Doruk, odadan kocaman bir gülümsemeyle çıktı. Kapıyı kapatıp Oğulcan'ın yanına oturdu. Karşısında duran Ömer "Ne sırıtıyorsun sen?" dediğinde oturuşunu düzeltti ve "Hiç. Asiye uyandı, konuştu benimle, güldü. Daha ne olsun." dedi toparlamaya çalışarak.
Ömer kafa sallayıp önüne döndü. O sırada hemşire gelip önlerinde durdu ve "Asiye Eren'in yakınları?" dedi. "Biziz." diye cevap verdi Kadir.
"Hastamızı bu gece misafir edeceğiz kontrol amaçlı. Bir sorun olmazsa yarın öğleden sonra çıkabilir." dedi. "Teşekkürler." diyen Kadir'e tebessüm etti ve "Yalnız böyle kalabalık kalamazsınız. Sadece refakatçi kalsın lütfen." diye ekledi ve gitti.
"Tamam hadi. Siz gidin, ben buradayım." diyen Kadir'i kesin bir tonla reddetti Şengül. "Olmaz oğlum. Kız çocuğu o. Tuvalete falan gitmesi gerekir, başka bir şeye ihtiyacı olur. Erkek refakatçi olmaz. Sen git ben kalırım Asiye'yle."
"OLMAZ!"
"Sisterım ne bağırıyorsun kulağımın dibinde?" "Ne bağırıyorsun Aybike? Neden olmaz hem?" diyen annesine "Anneciğim şimdi Asiye benim en yakınım. Kaç gündür görmedim falan ya, özledim. Siz gidin, ben kalayım Asiye ile." dedi.
"İyi madem." dedi Şengül. Aybike çaktırmadan telefonunu çıkarıp Doruk'a mesaj attı gitmemesi için. Doruk mesajı görünce gülümseyip Aybike'ye göz kırptı.
"Aybike sen emin misin? Bak istersen sen eve git, ben kalayım." diyen Kadir'i "Yok Kadir Abi, siz gidin." diye cevapladı Aybike.
"Ee abi taksi çağırıyorum o zaman?" dedi Ömer onay bekler gibi. Kadir tam cevap verecekken Berk araya girip "Uğraşmayın taksiyle bu saatte. Ben bırakayım sizi." dedi.
Orhan "Ehliyetin var değil mi senin?" dediğinde gülümseyerek kafasını salladı Berk. "Sığar mıyız hepimiz arabaya?" "Sığarsınız." dediğinde "İyi madem." dedi Orhan Kadir'e bakarak. Kadir de onaylamak için kafasını salladığında birlikte çıktılar.
Melisa Doruk'a dönüp "Hadi abi." dediğinde Doruk "Melisa sen taksiyle gitsen olur mu?" dedi. "Sen burada mı kalacaksın?" diye soran Melisa'ya kafasıyla Aybike'yi gösterip "Ortak sağ olsun." dedi Doruk gülerek.
Melisa da gülerek karşılık verdi. Sonra parmağını abisi ve Aybike arasında götürüp getirerek "Siz çok fenasınız." dedi. "Ben taksiyle giderim, beni merak etme sen. Annemlere de Berk de kaldığını söylerim."
"Melisa, ben kaç gündür eve gitmiyorum. Annemlere ne dedin?" "Bir arkadaşımız kaza geçirdi, onun yanında dedim. Babam 'Şu çok güzel olan arkadaşı mı?' diye sordu. Evet deyince üstelemediler."
Doruk, kardeşinin yanağına bir öpücük kondurdu ve "Bir tanesin sen." dedi. Melisa da abisini öptükten sonra Aybike ile de vedalaşıp taksiye bindi.
Asiye'nin ise odada tek başına çok canı sıkılıyordu. Kapı çalınca oraya baktı ve "Gelebilirsiniz." dedi. Kapı açılınca içeri Aybike girdi ve "Herkes gitti, bana kaldınız Asiye Hanım." dedi gülerek.
"Doruk da mı gitti?" dedi Asiye üzgün bir suratla. "Ben seni bırakıp gidebilir miyim?" dedi Doruk kapıdan kafasını uzatıp.
Aybike, Asiye'ye şaka yapmak istemişti ama Doruk sesini duyunca dayanamamıştı. "Ya pis, hani ben gel demeden gelmeyecektin."
Doruk, Aybike'ye bakıp göz kırpınca ikisi de güldü. "Abimler senin burada kalmana nasıl izin verdiler?" "Ben burada mıyım ki? Aybike ben burada mıyım?" "Yo, Asiye sen aşktan iyice kafayı yedin he. Doruk yok ki burada."
"Ne diyorsunuz ya?" "Güzelim ben şu an abinlere göre evde yatağımda uzanmış cipsimi yiyip film falan izliyorum. Annemlere göre de Berk'le pes atıyoruz." dedi göz kırparak.
Aybike "Asiye aman ha, ağzından kaçırma sakın. Kimsenin haberi yok Doruk'un burada olduğundan yakarsın beni." dediğinde onu onayladı Asiye.
Bir süre üçü birlikte otururken Aybike "Doruk sen dışarı çıksana biraz." dedi. Doruk anında itiraz ederek "Niye ya?" dedi
"Ya dedikodu yapacağız belki. Kız kaç gündür uyuyor benim ona olanları anlatmam lazım."
"Ben anlatırım sevgilime her şeyi, sen çık." dedi Doruk. Asiye gülüp "Doruk, bize bir yarım saat verir misin?" dediğinde Doruk "Bilmem ki, versem mi acaba?" dedi.
