Yorumlarda geleceğe dair Spoiler yazmazsanız sevinirim. Lütfen başka okurlardan da Spoiler istemeyin. (Başka okurlara saygı duymamız açısından bu benim için oldukça önemli. Beni kırmayacağınızı biliyorum. ♥)
Bana İnstagram hesabımdan da ulaşabilirsiniz. Orada aktif oluyorum ve sizlerle daha samimi bir ilişki kurabiliyorum. Oraya özel paylaşımlarımız var.
İnstagram : hilaleasar
Bölüm Şarkısı/-ları :
Lütfen Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın. Çok öptüüüm ♥
Keyifli Okumalar...
İnsan bir yerden düştüğünü hisseder ya bazen. Ben de öyle hissediyordum. Ucu bucağı olmayan bir boşlukta nasıl çıktığımı bilmediğim bir zirvenin tepesinden düşüyordum. Öyle hızlı düşüyordum ki bedenime çarpan rüzgar keskin bir kılıcın ucu gibi tenimi kesiyordu. Sanki bir bilinmezliğin içindeydim ve yüzyıllar boyunca o boşlukta düşecekmişim gibi bir histi bu.
Her şeyini kaybeden bir kadının tutunmak istediği dallar birer birer kırılıyordu. Kimse düşmekten kurtaramıyordu beni. Belki de ben onları kendimle birlikte bilinmezliğe sürüklemeye çalışan biriydim.
"İkiniz de bok gibi görünüyorsunuz. Hele ki Umay'ı tanıyamadım." Afkan'ın huzursuz sesi kulaklarımı doldurmuştu.
"Sana bir şey olsaydı ne yapardım ben Savaş! Şu haline bak. Çağan da sen de hiç dikkat etmiyorsunuz kendinize. Bir de gelmiş hiçbir şey olmamış gibi yemek yapıyorsun burada." Cemre aksi bir şekilde bağırırken bu sefer de Savaş'ın sert sesini işittim.
"Sessiz ol Cemre!" Muhtemelen benim uyanmamı istemiyorlardı çünkü birkaç saniyelik sessizliğin ardından Çağan'ın fısıldarcasına kısık çıkan sesini de duydum.
"Onu kendi evine getireceğini hiç düşünmemiştim." Savaş'ın evinde miydim? Cemre ve Çağan'dan başka kimsenin giremediği tamirhanenin üstündeki ev? Afkan da buradaydı.
Hem... Avcı'nın adamları nasıl bırakmıştı beni?
"Bir şey söylemeyecek misin?" Çağan'ın ısrarcı sesi Savaş'ı bunaltırken göz devirdiğinden emindim. "Bence bu sorunun cevabını biliyorsun."
"Egemen çok sinirli. Kamer'e ne söyleyeceğini şaşırdı adam. Yaman'ı sevmemiş çocuk. Bir kriz daha geçirmiş." Cemre'nin anlattıklarıyla korkuyla doğrulmak istemiştim fakat üzerimde bir ağırlık varmış gibi hissediyordum. Canlı canlı bir mezara girmişim de üzerime tonlarca toprak atmışlar gibi bir histi bu.
"Egemen nerede şimdi?" Savaş'ın sorusuna Afkan cevap verdi.
"Çocuğun psikiyatri randevusu varmış. Çağan Umay'ın iyi olduğunu söylediği için içi biraz rahat. Ama kızın yüzünü görünce Çağan'ın hayatını kurtardığı için pişman olacak bence." Sonuna doğru hafif bir neşe karışmıştı sesine ve bu ses tonuyla Çağan'a imalı bir şekilde güldüğünü hayal edebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERSONA'NIN DÜŞÜŞÜ
Ação***MİNİ GİRİŞ BÖLÜMÜNÜ KESİNLİKLE OKUYUNUZ. Ben içimdeki şeytanı öldürmüş bir zebaniydim belki ama o... O, şeytanın cennetten kovulmamış ilk hali gibiydi. Öylesine zarif, öylesine güzel, ve de öylesine yalan... Dudakları açıkta kalan boynuma küçük...