir şey vermişti.
"Kamer..." dudaklarımın arasından çıkan tek kelime bu oluyordu. Kaç defa tekrarladığımı ve ne zamandan beri ona sarıldığımı bilmiyordum. Kollarım uyuşmuştu. O kadar uzun mu sarılmıştım yani?
"Umay," Omuzuma dokunan elin sahibine çevirdim bakışlarımı. Egemen, yüzüme dolu dolu bakarken gülümsemesini uzaklaştırmamıştı benden.
"İzin ver çocuk nefes alsın biraz." Kollarım hızla Kamer'in boynundan ayrılırken onu kendimden yine de uzaklaştırmak istememiş yüzünü avuçlarımın arasına almıştım.
"Sen bana anne mi dedin?" Dudaklarım, Kamer'in bir yanağından diğer yanağına hızla geçiş yaparken onu öpmeye doyamadığımı fark ettim. Nasıl bir mutluluktu bu? İnsan mutluluktan kafayı yiyebilir miydi? Bugün hem benim hem Egemen'in doğum günü olmuştu demiştim ama hayır, bugün Erden'lerin doğumuydu sanki.
"Sen bana anne dedin, Kamer!" Kamer'in gülüşü canımı acıtıyordu. Öyle uzun süre gülmedi ki bana, şimdi yıllardır bu gülümsemesini görmemiş olmanın verdiği acıyı yüreğimin içinde hissediyordum. "Bir daha de. Hadi, yalvarırım bir daha de." Haldun, dolan gözlerini saklamak adına yavaşça ayağa kalkarken ben hala aynı pozisyonumda yere çökmüş, oğlumun gözlerinin içine bakıyordum. Kamer'in yüzü buruşurken eli yavaşça boğazına doğru gitti.
"An..." yutkundu. "An..." boğazından garip bir ses çıkınca güç almak istercesine tekrardan boynunda asılı düdüğü kavradı parmaklarını. Yapamayacağını anlayınca korkuyla Egemen'e çevirdi bakışlarını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ
Acción***MİNİ GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ KESİNLİKLE OKUYUNUZ. Ben içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim belki ama o... O, şeytanın cennetten kovulmamış ilk hali gibiydi. Öylesine zarif, öylesine güzel, ve de öylesine yalan... Dudakları açıkta kalan boynuma küçük...