Kısa bir süre yalandan düşünür gibi yaptıktan sonra eğilip Asiye'nin yanağını öptü ve "Anca bu gazla gidebilirdim. Kusura bakma." dedi kafedeki konuşmalarına atıf yaparak.
O odadan çıkarken kızlar güldü arkasından. "Şimdi böyle güldüğüne bakma. İki gündür kök söktürdü hepimize. Ne inat varmış." "Ne yaptı ki?" "Hiçbir şey yapmadı. Yemek yemedi, su içmedi, tuvalete gitmedi, konuşmadı. Arada nefes aldığından bile şüpheliyim. Sen ameliyattan çıktıktan sonra duvarın dibine çöktü, bugün yanına girene kadar kalkmadı. Hiç ayakları da mı uyuşmadı anlamadım ki."
"Çok üzülmüş benim yüzümden." dedi Asiye üzgün bir sesle. "Hepinizi çok üzdüm."
"Evet ama hepimizi çok güldürdün daha önce. Onlara say." dedikten sonra durdu Aybike. Sonra ise muzip bir tavırla devam etti. "Asiye, bir şey sorayım mı?"
"Sor tabi." "Doruk odadan çıktıktan sonra sırıtıyordu. Ömer sorduğunda bir şeyler geveledi ama, ben yemem. Ne oldu içerde?"
Doruk koridorda söyleniyordu kendi kendine "Of Aybike ya. Nereden çıktı bu dedikodu?" "Ben yokum ya kanka, sıkılmıştır." Doruk sesin geldiği yere baktığında yanına doğru gelen Berk'i gördü. Berk yanına oturduğunda elini dizine koydu Doruk. "Sağ ol Berk. Ama öyle laf olsun diye değil, gerçekten sağ ol. Sen olmasan Asiye belki de..." "Kim olsa aynı şeyi yapardı Doruk. Birbirimizden pek haz etmiyoruz diye kızın başına gelenlere göz yumacak değildim." diyen Berk'e dönüp sarıldı Doruk.
"Hiç, hiçbir şey olmadı." "Aşk olsun Asiye ya, ben her şeyimi sana anlatıyorum." "Aybike bak söyleyeceğim ama başka kimse bilmeyecek." "Kızım ne zaman birine söyledim ki şimdi söyleyeyim. Anlat hadi, çatlayacağım meraktan."
"Ben öptüm Doruk'u." "Ne? Sen? Oha." "Aybike zaten bir anlık cesaretle yaptım, çok utanıyorum. Dalga geçme." "Tamam tamam. O ondan pişmiş kelle gibi sırıtıyordu demek ki. Ee nasıl oldu?"
"Ee seni attılar mı?" "Öyle oldu. Aybike'nin canı dedikodu yapmak istiyormuş da." "Hadi ya. Ee beni neden aramadı?" "Seni neden arasın ki?" "Uzun hikaye, boş ver." "Berko bu arada bizimkiler sorarsa ben sizde kaldım, tamam mı?" "Tabi kanka. Hatta pes attık, ben seni gömdüm sahaya, her zamanki gibi." "Hadi lan oradan." dedi Doruk gülerek. Sonra aklına yeni gelmiş gibi "Sen niye gelmiştin?" diye sordu.
"Ne nasıl oldu Aybike?" "Ya odaya girer girmez öpmedin herhalde çocuğu. Anlat işte." "Doruk odaya geldiğinde ben oturdum yatakta o da kızdı, yatmamı istedi. Ben de 'Yatarsam yüzünü göremem.' dedim." "Aman da aman. Sevgilisinin yüzünü görmek için yatmaz mıymış bu."
"Aybike anlatmam bak." dediğinde Aybike eliyle ağzına görünmez bir fermuar çekti.
"Sonra sözde ceza verdi bana yatmadım diye. Yanaklarımı arka arkaya öpüyordu. Gittikçe de hızlanıyordu. Dudakları dudağıma değdi, ben hemen kendimi geri çektim. Sonra kendini açıklamaya çalıştı. Bilerek yapmadığını falan söyledi. Ama çok tatlıydı. Ben de dayanamadım öptüm." dedi Asiye sonra doğru sesini alçaltarak.
Asiye lafını bitirdikten sonra gelen sesle kapıya döndüler. "Aybike sana dedikodu yapacak başka birini buldum. Git onunla konuş, bizi baş başa bırak." diye kapıdan içeri girdi Doruk.
Doruk'un dediği şeyle kaşlarını çatıp "Bana dedikodu arkadaşı mı? Kim o ya?" dedi Aybike.
Doruk'un arkasından kafasını uzatan Berk "Benim tabi Aybik. Benden başka dedikodu arkadaşın mı var? Öyleyse alınırım bak tatlım." dedi.
***
Helö, n'aber?Küçük bir boşluğum vardı, hemen bölüm attım. Nasıl buldunuz?
Hastane bölümleri bitiyor. Haftaya dizi de sezon finali, malûm. İstek sahnelerinizi yazabilirsiniz.
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT GİBİ ✓
FanfictionAsDor hayali sahneler 🦋 💛💚 Omzunda hissettiği elle kolu yavaşlasa da durmadı. "Tamam Doruk, yeter." dedi Ömer durgun bir ses tonuyla. Doruk duymazdan gelmeyi tercih edince Ömer, Doruk'un umursamaz tavrına sinirlenerek "Ne yapıyorsun sen? Ha?" ded...