Bölüm 5 : KURT KAPANI

6.1K 658 1.1K
                                    


Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)

Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.

İnstagram : hilaleasar

Bölüm Şarkısı/-ları :

Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥

Keyifli Okumalar...

Etrafımızdaki silahlar inmişti belki ama Egemen'in elinde bir gram bile titremeyen o silah hala Yaman'a doğrultulmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Etrafımızdaki silahlar inmişti belki ama Egemen'in elinde bir gram bile titremeyen o silah hala Yaman'a doğrultulmuştu. Turan, bizden birkaç metre ilerde tüm korkusuyla bize bakarken ben Egemen'in omuzundan elimi hala çekememiştim.

"Egemen indir artık şu silahı yoksa sineğin yapamadığı şeyi yapıp seni ben öldüreceğim!" dediğimde yüzündeki hüznün bir anda kaybolduğunu gördüm. Dudaklarının hafifçe kıvrıldığını bile görmüştüm.

"Sinekle ölmekten daha havalı bir ölüm olur bence." diyerek elindeki silahı beline yerleştirirken onun bu ruh halini nasıl da saniyesinde kolay bir şekilde değiştirebildiğini fark ettim. Bu zamana kadar pek dikkat etmemiştim ama aslında Egemen de mükemmel bir oyuncuydu. Ve bu fikir benim rahatsız olmama yetmişti. Onu gerçek anlamda tanımıyordum. Gerçek anlamda hiç dost olamamıştık. Fakat ben ilk defa onun gözlerine değil de bunca zaman maskesine bakmış gibi hissediyordum. Yaman'ın baygın bedeninin üzerinden kalktığı gibi birkaç adım uzaklaştı.

Turan, nefret dolu gözleriyle yanımıza yaklaştı ve yerden kaldırdığı kardeşini diğer adamlarla birlikte yavaşça omuzladı.

Şaşkın yüzümü toparlamaya çalışarak Egemen'e gülümsedim. Fakat neşeden çok uzak bir tebessümdü bu. "Evet, daha havalı ve daha 'acı verici' bir ölüm olurdu!" Gözlerimi devirirken o ceketinin içine koyduğu gözlüğünü yavaşça çıkartarak taktı.

"Bu yaptınız şeyden bu kadar kolay kurtulamayacaksınız!" Adamlar, Yaman'ı alıp çoktan götürmüşlerdi fakat Turan, burnundaki tüm acıya rağmen zorlukla konuşarak işaret parmağını bize sallıyordu. Zaten her şey Savaş'ın yanına gittiğimizde belli olacaktı. O yüzden onu umursamadım.

Önümüzde durmaya devam eden çocuğa baktım. Geldiğinden beri tuhaf bir şekilde bize bakıyordu ama kaşları çatıktı. "Burada kimse kimseye silah çekemez. Bu yasak." sert sesi benim de kaşlarımı çatmama neden olurken çocuk Turan'a dönerek devam etti.

"Turan abi, Savaş abi seni çağırıyor." dediğinde bir an Turan'ın gözlerinde öyle bir korku görmüştüm ki az önceki olayları yaşayan bizzat ben olmasaydım şu anda karşımda gördüğüm kişinin bambaşka bir adam olduğunu düşünürdüm. Yüzü gerildi, dudakları sıkılaştı. "Beni mi?" Çocuk kafasını sallayarak onayladı fakat Turan sıkıntılı bir nefes vererek dudaklarından bir küfür savurmayı ihmal etmedi. Savaş'la aralarında nasıl bir ilişki vardı bilmiyorum fakat düştüğü durumdan memnun olmuşa benzemiyordu. Çok geçmeden çocukla birlikte hızla sokakta kaybolurken Egemen'in suratındaki gülümseme büyümüş ve bir hinlik peşindeymiş gibi bana bakarak kolunu omzuma attı.

PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin